Her taraftan dökülüyoruz…

Derin mevzuları zamanlama esasına göre yazmakta fayda olduğunu düşünürüm. Yani yazacağınız konunun gerçekliği bir yana dursun etkileşiminin ve ses getirmesinin zamanlamasından bahsediyorum. Türkiye’de o kadar çok şey oluyor ki, yazsanız da yazmasanız da anlamı yok.

Örneğin biz 2008’lerde FETÖ’yü yazarken o günlerde hiç ama hiç kimse nezdinde anlamı yoktu, kimsenin de umurunda değildi. Ne zaman anlamlı hale geldi? Hain planlar deşifre olunca.

Havacılık sektöründe o kadar derin konular birikti ki yazsanız da yazmasanız da anlam ifade etmeyeceğine adım kadar eminim. Şimdi herkes günü kurtarma, konjonktürel olaylardan en az zararla kurtulma derdinde.

O kadar devasa konular birikti ki, sır küpü olsanız dahi çatlamamak için bir sebep bulamazsınız. “Siz neyi bekliyorsunuz” sorusunu duyar gibiyim. Dedik ya zamanlama önemli.

Bizim de beklediğimiz bir süreç var. Mesela İstanbul Havalimanı taşınsın bakalım diyoruz. Bir sel akıyor şu anda ve bu akışın önünde durmak doğru değil. Ama emin olun ki bizim bildiklerimiz, sizin bildiklerinizden çok farklı.

Süreci hep birlikte göreceğiz.

Birikmiş sorunlarımızı hep ötelemek, hep halı altına süpürmek bizi ne kadar ileri taşır bunu hep beraber göreceğiz ama şu taşınma süreci bittikten sonra beni de kimsenin susturabileceğini sanmıyorum.

Örnek vereyim, THY ve THY iştiraklerinden hiç gün yüzüne çıkmamış sorunlar var. Daha geçen hafta iştiraklerden birisi ile ilgili yaptığımız bir haber inanılmaz ses getirdi ama maalesef sumen altı etmek zorunda kaldık. Bütün bunları konuşacağız zaman içerisinde.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ndeki olumsuzlukları da yazdık zamanında. Ama ne oldu? Kulak arkası oldu. Üstüne üstlük aba altından sopalarla susturulmaya çalışıldık. Hele, hele Faruk Subaşı denen adamla ilgili devreye giren adamı duysanız küçük dilinizi yutarsınız.

Soyan, soyana mantığı devam etti etmesine de hiçbir makam yar olmadı o kelli, felli adama. Makamlar yerle yeksan oldu.

Zamanın SHGM Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye o zamandan beri kırgınlığım var. Tapu gibi belgeleri önemsiz görüp “Şu adamı soruşturalım” deyip bakanlıktan teftiş istemedi. Biz halen dürüstlük peşinde iken millet cukka doldurmaya devam ediyor.

Dedik ya zamanla hiçbir şeyi gizli kalmaz. Geçenlerde bizim Murat Herdem Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pisti ile ilgili yazdı. Ama eminim bilmesine rağmen eksik yazdı. Öyle derin mevzular var ki, işin içinden çıkmak çok basit olmasına rağmen yılan hikayesinin derin mevzuları var. Hepsi kitap olacak, üniversitelerde ders olarak okutulacak mevzular...

Şu sektörün gerçek sesi, gerçeği, korkusuzu sadece AirportHaber. Buna emin olun. Bir başka cesuru bulamazsınız, gölgelerinden korkan, seyahatlerinde upgrade korkusu olan yazar, çizer olduğunu sandığınız kişilerin karakterini bilseniz mideniz bulanır. Daha dün KKTC’ye giderken olağanüstü hal ilan edilen gazeteci müsveddeleri var bu ülkede. Merak buyurmayın hepsi belgeli…

Demem o ki, bu sektörde her yer dökülüyor. A’dan Z’ye her şey. Bakın bunları yazacağız.

TGS çalışanları için son hafta.

Memur zam aldı, işçi zam aldı, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı Antalya zirvesinde ekstra hediyeleri de açıkladı. Şimdi sıra geldi TGS’ye. Ha bugün ha yarın derken ay sonu geldi. Malum bu ay isteseniz de istemeseniz de zamlı vermek zorundasınız. TGS çalışanları için müjdeli haberin, hem de tatmin edici müjdeli haberin hafta sonunda kadar verileceğini umuyorum.

THY çalışanlara jest yapmış.

Türk Hava Yolları geçen hafta dayanışma aidatı ile ilgili bir açıklama yaptı. İlk bakışta “farklı sendikalardan istifa edin Hava-İş’e geçin” gibi algılanabilecek bu açıklamanın içeriği tamamen çalışanın hak kaybının önlenmesine yönelik bir tutum oldukça önemli. Bir işveren, dayanışma aidatının ödenmesi için her Toplu İş Sözleşmesi bitiminde yeniden imzalı dilekçe verilmesine kadar düşünüyor ise baş tacı etmek gerekir.

Oysa bu konu, ilgili sendikaları ilgilendiren ve üyeleri bilgilendirme zorunluluğunu hissettirecek bir konudur. Sendikaların yapacağı uyarıyı şirket kendisi yapıyor ki çalışanları hak kaybı yaşamasın. Gelin siz böyle düşünen bir şirketi el üstünde tutmayın. Ben şahsen alkışlıyorum. Düşüneni de uyarıyı yayınlayanı da.

Antalya felaketi yaşadı…

Antalya Havalimanı felaketi yaşadı. Allah korudu resmen. Tüm arkadaşlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.