Bu haftaki konu bizim Türkiye için hassas bir konu ama esasında tüm dünyada neredeyse bir asırdır kullanımda olan bir uygulama. Sendikaların ve halkın progresiv tabanının her zaman karşı olduğu ancak sermaye dünyasının sürekli kullanımında olan bu uygulama global platformda “executive bonuses” Türkçe’de ise yönetici ek ödemeleri/ek ikramiye gibi isimlerle diye anılmaktadır. Örneklerini incelediğimde ülkemizde THY üst düzeyine iki ek ikramiye olarak ödenen bu bonus paketinin niye bu kadar tepki aldığını anlamakta inanın zorluk çekmekteyim.
Tüm dünyada üst düzey yönetim bir organizasyonun elitidir. Bu eliti eleştirmek tabii ki hepimizin hakkıdır ancak bizim ülkede çok yanlış olan bir şey bu eliti sürekli aldığı para ile eleştirip sonrasında da kendimizle mukayese etmemizdir. Buna küresel anlamda verilen isim progresiv populism ya da bizim anladığımız dille gariban edebiyatı denir. Bizim ülkede yeni tanıştığımız birine sorduğumuz ilk beş soru arasında olan “kaç para alıyorsun” İşte bu kişisel karşılaştırmanın ne kadar kısır bir döngü olduğunun ilk işaretidir.
O nedenledir ki bizim AirportHaber sayfalarında sürekli pilotlarla teknisyenler, hava trafik kontrolörleri, kabin memurlarıyla, yer hizmetleri elemanları, sendikacılarla yönetimciler birbirlerini yerler. Hedef de sürekli kazançlardır. Çok bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu bizim insanımızın genetiğinde var. Nereden mezunsun, ne kadar para alıyorsun, nerelisin, kaç yaşındasın, baban neci falan, evli misin, evin araban var mı gibi üstümüze vazife olmayan sorularla sürekli karsımızdakinin özeline girip profile çıkartmaya çalışmak bizim ülke insanının mayasında vardır. Batı ülkelerinde ise bunları kişiye sormak hem ayıp hem de eşitlik kurallarına aykırıdır. Bu soruları bir işgören adayına mülakatta sorduğunuz anda hem işinizden olur hem de şirketinizi hukuki sürece sokarsınız.
İşte THY yönetici bonusları da bence bu gruba giren populismden baska bir şey değildir. Ben Amerika’da öğretim üyesiyim ve aldığım para belli. Benim yöneticilerim benim aldığımın en az 3-10 mislini kazanırlar. Buna bayrak açmak ve de kendimle kıyaslamak yerine ben yöneticilerimin diğer aynı kulvardaki veya üst ve alt kulvarlardaki yöneticilerle olan karşılaştırmasına bakarım. Tüm üniversite rektörleri 200 bin dolar alırken benimki aynı işi yapıp aynı başarıyı göstererek 500 bin alıyorsa iste o zaman sinir katsayım artar ve icraata geçerim. Ama kendimi onlarla kıyaslayıp feveran etmem.
Fortune dergisi ve Avrupa yazılı basınını sadece beş dakika Google ederseniz bizim Türkiye'de havayolu, havaalanı, ve özel havacılık işletmelerindeki üst düzey yöneticilerin hemcinslerine oranla çok daha düşük ücretlere çalıştıklarını görebilirsiniz. Bu yılın “Fortune Magazine CEO Salary Survey” yönetici maaş istatistiğine bakarsanız ilk 400'deki Amerikan işletmelerinde üst düzey yöneticilerin yılda 131 milyon dolarla 500 bin dolar arasında kazançları olduğunu görebilirsiniz. Bu listede tam altı havayolu yöneticisi de yer almış durumda. Bu yöneticilerden bir ikisi halen zarardaki işletmelerin yöneticisi olup bir tanesi ise iflas masasındaki bir havayolu şirketinin yöneticisi.
Avrupa’ya geçtiğimizde ise 600 bin dolarla 3 milyon dolar arasında ücretler ortalamayı oluşturmakta. Şimdi eleştirdiğimiz THY yöneticilerinin aldığı ek ikramiyelere bakalım yani excutive bonuslara… En üst yönetici için 50 bin dolar bile değil. Sorun bakalım Koç grubuna, Sabancı'ya, Eczacıbaşı'na ve de diğer Türk veya yabancı ortaklı THY’nin onda biri büyüklüğündeki işletmelerin yönetim kurullarına acaba yılda ne kadar ek prim otuyorlar üst düzey yöneticilerine diye. Bu işletmelerde Sermaye Piyasası Kurulunda işlem görüyorlar, bunlarda Anonim Şirket, onlarda üst düzey yönetici. İşte ikilem burada başlıyor. Konu THY olunca hemen progressive populist söyleme geçiyoruz. Eleştirmek demokrasinin hayat damarıdır ancak bir şeyi eleştirirken konuyu önce tam anlayıp sonra neyi eleştirdiğimizi ve elmalarla elmaları yan yana koyup koymadığımızı görmek lazım. Bu nedenle lafı daha fazla uzatmayıp alttaki bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki bundan sonra eleştiri öncesi internette şöyle kısaca yapacağınız gezintiye kaynak olur diye.
Yazıyı bitirirken Ali Kıdık'ın bana yaptığı uyarı kulaklarımda çınlıyor. “Korhan Abi vallahi seni yerden yere vururlar bu yazıyla demişti” dostum. Neyse siz beni yerden yere vurun ama şöyle bir gezinti yapın internette ve anahtar kelime olarak da “executive compensation” diye yazın. Bakın bakalım ne çıkacak karsınıza. Unutmayın popülist yaklaşımlar, gariban edebiyatı, seviyesiz eleştiriler size sempati sağlar ama gelecek sağlamaz. Doğru olan bilgiye ulaşmaktır. Onun için her eleştiriden önce bilgi dağarcığınızı artırın.
Nedir Executive Bonus?
Executive bonus üst düzey yöneticilere işverenin ödediği finansal paketin bir parçasıdır. Bu pakete de dünya genelinde “Executive Compensation” adi verilir. Executive compensation paketi genel olarak 7-8 farklı alt paketten oluşur. Bunlar:
Maaş (annual salary)
Kısa dönemli ikramiyeler (executive bonuses)
Uzun dönemli yatırım paketleri (401K=bireysel emeklilik planı ve/veya hisse=stock share)
Sağlık ve hayat sigortaları (insurances)
Harcama fonu (expense account)
Şirket aracı ve lojman (company car and housing)
Makam ekleri (business sınıfı bilet, özel asistan, özel oda, dekorasyon, IT donanımıi, vs.)
Tüm dünya genelinde ticari işletmelerin yönetici finansal paketleri ve bunun alt ödemelerine ilişkin kararlar anonim şirketlerin yönetim kurullarınca alınır ve uygulanır.
Not: CEO maaşlarıyla ilgili internet bilgilerine Fortune Magazine veya Avrupa gazetelerinin internet sayfalarından ulaşabilirsiniz. Anahtar kelime “Airline Executive Compensation”. Binlerce makale var yayınlanmış. Anahtar kelimenin önüne havayolunun adını yazdığınızda o havayolu yöneticisi ile ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz. Hepinize internette hayırlı gezintiler.
Doc. Dr. Korhan Oyman
College of Aeronautics
Florida Institute of Technology
[email protected]
Facebook Yorum