İç hat uçuşlarında uygulanan tavan fiyat uygulaması ısrarla ve inatla devam ettiriliyor. Başlangıçta, ücret fırsatçılığına karşı ortaya çıkan uygulamanın, bugünkü koşullarda anlamını yitirdiğini düşünüyorum.
Her ne kadar, havayolu şirketleri iç hatlardaki ücret politikalarını Türk lirası olarak belirlese de, sabit giderlerin bir çoğunun döviz olduğunu unutmamak gerekiyor. Başta yakıt ve uçak finansmanı olmak üzere, bir havayolu şirketinin en önemli gider kalemlerinin döviz üzerinden gerçekleşmesi, iç hatlarda zaten Türk lirasının değer kaybından dolayı mali kayba uğrayan şirketleri, tavan fiyat konusunda daha da bir hassaslaştırıyor...
Yüksek maliyetlerle yurtdışında ve yurtiçinde iki farklı para birimi ile finans yönetmenin zorluğunun yanına, 9 yıldır bir de tavan fiyat eklenince, havayolu şirketlerinin işleri her geçen yıl biraz daha zorlaşıyor gibi...
Elbette fiyatların daha da yükselmesi bir vatandaş olarak benim de arzu etmediğim bir durum ancak havayolları açısından bakıldığında işlerin artık sürdürülebilir olmaktan uzaklaştığını görebiliyorum.
Bir başka açıdan bakarsak...
Yükselen girdi maliyetleri konusunda, otobüsçüsü konuşuyor, dolmuşçusu konuşuyor, üreticisi konuşuyor, sanayicisi konuşuyor ama konuşmayan tek bir sektör var, o da havacılık sektörü...
Herkes sus pus, kaderine razı görüntüsünde...
İç hatlarda dövizin yükselmesiyle ortaya çıkan maliyet artışlarının tavan fiyat ile sınırlandırılmasına karşı, çok nadir de olsa ses yükselten tek bir havayolu şirketi var, o da Pegasus...
Türkiye'deki özel havayolu şirketlerini temsil eden TÖSHİD'in de başkanı olan Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet Nane, zaman zaman tavan fiyatlara itiraz ediyor ancak sesini çok fazla duyurabildiğini söylemek zor. Yeri gelmişken TÖSHİD'in de eski güç ve etkinliğinden uzak olduğunu söylemek gerek. Bunun sebebi elbette Türkiye'deki özel havayolu şirketlerinin sayısının 10'un altına düşmesi... TÖSHİD çatısı altındaki havayolu şirketlerinden hali hazırda iç hatlarda tarifeli uçuş yapan iki şirket var. Biri Pegasus, biri Sunexpress...
Sunexpress'in de zaten THY ile ortaklığı malum. Dolayısıyla Atlasglobal ve Onur Air'in de çekilmesiyle, özel sektörü temsil eden derneğin içerisinde iç hatlarda tarifeli uçan bir tek Pegasus var bu işe itiraz edebilecek. Biliyorsunuz ki, THY zaten politik sebeplerle topa girmiyor.
Bu arada, havayollarındaki tavan fiyat uygulamasına en çok itiraz edenler zaten havacılık sektörü değil otobüs sektörü!
Onların sesi daha gür çıkıyor. Havayollarındaki tavan ve taban fiyatın makul seviyelerde olmasına, onlar da en az havayolları kadar ihtiyaç duyuyor çünkü... Tavan fiyatın boyu kısa kaldıkça otobüs fiyatları ile uçak fiyatları arasındaki makas daralıyor. Dolayısıyla otobüs firmaları, kendilerine yönelik tavan fiyat uygulamasının yanı sıra havayolundaki tavan ve taban fiyatları da yakından takip ediyor.
Mevcut yakıt fiyatları ele alındığında tavan fiyatın bugünkü koşullarda 1500 lira civarında olması gerekiyor. Ancak artırılan haliyle yeni tavan fiyat uygulaması 699 lira olarak belirlendi. Bu beklentilerin çok çok altında bir ücret... Tavan fiyat yüksek olmadığı için taban da yukarı çıkıyor. Sadece bu bile havayolunun tercih edilmesini engelliyor. Çünkü tavan fiyat ne kadar yukarı çekilirse taban fiyat da o kadar aşağı inebilir. Haliyle havayolunun kullanımı da artar ve belki yine havayolu halkın yolu haline gelebilir.
2013 yılında tavan fiyat ilk uygulanmaya başladığındaki döviz kurunun Türk lirası karşılığı ile bugünkü Türk lirası karşılığı kıyaslandığında ise ortaya dramatik bir sonuç çıkıyor. 2013 yılında tavan fiyat ilk olarak yürürlüğe girdiğinde döviz karşılığı 145 dolar idi, bugünkü tavan fiyatın karşılığı ise 47 dolar... Giderlerinin önemli bölümü döviz olan havayolu şirketlerinin 100 doları bu haliyle kayıp görünüyor.
Daha önceki yazılarımda da sürekli ifade ettiğim gibi, havayolu şirketleri bu ücretlerle uçmaya devam ederler. Zaten iç hatlarda uçan şirket sayısı 3 buçuk... Onlar bir şekilde uçmaya devam edecekler ancak zaman içerisinde iç hat pazarı yerine dış hatlardaki fırsatları değerlendirme gayretinde olacaklarını da unutmamak gerek. Çok uzak değil, bu yaz sezonunda taban fiyat ile tavan fiyat arasındaki makasın çok daha daraldığını ve ona rağmen seyreltilen frekanslar dolayısıyla uçaklarda yer bulmanın bile imkansız hale geleceği günleri göreceğiz.
Duruma uygun bir fıkra ile bitireyim.
Nasrettin Hoca’nın parası tükendikçe tükenmiş. Ne yapacağını şaşırmış. Sonunda çareyi masrafı kısmakta, aza katlanmakta bulmuş. Bu arada, eşeğinin yemini kıstıkça kısmış nasrettin hoca.
Azaltmış…
Azaltmış…
Her gün biraz daha azaltmış…
Hayvancağız, yavaş yavaş gücünü yitirmeye başlamış.
Yemini azaltmasına karşın, eşeğin yaşadığını gördükçe seviniyormuş Nasrettin hoca ve gün be gün, yemi azaltmayı sürdürmüş.
Ama bir sabah ahıra gittiğinde ne görsün, hayvan ölmüş.
Nasrettin Hoca derinden bir ahh çekmiş ve "tam açlığa alışırken öldü zavallıcık…" demiş...
Facebook Yorum