Sivil Havacılık Eski Genel Müdürü Bahri Kesici’nin tutuklanması gösteriyor ki “Bizim çocuklar” mantığında yürütülen devlet yönetiminin nerelere götüreceği açık bir kanıttır. “Bizim Çocuklar” değil “Bilen Çocuklar” olmalı.
Öteden beri yazarız ve her yazdığımızda da “Bunlar muhalefet” mantığı ile bakılır. Oysa biz devletin doğru ve düzgün yürütülmesini isteyen insanlarız.
Bahri Kesici’nin sessiz, sakin ve bir o kadar da yere bakan insan görüntüsünde olması herkese güven vermiş olabilir.
Tutuklanma sebebine baktığımızda Onur Air’in satışından tutun da havacılık sektöründe çalışanlara “fazla para kazandırma” vaadi ile kurduğu tuzaklar “Bizim Çocuklar” mantığının geldiği noktadır.
Bahri Kesici Kavak Eski Belediye Başkanlığı yapan bir iktidar mensubu. Sonra siyasi kimliği ile gelip önce SHGM Genel Müdür Yardımcısı koltuğuna oturdu ve sonra da Sivil Havacılık Genel Müdürü oldu. Hep söyledik; “yapmayın, etmeyin bu sektörü bilmeyenleri sistemin başına getirmeyin” dedik.
Dedik demesine de dediğimize yıllar sonra geldiler.
Şimdi sonucu görün, şimdi “Bu adamlar doğru söylüyormuş” demekten utanmayın.
Aynı durumlar için DHMİ’den çok sayıda kişi için söyledik, SHGM Daire Başkanı Faruk Subaşı için söyledik ama hep savundunuz ve hep onlar “Sizin Çocuklar” idi.
Bugün “Sizin Çocuklar” neler yapmış görüyorsunuz. Görüyorsunuz da sizin yüzünüz kızarıyor mu bilmem ama ben havacılık sektörü adına utanıyorum.
Bahri Kesici’nin sektörü dolandırmasını, Onur Air satışı üzerinden komisyon alarak haksız para kazanması, devletin gücünü şahsi çıkarları için kullanması çürümüş sistemin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterir.
Tepeden tırnağa değişmesi lazım dediğimiz işte tam da budur.
Bakın bugünün SHGM’si bundan farklı değil.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Kemal Yüksek Ankara’ya makamına bile uğramıyor. Belki iktidardan ümidini kesmiş olabilir. Çoğu zamanını İstanbul’da geçiriyor. Ulusal ve uluslar arası toplantılarını hep İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bulunan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Eğitim Binası’ndan yapıyor.
Nasıl yapıyor?
Ankara’dan personeli İstanbul’a çağırıyor. Harcırah, otel, uçak bileti gibi masrafları hep kurum ödüyor ki böyle olması lazım. Tasarruf hak getire. Haksız atamalar, dışarıdan hizmet alımı kisvesinde kurumun paraları çarçur ediliyor ve bunları gören, denetleyen kimse yok. Sayıştay denen kurumun bir etkisi, yetkisi yok artık.
Yine söylüyorum ve iddia ediyorum. Hepsi bir gün hesap verecek. Didik, didik edilerek hak yiyenler, haksız kazanç sağlayanlar hepsinin şapkası düşecek ve kelleri görünecek.
SHGM, tam bir bataklığa dönüştü. Bahri Kesici’den yola çıkarak devleti idare edenlerin bu kuruma bir denetleme göndermesinin elzem olduğunu bir kez daha vurgulayalım.
İlker Aycı…
Müthiş havacımız İlker Aycı, müthiş yönetici İlker Aycı Özbekistan Havayolları ile anlaşmış. Daha önce yazmıştık Airporthaber’de. Yazdıklarımızın hepsi gerçekleşiyor farkındaysanız. Zira biz dedikodu üreten değil haber üreten bir siteyiz.
Hayırlı olsun. Hem Kazakistan’daki şirketine yakın olur hem de THY’de gerçekleştiremediği müthiş hayallerine(!) ulaşır.
Kızılelma…
Yukarıda bahsettiğim “Bizim Çocuklar” işte böyle olmalı. Hayalimdeki havacılık endüstrisi, tekonolojisi Selçuk Bayraktar ile hayat buluyor.
Parçası şuradan gelmiş, motoru buradan gelmiş konusuna bakmam. Önemli olan bu alanda gözle görülür bir şeyler yapılıyor mu ona bakmak lazım.
Vallahi ben avucumun içi patlayıncaya kadar alkışlıyorum ve sonuna kadar destekliyorum.
Bizim Çocuklar=Selçuk Bayraktar…
Devletin bu alandaki resmi kuruluşlarına da “Bilen Çocuklar” gelmeli.
Nokta…
Facebook Yorum