14 Şubat 2022, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]
  • Sayın İbrahim Zeki Bey, analizim sonrası önerilerim şunlardır: 1) Omuzlarınıza yük olan, sizi aşağı çeken şahısların yanından acilen uzaklaşmalısınız. Bu insanların geçmişte yapmış oldukları yıkımın enkazı sizin üzerinize kalmaktadır. Onların olumsuz icraatleri sizin hanenize eksi olarak yazılmaktadır. Bu insanları acilen yanınızdan uzaklaştırmalısınız. 2) İlk günlerdeki heyecanınızı tekrardan kazanmalı ve ilk günlerdeki başarılı kadrolarınıza yeniden yönelmelisiniz. Başarının ekip işi olduğunu hatırlamalısınız. 3) Akademi içerisinde başarılarıyla kendinden söz ettiren isimleri acilen ödüllendirmeli, onları takdir etmelisiniz. Motivasyonun en büyük destekleyicisinin takdir olduğunu hatırlamalısınız. 4) Atamalarınızda liyakate, ehliyete ve adalete yer vermeli ve yönetim kadronuzu bu çerçevede revize etmelisiniz. 5) Mobbing yapılarak başka birimlere itilen, hakları elinden alınan, kariyer süreci sekteye uğratılan personellerinize haklarını acilen iade etmelisiniz. 6) Hukuk çalışma alanı başta olmak üzere tüm kritik çalışma alanlarını hakkında soruşturma, dava bulunmayan ehil kişilere teslim etmelisiniz. 7) Akraba, eş, dost ayrımı olmadığını uygulamalarınız ile personelinize göstermelisiniz. 8) Yukarıdaki tavsiyeleri icraate dökme sürecine başladıktan sonra tüm akademinin katılacağı bir etkinlik tertip etmeli ve burada eski İbrahim Zeki Bey'i göreceğimizi taahhüt etmelisiniz. Saygı kuralları çerçevesinde, kimseyi kırmadan analiz yapmayı arzuladım. Umarım bu sınırları korumuşumdur. Tüm herkese sevgilerimi, saygılarımı arz ediyorum.
  • Hayal kırıklığı süreci her geçen gün artarak devam etmiştir. İbrahim Zeki Bey büyük başarılara imza atan kadrosundan her geçen gün ayrışarak kendi omuzlarına yük ettiği isimlerle yoluna devam etmeyi tercih etmiştir. İbrahim Zeki Bey tamamen başarısızdır diyen yorumlar okuyoruz. Kesinlikle bu yorumlar yanlıştır. İbrahim Zeki Bey ilk günlerden itibaren güzel işler başarmıştır. Kişilik olarak da başarılıdır. Özgeçmişinin doluluğu, akademik yayınları, kitapları, eğitimleri ve diğer birçok başarısı ona haksızlık etmemizi engelleyecektir. Bu başarıları ifade etmek son gelinen süreci de eleştirmeyeceğimiz, yanlışları dillendirmeyeceğimiz anlamına gelmez. Son süreç maalesef İbrahim Zeki Bey'in kişiliğine, özgeçmişine yakışmamıştır. Özellikle son dönemlerde yanında durduğu isimler yanına hiç yakışmamaktadır. Akademinin ve kendisinin başarısı için çalışan, her güzel işlerinde onun hanesine de artı yazdıran isimleri yanından uzaklaştırması kendisi için çok büyük bir kayıp olmuştur. Fatih Ünalan Bey'in kurumdan ayrılması buna bir örnektir. Ali Boran Bey'in, Barış Bey ve Eşref Bey'in baskıları sonucu uzmanlık alanı dışına itilmesi buna bir örnektir. Ömer Bey'in iş motivasyonunu artıracak bazı hususlarda adım atılmaması buna bir örnektir. Mehmet Anıl Bey'in başarısının takdir edilmemesi buna bir örnektir. Sayın İbrahim Zeki Bey, mali alanda master tahsili bulunan bir personeliniz varken iddia edildiğine göre lisans tahsili bile bulunmayan bir arkadaşın mali işler müdürü yapılması akademik kişiliğiniz ile hiç örtüşmemektedir. Bu durumla birçok alanda karşılaşmaktayız. Akademi içerisinde yıllardır başarılarıyla takdir kazanan Berna Hanım, Nazlı Hanım, Döndü Hanım, Fatma Hanım, Selvinaz Hanım, Alperen Bey, Bilgekaan Bey, Hüseyin Bey, İlker Bey ve daha başarılı birçok ismin takdir edilmemesi akademik kişiliğiniz ile hiç örtüşmemektedir. Bu isimlerin akademik ve iş başarıları ortadadır. Akademi içerisindeki kabulleri ortadadır.
  • 211 in hakki ozur ile beraber ise iadedir. Isteyen gelir, isteyen gelmez , emeklilik hakedip emekli olmak isteyen haklarini alir emekli olur. 65000 calisani bulunan THY ye 100 kisi ise geri dondu diye bisey olmaz ama ote yandan adalet yerini bulur. bundan daha guzel birsey olabilir mi? eminim ki 211 kisinin yuzde doksani masum, vatansever ve isini duzgun yapan insanlardi.
  • Bu yazımı başta İbrahim Zeki Bey olmak üzere tüm akademi personellerinin dikkatle okumasını arz ediyorum. Ali Kıdık Beyefendinin yazısını Salı günü okuduktan ve akademi ile ilgili iddiaları gördükten sonra yorumları da dikkatle inceledim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emekli bir mensubu ve TAFA uçuş eğitim kadrosunda yer alan bir uçuş öğretmeni olarak fikirlerimi sizlere arz etmek istiyorum. Yorumlardan ve iş arkadaşlarımla görüşmelerimden üzülerek gördüm ki neredeyse herkes olaya kendi penceresinden, kendi kişisel ikbalinden bakıyor. Hiçbir yorumcu olayı analiz etme ve yönetime seçenek sunma eğiliminde bulunmamış. Ben mevcut olayı analiz ederek İbrahim Zeki Bey'e önerilerde bulunmak istiyorum. Evet, İbrahim Zeki Bey akademiye ilk atandığında endişeliydik. Çünkü o güne kadar kaşları çatık, gergin, agresif üsluplu, İstanbul'da bazı güçlere sırtını dayayarak kendilerinden olmayan insanları ötekileştiren yöneticileri görmüştük. Eşref Bey, Barış Bey ve birtakım isimler bu şekilde bizleri üzmüştü. İbrahim Zeki Bey ilk izlenim olarak ön kabullerimizi yıkmıştı. İlk izlenimle umutlandık. Daha sonrasında gelen arkadaşları dikkatle izledik. Fatih Ünalan Bey, Ali Boran Bey, Ömer Şen Bey, Mehmet Anıl Bey. Bu isimler de gayet çalışkan, başarılı, güleç, uyumlu insanlardı. Umudumuz her geçen gün daha da büyüdü. En önemlisi bu isimler İbrahim Zeki Bey'in arkasına gizlenip güç gösterisi yapmadılar. İşleriyle, çalışkanlıklarıyla ön planda oldular. İş konusunda bazı zamanlar Fatih Bey ve Ömer Bey ile küçük gerginlikler yaşamış olsak da hiçbir zaman saygısızlık yapmadılar. Geçmişte birçok zorlukla karşılaşan uçuş öğretmenleri ve yer personelleri İbrahim Zeki Bey'i ve sonrasında gelen yukarıda ismini saydığım arkadaşları sevmişti. İbrahim Zeki Bey'in tarafsız duruşu, prensipli yaklaşımı aidiyetimizi çok artırmıştı. Her şey güzeldi. Ancak bir kırılma yaşandı. Zaman içersinde İbrahim Zeki Bey'in duruşunda değişmeler oldu. İcraatleriyle, tavırlarıyla, davranışlarıyla akademide birçok personelin yoğun bir şekilde eleştirdiği Eşref Bey, Barış Bey ve diğer bazı isimler İbrahim Zeki Bey'in etrafını sardılar. Özgün ve tarafsız olan İbrahim Zeki Bey artık bu eleştirilen isimlerle birlikte değişim sürecine girdi. Ben ve birçok arkadaşım İbrahim Zeki Bey'in tavır ve davranışlarının gözle görülür şekilde değiştiğine şahit oluyorduk. Bir ilave olarak, Kemal Beyi, Oylum Hanımı, Ulaş Barış Beyi tanıdıktan sonra İbrahim Zeki Bey'in çalışkan isimlerle çalışma prensibinden ödün verdiğine de şahitlik ediyorduk. Çünkü Fatih Bey, Ömer Bey, Ali Bey, Anıl Bey gibi başarılı isimlerden sonra gelen bu arkadaşlar İbrahim Zeki Bey'in gölgesine sığınan bir profil çizmişlerdi. Yani son dönemlerde başta olumlu başlayan birçok kazanım bir bir kaybediliyordu. Şimdi yorumlarda her şeye kötü diyen veya her şeye iyi diyen arkadaşlarıma maalesef doğru tespit yapmadıklarını ifade etmek istiyorum. Doğru tespit şudur: İbrahim Zeki Bey, duruşuyla, ilkeleriyle, prensipleriyle, çalışkan çalışma arkadaşları (Fatih Ünalan Bey, Ali Boran Bey, Ömer Şen Bey, Mehmet Anıl Bey) ile başarılı bir süreç yönetirken rotasını Eşref Bey'lere, Barış Bey'lere kırmış, daha sonra kadrosuna dahil ettiği başarısız ve uyumsuz arkadaşlar (Kemal Bey, Oylum Hanım, Ulaş Barış Bey) ile ayrımcılık görüntüsü vermiştir. Bunun yanı sıra aşağıdaki yorumlarda iddia edilen lisans tahsili olmayan arkadaşları Müdürlük makamına yükselterek bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
  • 10 bin insan bügün kar payı bekledi çoğu kişi buğün işten sogudu madem hatırlayacaksınız bu dedikoduların önüne niye geçmeyip insanları ümütlendirdiniz
  • Ne kadar kolay iddia var diyip birileri hakkında birseyler yazmak. Yaz bi isim salla bir iddia, nasilsa iddia..:))
  • akademide 2 adet kasist var geçen gün uçuşuma yetişmek için yanlışlıkla hızlı girdim kasiste arabanın altı sürttü, bu kasistler neden var?? yönetim bu kasistleri koymakla ne yapmaya nereye varmaya çalışmaktadır??
  • otopark çok küçük arabamızı cendermenin oraya park ediyoh
  • pist çok kısa a380 indiremiyoh
  • ünlü şairimizin de dediği gibi: aşk bu, kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem…

Bir müjdem olabilir…

Bakın ne güzel olumlu işler yapılmaya başlandı. Gerginlikler azalmaya başladı. Verilen mesajlar ne kadar rahatlatıcı değil mi? “Liyakat” diyor Ahmet Bolat. Hep aradığımız, özlediğimiz sözler. Ama sözde kalır mı ona bakacağız icraatta.

Ahmet Bolat’ın ilk icraatlarını beğeniyorum. Elbette icra komitesi çok önemli. Alınan kararlar tek kişinin iradesi ile olmadığını umuyorum. İstişare, farklı birimlerden gelen düşüncelerin masada önemsendiği bir icra komitesi diye düşünüyorum.

Murat Şeker’in adını fazla zikreden olmadı. Aileden biri. O yüzden ilk göreve geldiğinde ben de bir şeyler yazmak istemiştim. Hatta özel bir habere konu edecektik. Sonra sorduk, soruşturduk hem iyi eğitimli hem de aile üyesi gibi davranmadığını, işine odaklı olduğu, kayırılarak değil hak ederek geldiği mesajı iletildi.

Allah var, hiçbir dedikodusunu duymadık ki, dedikodu ile de hareket etmiyoruz. Bu açıdan uyumun önemine dikkat çekmek istiyorum.

İlker Aycı döneminde kenara itilmiş, yetkileri elinden alınmış ve sadece PR personeli gibi çalışan Genel Müdür Bilal Ekşi’nin de bu dönemde daha aktif işin içine girecek olması THY açısından olumlu gelişme olarak değerlendirilmeli.

Müdürlükler konusunda atılan adımlar ciddi manada THY’ye mali açıdan tasarruf getirecek. THY gibi devasa bir kurumun anlık olarak belki görülmeyecek bu tasarruf, aylara yıllara vurulduğunda bütçede ne kadar fark yaratacağı daha iyi anlaşılacak.

Hatta ben THY’nin müdürlük sayısının  “bir uçağa iki müdür düşüyor” anlamında yazdığım ve dikkat çekmek istediğim fazlalıklardan dolayı “Damacana müdürlüğü” dahi var diyerek yaptığım konuşma İlker Aycı döneminde mahkemeye verildi ve halen dava devam ediyor.

Ancak mahkemelerin verdiği kararlar ne olursa olsun, düşüncelerimizde haklı olduğumuz bugünün uygulaması ile birebir örtüşüyor.

Bakanların, milletvekillerinin, bürokratların, elçilerin, konsolosların hatta ve hatta hakimlerin, savcıların yakınlarına ihdas edilen makamların ne kadar yersiz olduğu adil bir yönetim anlayışı güdeceğine inandığım Ahmet Bolat döneminde sonlandırılacak gibi görünüyor.

Bir kişinin yaptığı işi iki kişinin yaptığı bir şirkette ipin ucu kaçmıştı.

Tabi benim bir önerim daha olacak.

Ahmet Bolat, Aydın Çıldır Havaalanına bir göz atsın. Gerçek manada teftiş ettirsin. İnanılmaz yolsuzluk iddiaları, rüşvet iddiaları mevcut.

Tam manası ile şirketi düşünecek, onun, bunun yakını, akrabası denilip üstü kapanacak bir denetim değil şirket çıkarlarını düşünecek, sınırsız yetkili denetmenlerin Aydın’a gönderilmesinde fayda var.

Mesela bir kafeterya konusu var ki içinden çıkılmaz. Orada bu işlere bakan kişilerin liyakatleri, eğitimleri işi layıkıyla yapıp yamadıkları mutlaka sorgulanmalı. Çıldır’da bulunan akademi derinden incelenmeli. İstanbul’a uzak diye göz ardı edilmemeli. Şirketin Japonya’daki müdürlüğü kadar Aydın’daki şirketi de önemlidir.

Bu arada bir müjde verebilirim ileriki haftalarda.

Geçen hafta yazmış olduğum yazı bir kanayan yaranın kapanmasına yönelik idi. İş barışı açısından çok önemli.

Olumlu dönüşler aldım. Bir çalışma yapılacağı intibası uyandı. Umarım bu müjdeyi verebilirim mağdur arkadaşlara.

En azından pas hakları ellerinden alınan, THY avantajlarını yeniden elde ederler.

Hep beraber kucaklaşma vakti geldi.

Yanılıyor muyum?

Bir müjdem olabilir…

Yorumlar Tüm Yorumlar (156)

TAFA Dikkatine-3 ~ 2 yıl önce
Sayın İbrahim Zeki Bey, analizim sonrası önerilerim şunlardır: 1) Omuzlarınıza yük olan, sizi aşağı çeken şahısların yanından acilen uzaklaşmalısınız. Bu insanların geçmişte yapmış oldukları yıkımın enkazı sizin üzerinize kalmaktadır. Onların olumsuz icraatleri sizin hanenize eksi olarak yazılmaktadır. Bu insanları acilen yanınızdan uzaklaştırmalısınız. 2) İlk günlerdeki heyecanınızı tekrardan kazanmalı ve ilk günlerdeki başarılı kadrolarınıza yeniden yönelmelisiniz. Başarının ekip işi olduğunu hatırlamalısınız. 3) Akademi içerisinde başarılarıyla kendinden söz ettiren isimleri acilen ödüllendirmeli, onları takdir etmelisiniz. Motivasyonun en büyük destekleyicisinin takdir olduğunu hatırlamalısınız. 4) Atamalarınızda liyakate, ehliyete ve adalete yer vermeli ve yönetim kadronuzu bu çerçevede revize etmelisiniz. 5) Mobbing yapılarak başka birimlere itilen, hakları elinden alınan, kariyer süreci sekteye uğratılan personellerinize haklarını acilen iade etmelisiniz. 6) Hukuk çalışma alanı başta olmak üzere tüm kritik çalışma alanlarını hakkında soruşturma, dava bulunmayan ehil kişilere teslim etmelisiniz. 7) Akraba, eş, dost ayrımı olmadığını uygulamalarınız ile personelinize göstermelisiniz. 8) Yukarıdaki tavsiyeleri icraate dökme sürecine başladıktan sonra tüm akademinin katılacağı bir etkinlik tertip etmeli ve burada eski İbrahim Zeki Bey'i göreceğimizi taahhüt etmelisiniz. Saygı kuralları çerçevesinde, kimseyi kırmadan analiz yapmayı arzuladım. Umarım bu sınırları korumuşumdur. Tüm herkese sevgilerimi, saygılarımı arz ediyorum.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
TAFA Dikkatine-2 ~ 2 yıl önce
Hayal kırıklığı süreci her geçen gün artarak devam etmiştir. İbrahim Zeki Bey büyük başarılara imza atan kadrosundan her geçen gün ayrışarak kendi omuzlarına yük ettiği isimlerle yoluna devam etmeyi tercih etmiştir. İbrahim Zeki Bey tamamen başarısızdır diyen yorumlar okuyoruz. Kesinlikle bu yorumlar yanlıştır. İbrahim Zeki Bey ilk günlerden itibaren güzel işler başarmıştır. Kişilik olarak da başarılıdır. Özgeçmişinin doluluğu, akademik yayınları, kitapları, eğitimleri ve diğer birçok başarısı ona haksızlık etmemizi engelleyecektir. Bu başarıları ifade etmek son gelinen süreci de eleştirmeyeceğimiz, yanlışları dillendirmeyeceğimiz anlamına gelmez. Son süreç maalesef İbrahim Zeki Bey'in kişiliğine, özgeçmişine yakışmamıştır. Özellikle son dönemlerde yanında durduğu isimler yanına hiç yakışmamaktadır. Akademinin ve kendisinin başarısı için çalışan, her güzel işlerinde onun hanesine de artı yazdıran isimleri yanından uzaklaştırması kendisi için çok büyük bir kayıp olmuştur. Fatih Ünalan Bey'in kurumdan ayrılması buna bir örnektir. Ali Boran Bey'in, Barış Bey ve Eşref Bey'in baskıları sonucu uzmanlık alanı dışına itilmesi buna bir örnektir. Ömer Bey'in iş motivasyonunu artıracak bazı hususlarda adım atılmaması buna bir örnektir. Mehmet Anıl Bey'in başarısının takdir edilmemesi buna bir örnektir. Sayın İbrahim Zeki Bey, mali alanda master tahsili bulunan bir personeliniz varken iddia edildiğine göre lisans tahsili bile bulunmayan bir arkadaşın mali işler müdürü yapılması akademik kişiliğiniz ile hiç örtüşmemektedir. Bu durumla birçok alanda karşılaşmaktayız. Akademi içerisinde yıllardır başarılarıyla takdir kazanan Berna Hanım, Nazlı Hanım, Döndü Hanım, Fatma Hanım, Selvinaz Hanım, Alperen Bey, Bilgekaan Bey, Hüseyin Bey, İlker Bey ve daha başarılı birçok ismin takdir edilmemesi akademik kişiliğiniz ile hiç örtüşmemektedir. Bu isimlerin akademik ve iş başarıları ortadadır. Akademi içerisindeki kabulleri ortadadır.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
211 hakki ise iade ~ 2 yıl önce
211 in hakki ozur ile beraber ise iadedir. Isteyen gelir, isteyen gelmez , emeklilik hakedip emekli olmak isteyen haklarini alir emekli olur. 65000 calisani bulunan THY ye 100 kisi ise geri dondu diye bisey olmaz ama ote yandan adalet yerini bulur. bundan daha guzel birsey olabilir mi? eminim ki 211 kisinin yuzde doksani masum, vatansever ve isini duzgun yapan insanlardi.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
TAFA Dikkatine-1 ~ 2 yıl önce
Bu yazımı başta İbrahim Zeki Bey olmak üzere tüm akademi personellerinin dikkatle okumasını arz ediyorum. Ali Kıdık Beyefendinin yazısını Salı günü okuduktan ve akademi ile ilgili iddiaları gördükten sonra yorumları da dikkatle inceledim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emekli bir mensubu ve TAFA uçuş eğitim kadrosunda yer alan bir uçuş öğretmeni olarak fikirlerimi sizlere arz etmek istiyorum. Yorumlardan ve iş arkadaşlarımla görüşmelerimden üzülerek gördüm ki neredeyse herkes olaya kendi penceresinden, kendi kişisel ikbalinden bakıyor. Hiçbir yorumcu olayı analiz etme ve yönetime seçenek sunma eğiliminde bulunmamış. Ben mevcut olayı analiz ederek İbrahim Zeki Bey'e önerilerde bulunmak istiyorum. Evet, İbrahim Zeki Bey akademiye ilk atandığında endişeliydik. Çünkü o güne kadar kaşları çatık, gergin, agresif üsluplu, İstanbul'da bazı güçlere sırtını dayayarak kendilerinden olmayan insanları ötekileştiren yöneticileri görmüştük. Eşref Bey, Barış Bey ve birtakım isimler bu şekilde bizleri üzmüştü. İbrahim Zeki Bey ilk izlenim olarak ön kabullerimizi yıkmıştı. İlk izlenimle umutlandık. Daha sonrasında gelen arkadaşları dikkatle izledik. Fatih Ünalan Bey, Ali Boran Bey, Ömer Şen Bey, Mehmet Anıl Bey. Bu isimler de gayet çalışkan, başarılı, güleç, uyumlu insanlardı. Umudumuz her geçen gün daha da büyüdü. En önemlisi bu isimler İbrahim Zeki Bey'in arkasına gizlenip güç gösterisi yapmadılar. İşleriyle, çalışkanlıklarıyla ön planda oldular. İş konusunda bazı zamanlar Fatih Bey ve Ömer Bey ile küçük gerginlikler yaşamış olsak da hiçbir zaman saygısızlık yapmadılar. Geçmişte birçok zorlukla karşılaşan uçuş öğretmenleri ve yer personelleri İbrahim Zeki Bey'i ve sonrasında gelen yukarıda ismini saydığım arkadaşları sevmişti. İbrahim Zeki Bey'in tarafsız duruşu, prensipli yaklaşımı aidiyetimizi çok artırmıştı. Her şey güzeldi. Ancak bir kırılma yaşandı. Zaman içersinde İbrahim Zeki Bey'in duruşunda değişmeler oldu. İcraatleriyle, tavırlarıyla, davranışlarıyla akademide birçok personelin yoğun bir şekilde eleştirdiği Eşref Bey, Barış Bey ve diğer bazı isimler İbrahim Zeki Bey'in etrafını sardılar. Özgün ve tarafsız olan İbrahim Zeki Bey artık bu eleştirilen isimlerle birlikte değişim sürecine girdi. Ben ve birçok arkadaşım İbrahim Zeki Bey'in tavır ve davranışlarının gözle görülür şekilde değiştiğine şahit oluyorduk. Bir ilave olarak, Kemal Beyi, Oylum Hanımı, Ulaş Barış Beyi tanıdıktan sonra İbrahim Zeki Bey'in çalışkan isimlerle çalışma prensibinden ödün verdiğine de şahitlik ediyorduk. Çünkü Fatih Bey, Ömer Bey, Ali Bey, Anıl Bey gibi başarılı isimlerden sonra gelen bu arkadaşlar İbrahim Zeki Bey'in gölgesine sığınan bir profil çizmişlerdi. Yani son dönemlerde başta olumlu başlayan birçok kazanım bir bir kaybediliyordu. Şimdi yorumlarda her şeye kötü diyen veya her şeye iyi diyen arkadaşlarıma maalesef doğru tespit yapmadıklarını ifade etmek istiyorum. Doğru tespit şudur: İbrahim Zeki Bey, duruşuyla, ilkeleriyle, prensipleriyle, çalışkan çalışma arkadaşları (Fatih Ünalan Bey, Ali Boran Bey, Ömer Şen Bey, Mehmet Anıl Bey) ile başarılı bir süreç yönetirken rotasını Eşref Bey'lere, Barış Bey'lere kırmış, daha sonra kadrosuna dahil ettiği başarısız ve uyumsuz arkadaşlar (Kemal Bey, Oylum Hanım, Ulaş Barış Bey) ile ayrımcılık görüntüsü vermiştir. Bunun yanı sıra aşağıdaki yorumlarda iddia edilen lisans tahsili olmayan arkadaşları Müdürlük makamına yükselterek bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Tgs kar payi ~ 2 yıl önce
10 bin insan bügün kar payı bekledi çoğu kişi buğün işten sogudu madem hatırlayacaksınız bu dedikoduların önüne niye geçmeyip insanları ümütlendirdiniz

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Iddia ~ 2 yıl önce
Ne kadar kolay iddia var diyip birileri hakkında birseyler yazmak. Yaz bi isim salla bir iddia, nasilsa iddia..:))

Yanıtla

Kalan karakter 1000
kasistçi09 ~ 2 yıl önce
akademide 2 adet kasist var geçen gün uçuşuma yetişmek için yanlışlıkla hızlı girdim kasiste arabanın altı sürttü, bu kasistler neden var?? yönetim bu kasistleri koymakla ne yapmaya nereye varmaya çalışmaktadır??

Yanıtla

Kalan karakter 1000
değnekçi ~ 2 yıl önce
otopark çok küçük arabamızı cendermenin oraya park ediyoh

Yanıtla

Kalan karakter 1000
pist ~ 2 yıl önce
pist çok kısa a380 indiremiyoh

Yanıtla

Kalan karakter 1000
armağan tapmayan ~ 2 yıl önce
ünlü şairimizin de dediği gibi: aşk bu, kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem…

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000