İlker Aycı görevden alınalı çok oldu ama her gün yeni bir meziyetini öğreniyoruz. Kendisi gitti, icraatleri kaldı yadigar...
Koskoca bayrak taşıyıcı havayolunu 7 yıl boyunca eline oyuncak etmiş... Almış, vermiş, satmış, savmış, kiralamış, eşe dosta can vermiş...
Geride kalanlar, Aycı'nın bıraktığı enkazı restore etmek için aylardır gece gündüz çalışıyorlar.
Pandemi etkisini kaybederken rakiplerine karşı avantaj sağlamak ve hızlı reaksiyon almak zorunda olan THY, bir taraftan rekabet ederken diğer taraftan enkazı düzeltmeye çalışıyor.
Şimdi öğreniyoruz ki, THY'nin imkanları ile zamanında yine birileri ayakta tutulmaya çalışılmış...
Türkiye'deki birçok millet bahçesi projesi gibi Atatürk Havalimanı millet projesini de yürüten Yapı Yapı şirketinin Üsküdar Libadiye'deki 28 bin metrekarelik iş merkezi tam da krizin ortasında THY tarafından kiralanmış.
Başka yer yok gibi, THY Genel müdürlük binası ya da herhangi bir yerleşkesi ile alakası olmayan bir noktada operasyon merkezi neden kiralanır merak içindeyim...
Koskoca İstanbul'da başka müsait bina mı yoktu da orası kiralandı?
Kiralanan ofis, ulaşım açısından uygun olur, merkezi noktada olduğu için tercih edilir bunu da anlarım. Ama öyle de değil!
Ne metrobüs geçiyor ne metro...
Tam tabirle, 'sapa' bir yerde...
Üstelik teknoloji şirketi için kiralanan binaya ciddi anlamda masraf da yapılmış. Herhalde Yapı Yapı şirketi alel acele natamam binayı bir an önce para getirmesi için THY'ye kiralamış, onlar da THY'nin parasıyla güzelce dayayıp döşemişler...
Yapı Yapı açısından güzel ticaret... Tebrik etmek gerekir...
Yiğidi öldür hakkını yeme...
Pandemi döneminde hükümetin yaptığı en büyük doğrulardan biri sayesinde bugün THY ve diğer şirketlerimiz bocalamadan süreci geçiriyor.
Hatırlayanlar bilir... 2015 ve 2016 yılındaki krizde THY derhal işçi çıkarma yoluna gitmişti.
2015 sonunda ve 2016 yılında yolcu sayıları bıçak gibi kesildiğinde, Fetö bağlantıların dışında, apar topar çok sayıda çalışan kapının önüne konulmuştu.
Ve bir kaç ay sonra işler yoluna girdiğinde çıkarılan her çalışan için pişman olunmuş ve özellikle uçuş ekibi konusunda ciddi planlama sıkıntıları yaşanmıştı.
Pandemi döneminde Avrupa ve ABD'de şirketler binlerce çalışanı işten çıkarırken pandemi sürecinde ve işten çıkarma yasağının kalktığı 1 Temmuz 2021'den sonra dahi birçok şirketimiz toplu işten çıkarma yapmadı.
Bugün Avrupa'daki birçok havayolu şirketi personel eksikliği dolayısıyla ciddi operasyonel sorunlar yaşıyor. Pandemi döneminde panikle binlerce çalışanı işten çıkaran havayolları, havalimanları ve yer hizmetleri şirketleri, sırf bu sebeple toparlanma sürecine ayak uyduramıyor.
Birçok sefer, personel olmadığı için iptal ediliyor. Hatta bazı şirketler yolculara 'uçmayın, uçarsanız da tek bagajla uçun' çağrıları yapıyor.
Düşünün, kısa mesafede uçak yerine otobüs kaldıran havayolu bile var!
Özellikle İngiltere, Almanya ve Hollanda'da ciddi anlamda sorunlar var.
Mesela, aynı sorunu Türkiye'de yaşamıyoruz. En azından şimdilik eldekilerle zor da olsa idare etme şansımız var.
Bugün sorun yaşanmaması hem işten çıkarma yasağını alanlara hem de sonrasında işten çıkarma tarafında olmayan havayolu şirketleri yönetimlerine artı yazar. Zor günlerde bir şekilde bütün çalışanlar elde tutulduğu için bugün herşey güllük gülistanlık... Uçaklar dolu, frekanslar yoğun, işler tıkırında...
Aksi olsa neler olurdu kim bilir?
Facebook Yorum