Ahmet Bolat Bunları Yaparsa Devrim Olur…

THY yönetimi değişti. İlker Aycı ardında bir dolu temizlenecek sayfa bıraktı. Bunları yerli yerine oturtmak, THY aidiyetini yeniden inşa etmek Ahmet Bolat’ın yönetim anlayışına ve insafına kalmış durumda. Aşağıda önereceğim kucaklaşmayı gerçekleştirirse tarihi bir devrim yapmış olur.

İlk adımlar pozitif görünüyor. Uçuş hattına gitmesi, personele güven vermesi, alışık olduğumuz o ciddi bakışların, çatık kaşların yerini tebessümün alması kendisine karşı “acaba” tereddütlerini olumluya çevirecek bir tutum sergiliyor şu ana kadar.

Böyle devam etmesi, iş barışı açısından çok önemli. Personele dokunmak, onlar gibi olmak, gerektiğinde, yetebildiğinde dertleri ile hemhal olmak yönetici profili açısından olması gereken özelliklerdir.

Ama olması gereken çok daha elzem şeyleri sıralamak isterim. THY’de iş barışı yerle bir olmuş durumda. Kayırılanlar ile normaller arasında uçurum hakim.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat bana şu mesajı gönderdi. “Ali Bey merhaba. Prensibimiz; atamalarda ehliyet ve liyakat, kararlarda istişare, değerlendirmede adalet” bu anlayış çok önemli.

Fakat asıl yapılması gereken önemli bir iş var.

Adalet, adalet. Yitirilen adalet, katledilen adalet, linç edilen adalet.

Durun söyleyelim.

Hangi adaletten bahsettiğimi anlatayım da hak verin.

Hain FETÖ kalkışmasında Almanya sınırları içinde olan ve fakat kim için dua ettiği belli olmayan İlker Aycı’nın her şey süt liman olduktan sonra ülkeye döner dönmez katliam yaptığı adalet.

Bir FETÖ torbası hazırlanarak içine 211 kişiyi doldurup bir gecede işine son verilenlerin adaleti. Keyfe keder insanların işinden edildiği adalet.

Mahkeme mahkeme dolaşıp iftira atılan ve sonunda “Biz onları FETÖ’den atmadık işletmesel gerekçelerden attık” denilip insanların perişan edildiği adalet.

FETÖ’cüsünüz dedirtilip, kapı aşındırıp iş bulamayan, bunalıma giren, evini barkını terk edenlerin adaleti.

“THY’den FETÖ’den atılmışsınız” denilip iş bulamayan garibanların yüzlerine kapıların çarpıldığı adalet.

THY’den atıldıktan sonra biçare kalan, eşinden, çocuklarından ayrılanların adaleti.

İntihara teşebbüs edenlerin, boynuna FETÖ yaftası asılanların adaleti.

Bakkalda, markette, kasapta, pazarda, simitçide, gazozcuda çalışmak zorunda kalanların adaleti.

Say say isimleri bitmeyecek kadar uzayıp mağdur edilenlerin adaleti.

İşsiz kalan kaptanlar, hostesler, yöneticiler, işçiler için adalet.

İsimlerini yazmak isterdim ama birkaç örnekle tamamlayacağım.

Sendikal faaliyetler için işinden atılan kardeşlerimiz için adalet.

Kaşın, gözün kara denilip icra komitesinin gücü ile atılanların geri getirilmesi için adalet.

Hadi bu adaleti kimler için istediğimizi bir kez daha hatırlayalım.

AnadoluJet’in başında farkındalık ortaya koyan İbrahim Doğan için,

Rastgele seçtiğim isimler Esra Örge, Aslı Dibek, Ercüment Faik Demir, Fulya İlker Şener, Burçin Nasuhoğlu, Mustafa İncialan, Nurten Kaynatan ve devam eden 211 kişi için adalet.

Başarı belgeleri, uçuş karneleri hep artı olan Ahmet Kurt, Murat Demir, Tarık Akbaba için adalet.

Sendikadan dolayı işten atılan Süleyman Önder, Gülay Gülger, Alper Tuğlu, Ersin Paşa Kılıç, Faruk Şahin, Filiz Kılıç, Mehdi Sevinç, Özgür Özen, Aslı Sönmez, Bige Kanmış, Gülnihal Tuncer, Mustafa İşgören, Atilla Kaya ve isimleri aklıma gelmeyen diğer kişiler için adalet.

Velhasıl kelam haksızlığa uğramışlar için adalet.

Ve diğer yapılması elzem olanlar.

Mesela, Kurumsal İletişim Başkanlığı’nın ajans üzerinden yapılan tüm sponsorlukları incelenmeli.

Mesela, İlker Aycı’nın arkadaşı Temel Bozbağ ile ilişkileri incelenmeli, THY Spor’da harcanan paralar nereye nasıl harcandı bakılmalı. Temel Bozbağ’ın Yeşilköy’deki ofis olarak kullandığı dairenin kiraları kim tarafından ödendi bakılmalı. Yeni Giresun Gazetesi’ne ne kadar ödeme yapıldı açıklanmalı.

Mesela, İlker Aycı ile aynı soyadı taşıyan Serkan Aycı’nın THY’ye ne kadar kişisel koruyucu ürün (Maske) sattığı açıklanmalı.

Daha nice niceleri.

Ahmet Bolat bey özellikle devrim yapmak istiyorsa, yukarıda saydığım ve haksızlığa maruz kalan personel ile bir şekilde görüşüp, anlaşmalı veya helalleşmeli.

E bu işin yarını da var öbür dünyası da.