21 Eylül 2022, Çarşamba 09:17:57

Yerli teknoloji 2023'te zirve yapacak

Türkiye'nin savunma ve havacılıkta son yıllarda ortaya koyduğu gelişim Cumhuriyet'in 100'üncü yılında zirveye çıkacak. 2023’te Türkiye yine ilk uçuşlar ve ilk teslimatlara şahitlik edecek

Türkiye'nin savunma ve havacılıkta son yıllarda ortaya koyduğu gelişim Cumhuriyet'in 100'üncü yılında zirveye çıkacak. 2023’te Türkiye yine ilk uçuşlar ve ilk teslimatlara şahitlik edecek.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda güvenlik güçlerine yerli ve milli imkanlarla en gelişmiş araç ve ekipmanları kazandırmaya çalışan Türk savunma sanayisi, yaklaşık bir yıllık dönemde birçok projede kritik adımlar atacak.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen ve Türkiye'nin en önemli teknoloji geliştirme projesi olan Milli Muharip Uçak, 18 Mart 2023'te motor çalıştırarak hangardan çıkacak.

2028'de göreve başlaması amaçlanıyor

Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030'lu yıllardan itibaren kademeli devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alacak ve parça üretimleri başlayan Milli Muharip Uçak'ın, ilk uçuşunu 2025'te yapması, 2028'de göreve başlaması amaçlanıyor.

Türkiye, projede, yeni nesil bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu benzeri teknoloji alanlarındaki çalışmalar sonucu, 5. nesil bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler arasına girecek.

Hürjet'te geri sayım
Jet eğitim ve hafif taarruz uçağı Hürjet ise 18 Mart 2023'te ilk uçuşunu yapacak. Montaj faaliyetlerinde sona gelinen ve yer testlerine hazırlanan Hürjet, 4 prototiple uçuş testleri gerçekleştirecek ve 2025'te ilk görevini yapabilir seviyeye ulaşacak.

Hürjet, tek motorlu, tandem ve modern aviyonik süite sahip kokpitiyle üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlandı.

Hürjet'in Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan T-38 jet eğitim uçakları ile akrotim gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerini alması, 3 bin kilogram faydalı yük kapasitesine sahip "hafif taarruz uçağı" konfigürasyonuyla da F-16'ların yakın hava destek ve savaş eğitim uçağı rollerini paylaşması hedefleniyor.

Atak-2 uçacak, Gökbey ilk görevine başlayacak
Bu dönemdeki bir diğer önemli gelişme ise ağır sınıf taarruz helikopteri Atak-2'nin ilk uçuşu olacak.

Özgün olarak geliştirilen yüksek mühimmat taşıma kapasitesine sahip Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, sıcak hava ve yüksek irtifa, gece/gündüz ve buzlanma koşulları dahil tüm zorlayıcı koşullarda görev yapabilecek.

11 ton ağırlığında, 1,2 ton mühimmat taşıyabilen, 30 milimetre topu bulunan helikopter, taarruz, yakın hava desteği, hava-yer muharebesi, silahlı eskort, hava-hava muharebesi, müşterek taarruz operasyonları, silahlı keşif ve gözetleme görevlerini yerine getirebilecek.

TUSAŞ bu yıl ayrıca Gökbey helikopterinin ilk teslimatını gerçekleştirecek. Jandarmaya teslim edilecek 3 helikopter göreve hazırlanıyor.

Gökbey, mevcut ihtiyaçlar yanında geleceğin operasyonel gereksinimleri göz önünde bulundurularak, gelişmiş aviyoniklerle üstün performans ve kullanım kalitesi için tasarlandı.

Yüksek yük kapasitesine sahip geniş kabin alanıyla bu helikopter, dünyanın dört bir yanındaki sivil ve askeri kullanıcıların, muhtelif görev profillerinin icrası için kolaylıkla konfigüre edilebilecek.

Bayraktar Kızılelma ve Bayraktar TB3 için geri sayım
Baykar tarafından geliştirilen muharip insansız uçak sistemi Bayraktar Kızılelma'nın da 2023'ün ilk aylarında uçuş yapması hedefleniyor.

Yapısal entegrasyonu büyük ölçüde tamamlanan, mekanik ve aviyonik entegrasyon süreci devam eden insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma'ya yönelik çalışmalar 2 prototip üzerinde devam ediyor.

Bayraktar Kızılelma, yüksek ve agresif manevra kabiliyetiyle görev yapacak, 5 saat havada kalabilecek, 35 bin fit operasyonel irtifaya çıkabilecek.

İHA teknolojisinin dünyada geldiği son noktanın örneklerinden olan Bayraktar Kızılelma, 6 ton kalkış ağırlığına, 1,5 ton faydalı yük taşıma kapasitesine sahip bulunuyor.

Yerli olarak geliştirilen ve envanterdeki tüm mühimmatları kullanması amaçlanan Bayraktar Kızılelma'nın TCG Anadolu'ya iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.

Çok uzun mesafelerden kumanda edilebiliyor
Baykar'ın TCG Anadolu gemisine konuşlandırılmak üzere geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA da yeni yılın ilk yarısında gökyüzüyle buluşacak.

Bayraktar TB3, dünyada ilk defa kısa pistli gemiden konvansiyonel şekilde inip kalkan insansız hava aracı olarak çok büyük bir kuvvet çarpanı oluşturacak.

Bayraktar TB3, sahip olduğu özelliklerle Bayraktar TB2 ile Bayraktar Akıncı TİHA arasında bir seçenek oluşturacak.

Keşif-gözetleme ve istihbarat görevlerinin yanı sıra kanatları altında taşıdığı yerli akıllı mühimmatlarla operasyon icra etme kabiliyetine sahip olacak Bayraktar TB3, katlanabilen kanat yapısıyla helikopter gemileri ve uçak gemilerinde kullanıma uygun olarak tasarlandı.

Bayraktar TB3 bu sayede kullanıcıya deniz aşırı görevlerde silahlı insansız hava araçlarıyla operasyon icra etme kabiliyeti sunuyor.

Görüş hattı haberleşmenin yanı sıra görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip Bayraktar TB3, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebiliyor.

TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafından Gökbey helikopterinde kullanılmak üzere geliştirilen, ilk prototipi entegrasyon çalışmaları için teslim edilen TS1400 turboşaft motorunu olgunlaştırma testlerinde de sona gelindi.

İnsanlı uçuş için yeterli olgunluğa ulaşan ilk motorun yıl bitmeden helikopteri üreten TUSAŞ'a teslim edilmesi hedefleniyor.

2023 yılının ilk yarısında motorun Gökbey helikopterine entegrasyonunun tanımlanması ve milli motorla ilk uçuşun gerçekleştirilmesi amaçlanıyor.

TS1400 turboşaft motoru, bu alandaki dışa bağımlılığı sonlandırarak Türkiye'de geliştirilen ve üretilen helikopterlerin ihracatının önündeki en önemli engellerden birini ortadan kaldıracak.

Türkiye'nin en büyük savaş gemisi olacak TCG Anadolu da envantere katılmaya hazırlanıyor.

Tam yüklü deplasmanda 27 bin 436 ton ağırlıkta, 231 metre boyunda ve 32 metre genişliğinde inşa edilen ve kamuoyunda "uçak gemisi" olarak da nitelendirilen Çok Maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint ve Atlantik okyanuslarında kullanılabilecek.

Bir amfibi tabur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını kriz bölgelerine taşıyabilme yeteneğine sahip TCG Anadolu, havuzunda taşıyacağı araçlarıyla çıkarma operasyonlarına katılabilecek.

Üzerine konuşlandırılacak milli insansız hava araçlarıyla (İHA) denizde adeta bir İHA üssü olarak da görev yapacak TCG Anadolu'ya, Hürjet'in de iniş kalkış yapabilmesi amaçlanıyor.

Türk savunma sanayisi şirketlerinin hayata geçirdikleri 4 farklı iş birlikteliğinin sonucu ortaya çıkan insansız deniz araçları da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girebilmek için rekabet içinde bulunuyor. İnsansız deniz araçlarının yakın zamanda envantere katılmaya başlaması bekleniyor.

Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında üretilecek 6 denizaltıdan ilkinin bu yıl teslim edilmesi planlanıyor.

Denizaltılar, 68,35 metre uzunluğa, 6,3 metre mukavim tekne dış çapına, 1850 ton deplasmana ve 40 personel kapasitesine sahip olarak inşa ediliyor.

Dünyaca "Tip-214" olarak tanınan ve sahip olduğu yakıt pili teknolojisi sayesinde havadan bağımsız tahrik kabiliyetine sahip denizaltılar, Türk Deniz Kuvvetleri için ilk olma niteliği taşıyor.

Su altı, su üstü ve kara hedeflerine karşı silahlarla donatılmış denizaltılar birçok tipte torpido, füze atabilme ve mayın dökebilme özelliğine sahip bulunuyor.

Havadan bağımsız tahrik sistemi sayesinde haftalarca su altında gizlilik içinde harekat yapabilme özelliğiyle Türk Deniz Kuvvetlerinin mavi sulardaki en önemli unsurlarından biri olacak Reis sınıfı denizaltıların teslimatlarının 2027 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.


 

Yerli teknoloji 2023'te zirve yapacak

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000