Akşam Gazetesi'nin havacılık yazarı Tolga Turgut, bu haftaki köşesinde Türk Havacılığı'nın dünyadaki yerini mercek altına aldı...
Son günlerde bazı köşe yazarları arasında Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olup olmadığına dair gelişen bir tartışma var. Özellikle Fatih Altaylı ile Yiğit Bulut arasındaki tartışma ilgi çekici. Konuyu havacılık bakış açısıyla değerlendirerek görüşlerimi paylaşmak isterim.
Büyük ve güçlü olmanın birçok parametresi var. Ancak olmazsa olmaz iki temel koşul, ekonomik bağımsızlık ve sanayi alanında minimum dışa bağımlılık olarak sayılabilir. Türkiye, bu iki temel koşulu baz aldığımızda maalesef henüz büyük ve güçlü bir ülke olmaktan uzak gözüküyor. Tabii ki yaklaşık dokuz yıldır iktidarda olan AKP'nin de bazı hususlarda hakkını teslim etmek gerekir. Özellikle ticari vizyon ve cesaretli olma konusunda önceki hükümetlere nazaran daha başarılılar. Ne var ki sanayimiz hala çok mesafe kaydetmek zorunda.
BİSİKLET ÜRETEREK BÜYÜK ÜLKE OLUNMAZ
Gündemdeki tartışmayla ilgili görüşüm, daha çok Fatih Altaylı ile örtüşüyor. Zira toplam 50-60 yıllık mazisi olan eski kabile devletlerine liderlik yaparak büyük ülke olunamayacağı hususunda hem fikirim. Büyük ülke olmanın göstergeleri uzaya uydularını, astronotlarını gönderebilmek, diğer gezegenlerde alternatif araştırmalar yapmak gibi hususlardan geçiyor kanımca.
Peki, biz şu anda hangi noktadayız? Henüz kim çıkıp da kendi otomobilimizi üretmeye başlayacak diye merak halindeyiz. Oysa bir yandan kendi uçağımızı da üretmenin rüyasını görmeli, alt yapısını hazırlamalı ve çalışmasını yapmalıyız. Ancak bunu yaparken ayaklarımız yere sağlam basmalı ve realist olmalıyız. Kendi otomobilini bile üretemeyen bir ülke uçak üretmekten çok uzak demektir. Maalesef biz uçak üretmekle ilgili alt yapıyı 1940'larda henüz daha sektör emekleme çağındayken mevcut olan uçak fabrikamızı kapatarak yok ettik. Bir ülkenin uçak üretebilmesi çok uzun vadeli plan program, finans, mühendislik altyapısı ve pazarlama çalışmaları gerektirir. Bugün dünyada en fazla mühendis Çin, Hindistan ve ABD'de yetişiyor. Yıllık bazda Çin'de 400.000, Hindistan'da ise 200.000 mühendis yetişirken ABD'de bu sayının yaklaşık 60.000 ile sınırlı kalması ülke yetkililerini son derece rahatsız ediyor. Ama ekonomik bağımsızlıkları olduğu için yetişmiş beyinleri ithal ederek telafi etme olanakları var. Bu arada belirtmekte fayda var, gelişmiş ülke üniversitelerinin araştırma geliştirmeye ayırdıkları bütçelerle bizim üniversitelerinki arasında ciddi uçurumlar mevcut.
HAVACILIKTA ÇİN VE BREZİLYA ATAKTA
Son yıllarda havacılıkta en fazla atak yapan iki ülke Çin ve Brezilya'dır. Çin'de yaklaşık 15 yıldır Airbus, Boeing ve diğer ABD'li üreticilerle yakın işbirliği yapılmasına rağmen, bölgesel jetleri (70-100 koltuklu) ile gökyüzünde yer almaları ancak birkaç yıl sonra gerçekleşebilecek. Brezilya'nınki ise gerçekten müthiş bir başarı hikayesi. 80'li yıllara kadar ekonomik açıdan son derece kötü durumda olan ülke, bugün Embraer isimli markasıyla havacılık sektöründe ciddi pazar payına sahip.
Yeri gelmişken Türkiye Cumhuriyeti'nin de kurucu program ortaklarından biri olduğu Joint Strike Fighter (JSF) veya diğer adıyla F35 üretim projesinden bahsetmekte fayda var. Lockheed Martin tarafından üretimi gerçekleştirilen bu projede, maalesef daha 2 sene önce JSF satın alımına karar vermiş İsrailliler kadar dahi söz sahibi değiliz. JSF projesi Türk Hava Kuvvetleri ve dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin geleceği için son derece elzem bir proje. Zira Türk semalarının güvenliği önümüzdeki 40 yıl, bu uçaklara emanet olacak. Planlamaya göre ilk teslimatların 2012-2013 itibarıyla beklendiği proje, şu an ciddi olarak gecikmiş durumda. Hatta ABD'de maliyeti sürekli arttığı için iptali bile gündeme geldi. Sektörde konuşulanlara göre, JSF projesi iptal olursa alternatif Boeing'in geliştirilmiş F15'inin modelleri olacak. İsrail Hava Kuvvetleri'nde F-15'ler 1978'den beri uçuyor ancak bize bu uçağı nedense ABD'liler hiçbir zaman satmaya yanaşmadılar. Asıl merak ettiğim, İsrail'e pek çok meselede sert çıkışlar yapan hükümetin, nasıl olup da son dakikada JSF gibi önemli bir projeye dahil olarak teslimat önceliği almasına ses çıkarmadığı...
Belki de büyük ülke olmak budur!
(Tolga TURGUT / AKŞAM)
Yorumlar Tüm Yorumlar (7)