Türk Hava Yolları Yönetimi tarafından 2016 yılında iş akdi feshedilen 211 kişi arasında yer alan Aşkabat Muhasebe eski Şefi Bülent Yılmaz, yürüttüğü hukuk mücadelesini kazandı. Yılmaz, yaşadığı süreci AirportHaber’e anlattı.
Türkiye 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe kalkışmasının hemen ardından kurumlarda cadı avına çıkarken THY de boş durmamış, ilgili ilgisiz toplam 211 kişinin iş akitlerine son verilmişti. Bu süreçte iş akdi feshedilenler arasında dönemin Aşkabat Muhasebe Şefi Bülent Yılmaz da bulunuyordu.
THY Aşkabat Muhasebe eski Şefi Bülent Yılmaz, iş akdi feshedildikten sonra konuyla alakalı hukuk mücadelesi başlattı. Yılmaz, yaşadığı zorlu süreci AirportHaber’e anlattı.
“THY’Yİ MİLLİ BİR DAVA OLARAK GÖRDÜM”
Bahçeşehir Ünversitesi’nde lisans eğitimini dereceyle tamamladıktan sonra yine aynı üniversite aracılığıyla ABD’nin Ohio eyaletinde yer alan Kent State Üniversitesi’nde terörle mücadele alanında yüksek lisans yaparak Türkiye’ye dönen Bülent Yılmaz, 2012 yılının Ekim ayında Türk Hava Yolları’ndaki çalışma hayatına başladığını söylüyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası THY Yönetimi tarafından iş akdi feshedilen Yılmaz, “Ben bu ülkenin tarihine her zaman saygı duydum. Ömrümü adadığım ülkemin bayrak taşıyıcısı olan Türk Hava Yolları’nın yükselişini her zaman milli bir dava olarak gördüm” diyor.
“BEN FETÖ’CÜ OLSAYDIM 2,5 SENE İŞSİZ KALMAZDIM!”
ABD’de yüksek lisans yaptığı dönemde çok sayıda iş teklifi aldığını ancak her zaman ülkesine hizmet etme hayali olduğu için eğitim hayatı sonrası 2010 yılında Türkiye’ye döndüğünü söyleyen Bülent Yılmaz, “Okuduğum okulları dereceyle bitirdim. ABD’de yüksek lisansımı tamamlarken çok sayıda iş teklifi aldım. Ancak hayalim Türkiye’de çalışıp ülkeme bir şeyler katabilmekti. 2010 yılında ülkeme döndükten sonra bu başarılı eğitim hayatıma rağmen 2,5 yıl işsiz kaldı. Ben cemaat yapılanmasının içinde yer alsaydım asla bu süre zarfında işsiz kalmazdım. Sabrettim, bekledim ve Ekim 2012’de Türk Hava Yolları’nda işe başladım” şeklinde konuştu.
ATATÜRK RESMİYLE BAŞLAYAN SÜREÇ
Aşkabat’taki görev süresinin son günlerinde ofis içerisinde THY ülke müdürü tarafından makamda bulunan Atatürk resminin yer aldığı çerçevenin indirildiğini görünce kendini tutamadığını ve müdürüyle tartışma yaşadığını ifade eden Yılmaz, “Ülkemizin en büyük değerlerinden olan Türk Hava Yolları’nın kurulmasının emrini veren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini makam odasından indirdiklerini gördüğümde tepki gösterdim. “THY’nin dış ülke müdürlükleri Türkiye’nin birer temsilciliği gibidir. Buna hakkınız yok. O bizim kurucu liderimizdir” dediğimde aldığım cevap beni şoke etti. O dönemin ülke müdürü bana “O benim liderim değil. Benim liderim Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyerek yanıt verdi. Ben de o resmi indirmek yerine yanına şimdiki cumhurbaşkanımızın resmini de eklemesinin daha doğru olacağını söyledim. Ancak kendisi o günden sonra benimle selamı sabahı kesti. Bu bahsettiklerim Haziran 2016’da yaşandı. Yani hain darbe girişiminden yaklaşık 1,5 ay önce... Malum ondan sonra da iş akdim hiç hak etmediğim bir iftirayla sona erdirildi.” şeklinde konuştu.
“YAŞATILANLAR ONURUMA DOKUNUYOR!”
Hayatını onuru ve gururu için sürdürdüğünü ifade eden Bülent Yılmaz, “Çok zorlu bir süreç geçirdim. Ben onurum ve gururum için yaşıyorum. Beni en çok üzen olay da yıllarca mücadele ettiğim FETÖ’cülerle aynı kefeye konularak işten çıkarılmam oldu. Beni şirket içerisinde çalışma şansı yakaladığım bir çok kişi tanır. Benim ne FETÖ ile ne de her hangi bir cemaatle işim olmadı. Olmaz. Kapılarından geçmişliğim, bir yudum sularından içmişliğim yoktur. Keşke beni başka bir nedenle işten çıkarsalardı da bu hain yaftasını boynuma takmasalardı. Yaşatılanlar onuruma dokunuyor!” dedi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK TEKNOLOJİ DEVİNDE ÇALIŞIYOR
Türk Hava Yolları’ndan çıkarıldıktan sonra hukuk mücadelesi başlatan Bülent Yılmaz, Yargıtay tarafından onan dosyayla işe dönüş kararı aldırdı. Şu anda dünyanın en büyük teknoloji devlerinden birinde çalıştığını söyleyen Yılmaz, Türk Hava Yolları’nın kendisini işe geri alması durumunda mevcut görevini bırakarak yeniden THY’ye dönebileceğini ifade ediyor.
Çalıştığı süre boyunca ne ülkesine ne de şirketine ihanet etmediğini ve Türk Hava Yolları Yönetimi’nin bu yanlış karardan dönmesini ümit ettiğini söyleyen Yılmaz, “ Ben Türk Hava Yolları’na torpille girmedim. Engelli kadrosundan girdim ve çok mutluydum. Yaşadığım süreç beni üzse de şimdi geri çağırılsam seve seve işime dönerim” dedi.
THY BÖYLE DUYURMUŞTU
Türk Hava Yolları o dönemde işten çıkarılanlarla ilgili kararını şu şekilde duyurmuştu:
"Türk Hava Yolları çalışanı 211 kişinin iş akitlerinin sonlandırılmasına karar verilmiştir.
22.07.2016 tarihi itibariyle gerçekleştirilen mezkûr iş akitlerinin feshedilmesi gerekçeleri arasında; işletmesel gereklilik, verimsizlik, performans yetersizliği ve de ülkemizin ve şirketimizin güvenliği ve çıkarlarına ters düşecek her türlü tutum ve davranışlar kapsamında FETÖ yapılanmasına müzahir olmak yer almaktadır.
Türk Hava Yolları, gerçekleşen darbe girişimi sonrasında tüm aile fertleri ile birlikte ve de kahraman milletimizin bir parçası olarak, planlanan hain kurguyu bertaraf etmede ve demokrasinin korunması hususunda üzerine düşen sorumluluğu her şartta yerine getirmeye devam edecektir.
Saygılarımız ile kamuoyunun bilgisine sunarız."
©AirportHaber.com ÖZEL
Yorumlar Tüm Yorumlar (28)