19 Eylül 2013, Perşembe 07:03:58

SURİYE HELİKOPTERİNİ NE DÜŞÜRDÜ?

Milliyet Gazetesi yazarlarından Kadri Gürsel, Suriye helikopterinin Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesi olayını köşesine taşıdı. Peki, Gürsel neler dedi? İşte o yazının tamamı...
  • ya kim yazmis bunu ? o 2 dk. ya kisa kim demis dostum o 2 dakikada adam senin bitane ilceni yok eder be !!????
  • Bu yazıyı kim yazdı acaba? Yılmaz Ömü? Bir yerlerden tanıdık geliyor ama çıkaramadım.
  • Laleli lions olayı araştır bence
  • Türkie ile Suriye arasında askeri jet uçaklarının sınıra 20 km (11.2 NM), helikopterler için 2 km. yaklaşmaması, yaklaşması gerekiyorsa bildirimde bulunulması konusunda çok eski bir anlaşma vardı. Son durumu bilmiyorum. Ancak, bu helikopterin düşürülmesi, yaklaşık 20 yıl önce düşürülen Türk Tapu Kadastro uçağına muadil edilebilir. RF-4 uçağının düşürülmesi, angajman (müdahale) kurallarında değişikliğe gidilmesine neden olmuştur. Bu da karşı tarafa bildirilmiştir. Zaten karşı taraf da başına geleceği biliyor olmalıydı. Muhtemelen yetişmek, sınır ihlali yapmamak veya SAM menziline girmemek için helikopter için füze kullanıldı. Yoksa sadece üzerinden geçmek veya makinalı top ile daha ucuza düşürülebilirdi.
  • Bir zamanlar ; bir subayı şehit oldu diye menemen yakın diyen Mustafa Kemal vardı. Hatırlarmısınız?
  • Eğer bu RF-4 uçağının misillemesi ise RF-4 uçağımız ve rahmetli pilotlarımıza çok az değer biçilmiş demektir.Hadi uçağı geçtim,ama bence ne pilotlarımız ne diğer asker ve sivil vatandaşlarımız paha biçilemez kıymettedir.
  • Ne kadar çok yardakçısı, gönüllü avukatı varmış şu zalim Esed'in...

Biraz malumat sahibi herkes çok iyi bilir ki bir ülkenin ulusal hava sahasını ihlal eden yabancı bir askeri hava aracı o ülkenin savunması tarafından düşürüldüyse, bunun gerçek nedeni hava sahası ihlalinden başka her şey olabilir ama hava sahası ihlali olamaz.

Geçen pazartesi günü Türk F-16’sından ateşlenen füzeyle düşürülen Suriye helikopteri vakasına da bu gözle bakmak gerekir. Hele bu helikopterin Hatay-Yayladağ mıntıkasında Türk hava sahasını ihlalinden düşürülmesine kadar sadece iki dakika gibi son derece kısa bir süre geçmişse, o hava aracının gerçek düşürülme nedeni kesinlikle hava sahasının ihlali değildir.

Türkiye’nin hava sahası daha önce de Amerikan, İsrail, Rus ve Yunan savaş uçakları tarafından defalarca ve çoğunlukla 2 dakikadan çok daha uzun süreler boyunca ihlal edilmiş, ama bu uçaklar düşürülmemişti.
Şimdi “Uyan da balığa çıkalım, Suriye ile resmen değilse bile fiilen çatışma halindeyiz; hem 15 ay önce uçağımızı düşürdüler” falan diyen olabilir...

Ben de “15 aydır başka hava sahası ihlali olup olmadığını bilmiyoruz; ayrıca, bu gerçekten o günden beri Suriye’den kaynaklanan ilk hava sahası ihlali olsa bile, düşürmeye karar vermek bir siyasi tercihtir. Dolayısıyla hava sahası ihlali, uçak ve helikopter düşürmenin gerçek nedeni değil ancak bahanesidir” cevabını veririm.

Neyse sadede gelelim; Suriye helikopteri, Türkiye’yi yönetenler sadece 7 düvele karşı değil, bütün dünyaya ve Ortadoğu’ya karşı çok kızgın, öfkeli ve içerlemiş vaziyette olduklarından ve dış politikalarının sonunda geldiği noktada kendilerini çok yalnız hissettiklerinden düşürülmüştür.

Bu helikopterin düşürülmesi, ilk bakışta hesaplanmış bir siyasi tercih gibi görünebilir... Ancak öyle değildir. Bu tercihin ortaya çıkmasında olumsuz psikolojik faktör birinci derecede rol oynamıştır.

Hayal kırıklığı ve öfke, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın olaydan bir gün önceki ifadelerinden bakınız nasıl yansıyordu:

“Yapılan katliamın, bu işlerin bir sorumlusu olmayacak mıdır? Bunların hesabını birileri sormayacak, birileri de vermeyecek midir? (...) Yaşanan olaylar bizi isyan noktasına getiriyor. Bu soruların cevabı ABD ve Rusya’nın vardığı anlaşmanın içinde mevcut değil.”

Ankara, Baas rejimine karşı cezalandırma ve caydırıcılık amaçlı bir sınırlı operasyonla yetinmeyeceğini dünyaya ilan etti ve Suriye’deki kimyasal silah krizinden, Baas rejiminin yıkılmasıyla sonuçlanacak bir askeri çözüm çıksın diye bekledi. Ama sonuç umduğunu bulamamaktan da kötü oldu; Ankara rejimin cezalandırılmaktan da kurtulduğunu içi acıyarak gördü.

İsyan duygusu bu yüzden.

Rusya’nın ustalıklı diplomatik girişimi sayesinde Baas rejiminin kimyasal silahlarının tasfiyesini kabulü, Batılı büyük güçler ve hatta İsrail açısından Suriye’de elde edilmiş iki önemli kazanımı işaret ediyor.

Birincisi bu süreç nihayete erdirilirse, ileride rejim çöktüğünde kimyasal silahların güven altına alınması için askeri müdahaleye gerek kalmayacaktır.

İkincisi, rejim kimyasal silah envanterini ve depolarının bilgisini BM ile paylaşırsa bunun anlamı Suriye’de bir daha kimyasal silah kullanılmayacağı olacaktır. ABD ve müttefikleri 21 Ağustos kimyasal saldırısı nedeniyle rejimi cezalandırmamanın karşılığında “iki kuş” vurmuş görünüyorlar. Reel politik ağır basmıştır. O helikopter Türk hava sahasını, hayal kırıklığı ve öfkeye gark olmuş Ankara’nın Suriye’yi cezalandırmaya çok ihtiyaç duyduğu bir anda ihlal etti. Suriye helikopterinin düşürülmesi sayesinde Ankara kendisini, kimyasal silah krizinde hiçbir beklentisinin karşılanmamış olmasından doğan siyasi ve manevi mağduriyetini bir nebze telafi etmiş hissedebilir. AKP hükümeti, Suriye krizinde kendi bağımsız gündemini asgari düzeyde sürdürecek imkan ve iradeye sahip olduğunu içe ve dışa göstermiştir.

Ve bu arada Türkiye 15 ay önceki RF-4 uçağının misillemesini yapmış oldu.

Bu arada umarız karar vericilerin görüşünü karartan öfke bulutları bir an önce dağılır. Çünkü duygusallık ve öfkenin dış politika ve güvenlikle ilgili konularda yönlendirici hale geldiği bir ülkenin başı beladan kurtulmaz.

SURİYE HELİKOPTERİNİ NE DÜŞÜRDÜ?

Yorumlar Tüm Yorumlar (7)

Android Uygulaması ~ 11 yıl önce
ya kim yazmis bunu ? o 2 dk. ya kisa kim demis dostum o 2 dakikada adam senin bitane ilceni yok eder be !!????

Yanıtla

Kalan karakter 1000
iPhone Uygulaması ~ 11 yıl önce
Bu yazıyı kim yazdı acaba? Yılmaz Ömü? Bir yerlerden tanıdık geliyor ama çıkaramadım.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
iPhone Uygulaması ~ 11 yıl önce
Laleli lions olayı araştır bence

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Biraz daha bilgi ~ 11 yıl önce
Türkie ile Suriye arasında askeri jet uçaklarının sınıra 20 km (11.2 NM), helikopterler için 2 km. yaklaşmaması, yaklaşması gerekiyorsa bildirimde bulunulması konusunda çok eski bir anlaşma vardı. Son durumu bilmiyorum. Ancak, bu helikopterin düşürülmesi, yaklaşık 20 yıl önce düşürülen Türk Tapu Kadastro uçağına muadil edilebilir. RF-4 uçağının düşürülmesi, angajman (müdahale) kurallarında değişikliğe gidilmesine neden olmuştur. Bu da karşı tarafa bildirilmiştir. Zaten karşı taraf da başına geleceği biliyor olmalıydı. Muhtemelen yetişmek, sınır ihlali yapmamak veya SAM menziline girmemek için helikopter için füze kullanıldı. Yoksa sadece üzerinden geçmek veya makinalı top ile daha ucuza düşürülebilirdi.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Mehmet ~ 11 yıl önce
Bir zamanlar ; bir subayı şehit oldu diye menemen yakın diyen Mustafa Kemal vardı. Hatırlarmısınız?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Paha biçilemez ~ 11 yıl önce
Eğer bu RF-4 uçağının misillemesi ise RF-4 uçağımız ve rahmetli pilotlarımıza çok az değer biçilmiş demektir.Hadi uçağı geçtim,ama bence ne pilotlarımız ne diğer asker ve sivil vatandaşlarımız paha biçilemez kıymettedir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Laleli Lions ~ 11 yıl önce
Ne kadar çok yardakçısı, gönüllü avukatı varmış şu zalim Esed'in...

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000