Türkiye'nin en önemli iş adamlarından biri olan Mustafa Koç'un vefatı tüm Türkiye'yi yasa boğdu.
Dün sabah evinde spor yaptığı sırada geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden ünlü iş adamı Mustafa Koç, hem iş yaşamı hem de sosyal yaşamı nedeniyle unutulmazlar arasında yer alacak.
Başarılı bir iş adamı olan Koç, aynı zamanda spora olan düşkünlüğü ve Fenerbahçeliliği ile de bilinir. Ancak Mustafa Koç'un en önemli özelliklerinden biri de şüphesiz havacılık tutkunu olması... Hatta bu tutku onu, yarışmalarda bile boy göstermesine neden olacak kadar sarmıştı.
Koç Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, sıkı bir havacılık aşığıydı. Öyle ki, kendisini 'uçan her şeyi severim' diye tanımlamıştı bir röportajında... Hem doğa aşığı hem de gökyüzü tutkunuydu. Sadece iş hayatını takip edenler belki bilmez ama; Koç'un havacılığa olan ilgisi bu sektörün kıyısından köşesinden geçmiş herkes tarafından hatırlanacaktır.
Evet, Mustafa Koç profesyonel bir model planör pilotuydu. Bu tutkusu nedeniyle kendini defalarca yarışmaların içinde bulmuş ve bir çoğunda başarı elde ederek derece kazanmıştı. Amerika'daki üniversite yıllarında havacılığa bağlanan Koç, planör uçurmayı da 80'li yıllarda öğrenmişti.
Türkiye'ye döndüğünde, o yıllarda Türk Hava Yolları'nda pilot olan bir arkadaşı aracılığıyla tekrar planöre merak salan başarılı iş adamı, bir daha bu spordan hiç vazgeçmedi. Kendisini her geçen gün geliştirmesi bir yana, yarışmalarda bile zirveye oynadı.
İşte 2008 yılında Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı F3J Sınıfı Termal Planör 2008 Dünya Şampiyonası’na katılan Mustafa Koç'un AirportHaber'e verdiği özel röportajı bir kez daha sizlerle paylaşıyor ve değerli iş adamı Mustafa Koç'a Allah'tan Rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
30 Haziran 2008 tarihli o röportaj:
F3J Dünya Şampiyonası’nda Türk Milli Takımı’nın ilk beşin içinde yer alacağına inanan Koç, 2004’te Kanada’da Dünya İkincisi olduklarını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti. “İki tane çok ciddi kamp yaptık. Daha çok iniş antrenmanı yaparak çalıştık. Burada sahayı tanıyoruz. O yüzden ilk beşe gireceğimizi düşünüyoruz.”
İşte Mustafa Koç ile yaptığımız söyleşinin ayrıntıları;
Airporthaber: Sizin de bildiğiniz gibi model planör uçak şampiyonası oldukça önemli. Size göre bu yarışmanın Türkiye’ye getirisi neler olacak?
Mustafa Koç: Bir kere bu on gün boyunca Türkiye başka spor etkinliklerinde olduğu gibi, dünyanın odak merkezi olacak. Türkiye’nin tanıtımı açısından da bu çok önemli bir organizasyon. 26 Ülkeden yaklaşık doksan sporcu burada yarışacak. O bakımdan bence ülkemiz için çok önemli bir etkinlik.
Airporthaber: Bu spor dalının ülkemizde daha fazla yaygınlaşması ve yerleşmesi için daha fazla neler yapılabilir?
Mustafa Koç: Bence özellikle gençlik programlarına çok önem vermek lazım. Bununla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bugün bu sporun önde gelen ülkeleri bile, gençlik takımını bile çıkaramazken.. Bildiğiniz gibi takımlar üçer kişilik oluyor. Bu üç kişiyi bile çıkaramazken, biz üç kişiyle yarışıyoruz. Bunun gibi 16-17 takım var. O bakımdan gençlik takımlarına çok önem vermek lazım. O bakımdan gençlik programlarına çok önem vermek lazım. Bununla ilgili bir program yapıyoruz. İnşallah orta ve uzun vadede başarılı olabileceğimize inanıyorum.
Airporthaber: Siz kaç yıldır uğraşıyorsunuz bu spor dalıyla?
Mustafa Koç: Ben hep model uçaklara meraklıydım. Uçaklara ve havacılığa meraklıydım. Uzun yıllar uçtum. 1981 senesinde başladım. Dolayısıyla yaklaşık 25-26 senedir filan…Bir dönem ara verdim sonra tekrar buraya geldim. Bir arkadaşımın telkiniyle yeniden spora başladım.
Airporthaber: Bu spor dalının sporcuya kazandırdıkları nelerdir?
Mustafa Koç: Bir kere arkadaşlık. Sonra disiplin. Her şey de olduğu gibi. Ve havacılık başlı başına bir hadise. Havayı okumak…Yelkencilik gibi bir şey bu. Havada yelken yapmak gibi. O bakımdan burada görüyorsunuz işte, o kadar çok ülke var. Herkes birbiriyle kaynaşıyor. Büyük bir aile gibiyiz. İleride hayat için, insana çok şey öğretiyor.
Airporthaber: Bir de bu spor dalı için, çevreci bir spor diyebiliriz sanırım?
Mustafa Koç: Kesinlikle, kesinlikle. Her ne kadar çevreciler özellikle Avrupa’da bu spora da bilmeden engel yaratıyorlarsa da, fevkalade çevreci bir spor. Gürültü yok. Herhangi bir şekilde hiçbir yakıt kullanmıyorsunuz. Ve yelken yapar gibi, uçağınızı iki kişinin çektiği bir mekanizmayla havada tutmaya çalışıyorsunuz.
Airporthaber: Peki bildiğiniz gibi, Sabancı Grubu’nun bir havayolu şirketi var. Pegasus. Siz de böyle bir girişimle havacılık tutkunuzu perçinlemek ister misiniz?
Mustafa Koç: Bizim odaklandığımız iş grupları belli. Bunun dışına çıkmayacağız.
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)