MİLYONLARIN GURURU SOLO TÜRK!

Habertürk'ten Nazenin Tokuşoğlu'nun ropörtaj yaptığı Murat Keleş ve ekibi o an yaşadıklarını ve halkın coşkusunu anlattılar...

 

Fikir olarak alışkındım ama İzmir çok başkaydı. Özellikle kalkış için ruleye başladığımda kalabalığın sevgisini gördüm. Gösteri esnasında insanlara çok bakamadım tabii ama arkadaşlar sürekli aktardı. İndikten sonra seyircinin bu kez coştuğunu gördüm, “Galiba iyi bir şey yapmışım” dedim.

 

Tam uçuşa giderken aklımıza geldi bayrak... Hatta standın üstündekini söktük, inerken açarız diye... O planlıydı. Sonra “Telsizden sana bağlanacağız” dediler. Ne diyeceğimi bilemedim. İnerken o laf çıktı ağzımdan. Böylesine bir coşkuyu tahmin etmedim.

 

Korku yok! İşim bu. Tabii normalde 5-10 göz oluyor üzerimizde, İzmir’de biraz heyecan yaşadım. Bir de gurur var tabii. Onu kelimelerle anlatamam.

 

Sonuçta o uçak bir şekilde inecek. Hangi uçuşta ne olabilir, oturup değerlendiriyoruz ve kendi aramızda sürekli konuşuyoruz. Çözümlenmemiş tek bir riskle bile uçuş 

 

 

Şöyle düşün, uçak dönüp dursa da ben içinde sabit oturuyorum. Uçağın içinde dönmüyorum. Dolayısıyla çok etkilenmiyorum. Bir de bu benim işim.

 

Terden dolayı mutlaka kayıp oluyor. Hem beden hem zihin yoruluyor. G yani merkezkaç ya da diğer bir deyişle yerçekimi kuvveti, yaptığımız hareketlerde 9 ila -3 arasında değişiyor. Şu an burada otururken üzerimizde 1G kuvveti var. Normalde 90 kiloyum, 9G’de ağırlığı 800 kilo okuyabilirsin. Ve bu, uçağı komple etkileyen bir şey.

 

Her 3 çocuktan biri pilot olmak ister herhalde, siz de onlardan mıydınız?
İnanmayacaksınız ama çocukluk hayalim dalgıç olmaktı. Pek yaklaşık bir sonuç denemez. Ama şimdi, başka bir iş yaptığımı düşünemiyorum. Jet pilotu olmak herkese nasip olacak bir şey değil. Yılda 100 pilot yetişiyor sadece. Size en zor görünen hareket bizim için en kolay olandır

 

Size en zor görünen, bize en kolaydır. En zor hareket, yavaş tonodur. Yani yüzeyden yavaş bir hızla dönerek yapılan uçuş. Aynı anda birden fazla eksenle kumanda verdiğimiz, ağır ağır dönerek düz çıktığımız uçuş... Yavaş yatış yaptıkça uçak irtifa kaybeder. Onu engellemek için manevralar verip 3 ekseni aynı anda kumanda ediyoruz.

 

Uçak hâlâ savaş uçağı, biz ona gösteri kostümü giydirdik. İçinde bir savaşçı duruyor. Üzerinde hiç bir modifikasyon yok. Şimdi deseler, savaşa gidebilecek durumda. Biz bu gösteri timini biraz da bunu için kurduk aslında. 25 yıldır F-16 uçuruyoruz. Dünyada en fazla üretilmiş uçaklardan. 40’tan fazla ülke kullanıyor. Hava Kuvvetleri’nin sahip olduğu gücü halka göstermek amacımız.

 

Fikir 2009’da çıktı. 100. yıl için bir şeyler yapılacaktı. Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay bu tür görsel kutlamaları önemsiyordu. Tüm filolardan istekli personel toplandı. 1000 saat F-16 uçuşu en önemli kriterdi. Bir de uçuş disiplinsizliği olmaması. Ben o zaman Konya’da görevliydim. Fatih’le Sedat Ankarada’ydı. Bizi seçtiler.

 

 

* Pilot değil de asker olma hevesim vardı, askeri okula yazıldım. O zamanki yakın arkadaşlarımla pilot olmak için muayaneye girdik. Onlar geçemedi. Arkadaşlarımı özlediğim için seçilmek istemiyordum. Ama uçağa bindiğim gün fikrim sonsuza dek değişti. Pilotluğa gönül vermiştim.

 

* Uçmak korkutucu değil, daha doğrusu pilotların hiç biri korkmaz. Tabii her uçuşa aynı heyecanla gidiyorum ama bu, telaş değil. Yerde yağmur yağarken bulutların üstüne çıkıp güneşi görmek anlatılamaz bir duygu. Tabii asıl işimiz savaş pilotluğu, bunu unutmuyorum.

 

* Seneye ben seyirci karşısında olacağım. Keleş Binbaşı’nın gösterisini izlerken inanılmaz heyecanlandım, aşağıda olmak daha zor mu ne? Her Türk pilot bu işi yapabilir, emin olun.

 

* Anneler geldi yanımıza, “Benim oğlum, kızım pilot olmak istiyor, nereye başvuracağız” dediler. Mail yağıyor. Bilmeyenler için: [email protected]

 

 

‘Savaş uçağıyla akrobasi yapmak çok daha eğlenceli’

 

* Benim pilot olma hayalim ortaokulda başladı. İzmir’de askeri lisede okurken uçakları izlerdim. Bir de baktım onlardan biri olmuşum.

 

* Savaş uçağı olarak yapılmış bir uçakla akrobasi çok daha eğlenceli. F-16 gibi bir uçakla gösteri yapmak her zaman avantaj, çünkü kafanızdaki hareketleri yapabileceğiniz kapasitede.

 

* Bu hareketleri normalde de kullanıyoruz. Bunda tabii görsellik fazla. G kuvvetlerinin daha sıkıştırılmış ve seri olarak insan üzerine binmiş hali.

 

* Uçağın bu yeni tasarımı çok beğenildi. Dizayna biz de katkıda bulunduk. Sanatçı kişiliğine asker yorumu ekledik. Biz çok beğeniyoruz bu yeni halini, umarım herkes beğeniyordur.

 

 

 

Fatih Batmaz: Benim eşimde de korku, heyecan bitmez. “Ama gurur bunları bastırıyor” der.

Sedat Yalın Ahbab: Biz profesyoneliz ama onlar için bu geçerli değil.

Murat Keleş: “O uçan benim eşim” demekten korkmaya zaman kalmıyor herhalde. I

 

 

F.B: Yok böyle bir korku. Yerde de havada da ölebiliriz

S.A: Vatan mevzu bahis olduğunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir mensubunda böyle bir korku olamaz.

M.K: “Canım feda olsun” derken ciddiydim...

 

 

M.K: Bu timi kurarken hiçbir yabancı ekipten destek istemedik. Gösteriyi çocuklar da meslektaşlarımız da aynı keyfi alacak şekilde planladık.

F.B: Dünyada sayılı hava kuvvetlerinden biriyiz

S.A: Katıldığımız uluslarası tatbikatlarda öne çıkıyoruz. İlk 3’teyiz bence...

 

 

S.A: Yok, Türkiye, Amerika ve... Üçüncüyü bilemedim. Bu arada Türk Yıldızları da dünyada en çok sayıda supersonic jetle gösteri yapan takım. Bir de duygusallık var ki, biz bununla yoğrulduk. Hem bu milletinin ferdiyiz hem de onları koruyoruz.

 

 

Türk Hava Kuvvetleri tarafından kurulan Solo Türk gösteri timinin amacı, Türk pilotlarının yeteneklerini göstermek ve gençleri havacılığa teşvik etmek. Türk Yıldızları’ndan farkı, tekli gösteri olması.

 

Solo Türk üzerinde bulunan kartal başı Türk Hava Kuvvetleri’nin sembolü. Altın renkli ay yıldız, Türk milletine verilen değeri simgeliyor. Uçağın üstündeki gümüş renkli tek yıldız, 21. yüzyılın yıldızı. Kanattaki kartal ise havacılık ruhundaki özgürlük.

Habertürk