26 Haziran 2019, Çarşamba 13:27:33

'İstanbul Havalimanı Eylemleri' davasında duruşma günü

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki kötü çalışma ve işçi ölümlerine karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından tutuklanan, ilk duruşmada serbest bırakılan işçi ve sendikacıların yargılandığı davanın 3. duruşması Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülmeye başladı.
  • paranızı zor alırısnız iş bitti siz mahkemelrde sürünün!

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki kötü çalışma ve işçi ölümlerine karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından tutuklanan, ilk duruşmada serbest bırakılan işçi ve sendikacıların yargılandığı davanın 3. duruşması Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülmeye başladı.

Duruşmanın "çok küçük bir salonda yapılması" tepkiye yol açtı. CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya hesabından duruma tepki göstererek, "Gaziosmanpaşa Adliyesinde 3 Havalimanı işçilerin yargılandığı davada 67 sanık, 70 Avukat var. Toplam salonda 27 kişilik sandalye var. Sanık ve avukatlar salona alınamayacak ise bu nasıl yargılama... Şatafatlı yaşama para var, adaletli, adil yargılama için duruşma salonun yok" diye yazdı.

Tanal, küçük salon seçilmesiyle bir mesaj verildiğini ifade ederek, "bu durumun yargılamanın ciddiyetsiz ve özensiz olduğunun gösterdiğini ve adil yargılamanın ihlal edildiğini" belirtti. Tanal şöyle yazdı:

"İşçilere bir mesaj veriliyor. Bu davanın çok sanıklı ve çok avukatlı bir dava olduğu biliniyor. Daha önceki duruşmalara büyük salon tahsis edildiği halde bugün duruşmanın küçük yerde yapılması yargılamanın ciddiyetsiz ve özensiz olduğunu göstermekte ve adil yargılanmayı ihlal etmektedir."

CHP milletvekili Ali Şeker de Twitter hesabından duruşma salonunun çok küçük olduğunu vurgulayarak, "Dünyanın 'en büyüğü' İstanbul Havalimanı’nı inşa eden ve servis araçlarında üst üste gitmek istemiyoruz, tahta kurularıyla uyumayalım diyen inşaat işçileri dünyanın en küçük mahkeme salonunda yargılanıyor. 67 sanık, 2 müşteki, 20 avukat, 6 gazeteci,15 izleyici varız sadece 27 sandalye var" ifadelerini kullandı.

"Bu şartlar altında adil bir yargılama yapılamaz"

Avukat Yıldız İmrek, duruşma salonunun durumunu, sanıkların ayakta kaldığını, bir kısım sanık ve müdafinin ayakta kaldığını, basın mensuplarının yerlerde oturduğunu ve bir güvenlik görevlisinin silahla salona girdiğini hatırlatarak "Bu şartlar altında adil bir yargılama yapılamaz" dedi. İmrek, daha büyük bir salona geçmeyi talep etti.

Avukat Mürsel Ünder de gözaltı sürecinden beri bütün bu yargılama süreçlerinin usulen ve insan hakları bakımından AİHM kararlarına uygun olmadığına dikkat çekti. Ünder, çok sayıda kişinin yeterli olmayan salona sığmaya çalıştığını, yazılı beyanda bulunmalarına rağmen bu sorunu çözemediklerini belirterek daha uygun bir salona geçme yönündeki talebi yineledi. Bu talep reddedildi.

Öte yandan duruşmaya güvenlik görevlisinin silahla girmesine işçilerden tepki geldi. İşçiler, "Silahların gölgesinde mahkeme yapılmaz" dedi.

Avukat beyanlarının ardından dosyada suçlanan işçilerin önceki ifadelerine ekleyecekleri olup olmadığı soruldu, ve beyanları alındı. Ayrıca, önceden belirtmemiş olanlara 'hükmün geri bırakılmasını' kabul edip etmedikleri soruldu.

"İnşaat işçilerinin yaşamı, yargılaması bu kadar değersiz midir?"

Eylemlerde tutuklanan ve ilk duruşma sonrası serbest bırakılan DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut söz aldı. Karabulut şunları söyledi.

"Havalimanında da iş kanunları vardı bunlar uygulanmıyordu. Bize denilen 'isteyen bu koşullarda çalışsın, istemeyen gitsin'di. İşçiler demokratik hakkını kullanarak bu koşullara karşı çıktı, biz de sendika olarak arkadaşlarımıza sahip çıktık. Bugün de 27 sandalyenin olduğu salonda 72 kişi yargılanmaya çalışıyoruz. Hukuksal anlamda çok bilgim yok ama bunun uygun olmadığını bir inşaat işçisi olarak ben gözlemleyebiliyorum. İnşaat işçilerinin yaşamı, yargılaması bu kadar değersiz midir? Birçok davanın Çağlayan'dan Silivri'ye nakledildiğine basından şahit oluyoruz. Dünyanın en büyük havalimanını inşa ettiğini iddia eden siyasi iktidar bizim yargılamamız için uygun yer tahsis edemiyor mu? Eğer edemiyorsa yargılamayı sonlandırabilirsiniz, burası uygun bir yer değil"

Daha sonra İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Özkan Özkanlı söz aldı. Özkanlı şunları belirtti:

"İnsan onuruna yakışmayan şartlara karşı yapılan eylemde hepimiz hedef haline getirilerek gözaltına alındık. Sendikacı kimliğimizden kaynaklı anayasal haklarımızı kullandık. 3. havalimanı ve bundan öncesi ve sonrasındaki hiçbir eylemde suç işlemedik. Bundan sonraki süreçte üzerimize atılacak iftiraların hiçbirini kabul etmiyoruz. Burada balık istifi gibi üst üste sıkıştırılmışız, havalimanında yaşattıklarını 'adalet mülkün temelidir' denilen mahkeme salonunda da yaşıyoruz. Bunun bir sonraki duruşmada düzeltilmesini talep ediyoruz."

Özkanlı'nın beyanının ardından İstanbul Havalimanı bünyesinde faaliyet gösteren bir kafede çalıştığını belirten İrfan Çelik, havalimanında işçiler tarafından yolu kesilerek aracına zarar verildiğini iddia etti. Darp raporu olmayan ve işçileri itham eden Çelik kendisini darp edenleri görse de hatırlamayacağını ekleyerek, "sanıklardan şikayetçi olduğunu" söyledi.

Çelik'in "Garibanım" ve "saldıranları hatırlamıyorum" beyanları üzerine Özgür Karabulut, "Garibanların hafızası iyidir" dedi. Hâkimin, o sözü kimin söylediğini sorarak, Özgür Karabulut'un söylediğini zapta geçirdi. Bunun üzerine salonda bulunan diğer sanıklar, sadece Karabulut'un söylemediğini kendilerinin de söylediklerini ifade ettiler. Hâkim bunun üzerinde ismini söyleyen Yunus Özgür, Tuncay Yalçın, Anıl Deniz Gider, Osman Üney, Deniz Aslan ve Özkan Özkanlı'nın da ismini zapta geçirdi ve "Duruşma düzenini bozmaktan dolayı 'zorlama hapsine karar verebilirim'" dedi.

Avukatlar, saldırıya uğradığını ve aracında hasar olduğunu ifade eden İrfan Çelik'e saldırganların davalılar arasında olup olmadığı, tam olarak kimden şikayetçi olduğunu sordu.

Ne olmuştu?

14 Eylül 2018'de daha önce İstanbul Havalimanı inşaatındaki çalışma koşullarını ve iş cinayetlerini birçok kez protesto eden işçiler, insanca yaşam ve çalışma koşulları talebiyle şantiyede eyleme geçti.

Eyleme yönelik polis saldırısı ve sonrasında başlatılan gözaltı furyası sonucunda 24 işçi tutuklandı. Daha sonra 7 işçinin daha tutuklanmasıyla bu sayı 31'e yükseldi.

Davada 61 kişi yargılanıyor.

'İstanbul Havalimanı Eylemleri' davasında duruşma günü

Yorumlar

hikaye ~ 5 yıl önce
paranızı zor alırısnız iş bitti siz mahkemelrde sürünün!

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000