Havacılık tutkusu sanal dünyada da yüksekten uçuyor. Dünyada yüz binlerce kişi sanal uçuşlar yapıyor. Kimine göre bu rakam 5 milyon. Sanal havacılıkta sınır yok. 10 yaşındaki çocuk da, büyük holdinglerin patronları da sanal kanatlarla uçuyor. Evine kokpit yaptıranların sayısının 10 bini bulduğu belirtiliyor
Bu kokpit 20 milyar
Ozan Şaylı, meraklılarına sanalkokpit.com sitesinden kokpit yapımına dair bilgiler veriyor. İsteyenlere kendisi de parça yapıyor. 3-5 bin liraya küçük bir home-cockpit (ev-kokpit) kurulabiliyor. Kendininki gibi bir Boeing 737 kokpiti kurmak için 20 milyar gerektiğini söylüyor.
Sanal havacılık temelde bir bilgisayar oyunu. İTÜ Sözlük’teki ‘Sanal Pilot’un tanımı çok hoşuma gitti: “Microsoft flight simulator yazılımı ile, gerçekte pilot olamasa da (olanları da var), bilgisayar başında havacılık aşkını yaşayan ve bunu da gerçek havacılık kurallarına göre uygulayan (uygulamayan da var) pilotçuklardır.” Sanal uçuş için tüm ihtiyacınız bilgisayar oyunları satan bir marketten alacağınız bir yazılım (yaklaşık 100 TL) ve bir joystick (en basiti 70-80 TL). Oyunun farklı seviyeleri var. 10 yaşındaki bir çocuk dahi Boeing’in kokpitine oturup İstanbul’dan Paris’e uçabiliyor. Gerçek bir kokpitteki tüm sistemleri aktive ederek kullanmak da mümkün. Yani ne kadar öğrendiyseniz o kadar fonksiyonu kullanıyorsunuz.
Gerçek şartlarda uçuş
Oyun internet üzerinden online da oynanabiliyor. İşin güzel tarafı da bu aslında. Hem gerçek şartlar simüle edilebiliyor hem de kuleyle canlı konuşmalar yapılıyor. Online uçuşun en avantajlı taraflarından biri de güncel hava koşullarında uçabilmek. Örneğin Ankara’da bugün sis varsa Esenboğa’ya sisli şartlarda iniyorsunuz. Dünyada online uçuş sağlayan iki büyük “server” var: IVAO ve VATSIM. Toplam kullanıcı, yani sanal pilot sayıları 80 bin kişiyi buluyor. Türkiye’den de 3 bin üyeleri var. Bu ağda hemen hemen tüm havayollarının desteklediği sanal havayolları var. Sanal pilot olmak isteyenler bu havayollarına üye oluyor. Gerekli eğitim ve sınavları geçtikleri takdirde kaptan pilotluğa kadar yükselebiliyor. Oyunda hava trafik kontrolörlüğü de çok popüler. Çok ince detaylar var. Uçağınızdaki ikramın kalitesi, hatta tabaktaki zeytin sayısı dahi belirlenebiliyor. Sanal yolcu ve kargo taşıyarak sanal para kazanılabiliyor, sanal uçak bakımı dahi yaptırılabiliyor.
‘Hayallerimdeki hazzı yaşıyorum’
Doğa Ozan Şaylı bir sanal pilot. Dünyadaki hemen hemen tüm havaalanlarına inmiş. Şaylı aslında bir
iş adamı. Reklam sektöründe çalışıyor. Pilot olmak için askeri liseye girmiş. Böbreklerinden rahatsızlanınca ayrılmış. Hayalini şimdi kokpit olarak düzenlediği odasında yaşıyor. Pilotluk macerasını şöyle anlatıyor: “Babamın havacı olması nedeni ile bütün çocukluğum uçaklar içerisinde geçti. İlk F-100 kokpitine oturduğumda ise gelecekte olmak istediğim yerin kokpit içerisi olduğunu anladım. Askeri liseden sonra Hava Harp Okuluna geçerken, böbreklerimde yaşadığım bir sağlık sorunu nedeni ile pilot olamayacağımı öğrendiğim gün benim için en kötü günlerden birisiydi. İlk bilgisayarım bir uçak simülatörü ZX Spectrum’du. Şimdiki gibi değildi. Sadece ekranın ortasındaki bir artı işaretini yere indirip, kaldırabiliyordunuz. Bu hayalim Microsoft’un FS2004 Simülatör programın çıkması ile daha da arttı. Bu program üzerine çıkan gerçeğe çok yakın yazılımlar sayesinde ben ve benim gibi bir çok sanal pilot, hayallerinin mesleğini yapabilmenin hazzını tadıyor.”
Boğaz Köprüsü’ne acil iniş yaptık
Doğa Ozan Şaylı’yla bir de sanal uçuş yaptık. Uçağımız Cessna 172 Skyhawk. 4 kişilik, tek motorlu efsane uçak. Uçuş planımızı yapıyoruz. Hezarfen’den kalkıp, kısa bir İstanbul turu yapacağız. Kaptan tüm hazırlıkları yapıyor, check list tek tek kontrol ediliyor. Arka plandaki müzik gerçekten çok etkileyici. Herşey hazır, pist başı yapıyoruz ve havalanıyoruz. Kısa sürede tırmanıyoruz İstanbul ayaklarımızın altında. Ancak Beykoz üzerindeyken beklenmedik birşey oluyor. Motorumuz duruyor. İkaz lambaları yanıyor, alarmlar çalıyor. 3 bin feet’te 120 knot süratteyiz. Kaptanımız hemen çalıştırma prosedürlerini uyguluyor ama başarılı olmuyor. Kaptan iniş için en uygun nokta olarak Boğaz Köprüsü’nü belirliyor. Küçük bir uçak olan Cessna’nın rahatlıkla köprüye inebileceğini söylüyor. Hava trafik kontrolörüne telsizle acil durumu bildiriyoruz. Tıpkı bir planör gibi süzülüyoruz. Kaptan uçağı dengede tutmaya çalışıyor. Ne çok aşağı ne de yukarı. Uçağın başını ayarlıyor ve çok da sert sayılmayacak bir şekilde Boğaz Köprüsü’ne iniyoruz.
Türk yapımı sanal kokpit
Klavye, mouse ve joystick belirli bir seviyeye gelen sanal pilotları artık tatmin etmemeye başlıyor. İşte bu noktada “home cockpit” (ev tipi kokpit) devreye giriyor. Pilotlar önce kendi basit düğmeler yapmaya çalışıyor sonra iş büyüyor. Sonunda evinde gerçeğiyle birebir aynı kokpit yapanların sayısı hiç de az değil. Bunlardan biri de Doğa Ozan Şaylı. Yurtdışından parça getirmenin zorluğunu ve yüksek maliyetini gören Şaylı, birkaç yıldır kendi kokpitini yapmak için çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar öyle bir düzeye gelmiş ki, bir havayolu şirketi ve büyük bir elektronik firmasıyla uçuş okulları için simülatör üretmek üzere ön anlaşma yapmış.
Sanal Hava Kuvvetlerimiz bile var
İnanmayacaksınız ama Türk Sanal Hava Kuvvetlerimiz bile var. Kurucusu Levent Özbarış. Pilotluk hayali büyük bir şanssızlık eseri bitmiş. Harp Okulu sınavını kazanmış ancak gıda zehirlenmesi nedeniyle mülakata giremeyince elenmiş. Yıllarca hayalini kurduğu pilotluğu şimdi sanal alemde yapıyor. Girdiği grupta, kötü laflar işitince oturup kendi grubunu kurmuş. Şimdi Türk Sanal Hava Kuvvetleri’nin başında uluslararası operasyonlar yapıyor.
Vatan
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)