Hava İş Sendikası yönetimine aday olan Emek Meclisi Lideri Ali Gülçiçek, Hava İş Yönetimi’ne seçilemedi ama olaylara da kayıtsız kalmıyor. Soma’da yaşanan elim kazanın ardından duygularını kaleme aldı ve şu sözleri yazdı.
Kader mi diye sorduk sürekli, olur böyle şeyler diyerek geçiştirdik, kaygılarımız vardı hayata dair, ekmek parası ne yapalım başa gelen çekilir dedik ve öldük.
12 yaşında çocukların Türkiye topraklarında yerin altında çalıştığını duyduk, duymazlıktan geldik, tekstil atölyelerinin bodrum katlarında yanan genç kızlarımızı gazete sayfalarında kısa bir haber olarak okuduk, vicdanlarımız sızlamıştı gerçi ama kararlıydık, yaşamaya ve unutmaya devam ettik, bizim için birer rakamdı onlar, altı tekstil işçisi yanmıştı. O kadar. Tarlaya giderken traktörler devrilmiş kadın ve çocuk işçiler ölmüştü, neden diye sormadık, traktörün üstünde ne işleri vardı diye kızdık arkalarından daha cenaze namazları kılınmadan. Ama kararlıydık unuttuk ,öyle ya hayat devam ediyor. Unutmalıydık ve ölmeye devam etmeliydik.
Yıl 1990 Zonguldak büyük madenci yürüyüşü sürerken, Kömür karası yüzleri ile madenciler hep bir ağızdan bağırıyorlardı, Gemileri yaktık geri dönüş yok. Niye yaktılar gemileri sormadık.
Ölmek istemiyorlardı madenciler. Analar, çocukları babasız kalsın istemiyordu. Ölüm hak, ancak zamansız ve acımasız olmamalıydı. Sermayenin işçileri genç yaşta çocuklarından koparan bu kirli anlayışına karşı en büyük madenci isyanı idi Zonguldak 1990.
O gün devlet erkanı, büyük holdinglerimiz ve onların medyası, madencileri ve işçileri vatan haini ilan etti. Madenciler bu büyük yürüyüşü tamamlayamadı.
Ve işçiler yerin altında, yerin üstünde ve gökyüzünde ölmeye devam ettiler.
Şimdi ağlayabiliriz, hatta birazda kızalım niye bu kadar çok öldünüz diye.
Hani 3-5-10 hatta 20 filan olsaydı sayı mesele yoktu. Protokol iptali olmaz, kongreler devam eder, 19 mayıs törenleri yapılır, dış geziler aynen sürer, bayraklar olduğu yerde dalgalanmaya devam eder, Radyo ve TV’ ler şen şakrak proğramlarına devam eder ve biz insan olmanın en güzel erdemi ile ile çocuklarımızın başını okşardık ve sürüp giderdi hayat bildiğimizce.
Olmadı bu sefer, çok öldü işçiler. Bu kadar fazla sayıda ölünmez ki !
Ve Soma'da ki iş cinayetinden tesadüfen kurtulan maden işçisi Murat’ ın kömür karası dudaklarından dökülüyor o sihirli sözler.’’ çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenecek"…
Çizmeyi çıkarma sevgili Murat çizmelerini giy ve yürü, bir daha durmamak üzere .
Sözün bittiği yerdeyiz…
Saygılarımla.
Ali GÜLÇİÇEK
Emek Meclisi de Soma'da yaşanan kazayla ilgili açıklama geçti.
Değerli Sivil Havacılık Emekçileri,
Türkiye, iş kazalarının (cinayetlerinin) en büyüğünü yaşıyor. Ne yazık ki işçiler yerin binlerce metre altında, toplu olarak öldüklerinde gündeme geliyorlar. 90’lı yıllarda başlayan özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları, işçileri öldürmeye devam etmektedir. Yıllardır işçilerin emeğini sömürenler, işçiler ölürken timsah gözyaşları döküyorlar ve biliyoruz ki birkaç gün sonra bu emek şehitlerini unutacaklar ve unutturacaklar.
Yüzlerce işçi hayat mücadelelerinde toplu ölümlere maruz kalırken, Türkiye sendikal bürokrasisi böylesi bir vahşete bile sesini çıkaramıyor ve suskun kalıyor.
Sadece yas ilan etmek yetmez! Sendikalar Genel Grev Kararı almalıdırlar. Daha bunun gibi daha kaç vahim hadise yaşanmalı, kaç can daha toprağa girmeli vicdanların ayaklanması için, soruyoruz!
Emek Meclisi olarak, başta HAVA-İŞ Sendikamız olmak üzere bağlı olduğumuz TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, KESK, MEMUR SEN vb. tüm sendikal yapıların bugünü “Türkiye İş Kazalarını Önleme Günü” kabul edilmesi için yasal düzenleme talebi ile 1 günlük Genel Grev çağrısı yapmalarını öneriyoruz. Bu bilinç ve duygularla iş cinayetine kurban giden sınıf kardeşlerimizin yasını tutacak, bu cinayeti unutmayacak ve unutturmayacağız.
Saygılarımızla,
EMEK MECLİSİ
Facebook Yorum