Hollanda merkezli genç ve dinamik havayolu şirketlerinden olan Corendon Havayolları’nın aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yürüten Karaer, bilinmeyenleri Sefa İnan’a anlattı.
Hollanda’da kurduğu tur operatörüyle turizm sektörüne giren Genel Müdür Karaer, havacılık sektörüne girişini pilot olmak arzusuyla direkt ilişkili olduğunu ifade etti.
Havacılığın turizme olan ilgisinden sonra geldiğini ifade eden Karaer, kendisini turizme iten kişinin de yakın bir arkadaşı olduğunu sözlerine ekledi.
Yıllarca inşaat sektöründe varlık gösterdiğini ve daha sonra da Goodyear firmasında çalıştığını belirten genç yönetici, arkadaşının da katkısıyla turizme yöneldiğini söyledi.
Farklı sektörlerde çalıştıktan sonra havacılık sektörüyle tanıştığını belirten Karaer, ilk olarak Onur Air’in Frankfurt Bölge Müdürü olarak işe başladığını ve daha sonra da Hollanda Bölge Müdürü olarak görev yaptıktan sonra Hollanda pazarıyla da tanışma şansını bulduğunu ifade etti.
Karaer; “Havacılığa başlayışım bu şekilde oldu. Onur Air’in bu noktalara gelmemde ve sektörle tanışmamda büyük katkısı vardır. Sonrasında bana Berlin Müdürlüğü teklif edilince ben bu işe sıcak bakmadım ve kendi tur operatörümü Hollanda’da kurdum.Bu operatörü kurarken başlıca amacımız Türkiye’nin turizmini canlandırmaktı. Hollanda’daki turizme bir katkım olması amacını hiçbir zaman gütmedim. En büyük amaç Türk turizmiydi. Zaten bu katkımızı yıllar ilerledikten sonra fark ettik. Biz bu işe başladığımızda Hollanda’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 180 bin iken, bu sayıyı 7 yıl içinde 1.2 milyon sayısına yükselttik. Bu rakama ulaşmak kolay olmadı. Zaten turizmde bazı noktalara ulaşmak için çeşitlilik yapmak ve farklı olmak gerekiyordu. Biz de buna riayet etmeye çalıştık. Daima çeşitlilik yaptık, farklı olmaya çalıştık. Bunun faydasını da gördük” dedi.
TUR OPRATÖRLÜĞÜNDEN HAVAYOLUNA GEÇİŞ
Potansiyel arttıkça havayolu kurma konusuna eğildiklerini belirten Yıldıray Karaer; “Koltuk sayısı arttıkça biz de havayolu kurma konusunda ciddi fikirler üretmeye başladık. Böylece ilk uçağımızı Air Anatolia’dan kiralamaya karar verdik. Daha sonra Onur Air’den, Pegasus’tan, Transavia’dan uçak kiraladık. Ancak Wet-Lease işlemiyle operasyonlara başladıktan sonra uçak alımına geçme konusuna eğildik. 2005 yılında Corendon’u 2 adet Boeing 737-300 tipi uçaklarla faaliyete geçirdik. Tabi bu aşama bize büyük sıkıntılar çektirdi” şeklinde konuştu.
“UÇAK BULMAKTA VE ALMAKTA ÇOK SIKINTI ÇEKTİK”
Havayolu kurduktan sonra ciddi anlamda problemler yaşadık, sıkıntılar çektik, sorunlarla boğuştuk. Bunun içinde yakıt fiyatları, arz-talep meselesi gibi bir çok konuyu sayabiliriz. Uçak almakta ve bulmakta sorunlar yaşamaya başladık. Öyle ki, bir uçağı alırken 1 milyon dolar teminat göstermek zorunda kalmıştık. Bazı ekonomik durumlar bizi zorluyordu ancak bu durumu da atlatarak şu an için 5 uçaklık filoya ulaşmış durumdayız ve bunu 2010 yılında 7 uçağa çıkaracağız. Hollanda merkezli olarak operasyonları yürütmemize rağmen Almanya pazarına da yönelmek istedik hatta 5 yıl boyunca uğraştık ama Almanya konusunda başarı sağlayamadık.
“SABİHA GÖKÇEN’İ YOLCULARA ANLATAMADIK”
Sabiha Gökçen’e yapılan ve yapılması gündemde olan uçuşlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Karaer; “Sabiha Gökçen’in avantajını yolculara bir türlü anlatamadık. Belki yeni olmasından belki de potansiyel açısından Atatürk Havalimanı gibi olmadı. Atatürk Havalimanı yolcular arasında aslına bakarsanız bir nevi alışkanlık halini almış durumda. Çünkü uçaktan indikten sonraki görüntü, ulaşım kolaylığı gibi durumlar yolcuyu her zaman olumlu yönde etkiliyor. Bu da yolcunun Atatürk Havalimanı’nı tercih etmesi anlamına geliyor. Ama yine de biz Sabiha Gökçen Havalimanı’nı bırakmayacağız. Zaten hali hazırda Sabiha Gökçen’e haftada 4 sefer düzenliyoruz” şeklinde konuştu.
KRİZ TÜRKİYE’Yİ NEDEN VURMADI?
2009 yılında yaşanan krizin Türkiye’yi etkilememesinin önemli olduğuna vurgu yapan Corendon’un kurucu Müdürü Yıldıray Karaer; “Türkiye çok dinamik bir ülke. Özellikle özel sektör çok çabuk kabuk değiştirebiliyor. Türkiye turiste çok avantaj sağlayan bir ülke. Vakit geçirebilecekleri ve tatilinden zevk alabileceği bir çok alana sahip. Ucuz olduğunu da düşündüğümüzde Türkiye turist için vazgeçilmez bir ülke konumuna geliyor. Türkiye’nin rakipleri arasında İspanya ve Yunanistan bulunuyor. Bu iki ülkedeki otel kalitesi ve hizmet şartları inanın ki Türkiye’nin yüzde 60 ile ifade edilebilir. Yani Türk turizmi turistine daha fazla imkan ve hizmet sunuyor. Bu da yolcunun yani turistin Türkiye’yi tercih etmesinde büyük rol oynuyor” dedi.
Corendon’un uçaklarının bakımları konusuna da değinen Karaer, küçük bakımları kendi merkezlerinde yapabildiklerini ancak profesyonel bakımlar için My Teknik’i tercih ettiklerini belirtti.
“TÜRKİYE’DE İLK LOW COST’U BİZ KURDUK”
-CORENDON’UN ESKİŞEHİR PAZARI NE DURUMDA?
-TUR OPERAÖRLERİ’NİN İFLASINDA ART NİYET VAR MI?
-BÜLENT DİLMEN İLE YOLLAR NEDEN AYRILDI?
-ALMANYA PAZARINDA NEDEN BAŞARI SAĞLANAMADI?
-HAVAYOLUNU HANGİ SERMAYE İLE KURDU?
-PLANLAR ARASINDA YENİ DESTİNASYONLAR VAR MI?
-CORENDON’UN 2010 HEDEFLERİ NELER?
Corendon Havayolları’nın her şeyi konumunda bulunan Yıldıray Karaer, tüm merak edilenleri Sefa İnan’la Kara Kutu programında açıkladı.
İşte dün akşam sektörün nabzını tutan Kara Kutu Programının tamamı:
Yorumlar Tüm Yorumlar (16)