AIR FRANCE KAZASI MASAYA YATIRILDI

Programa Airport TV Yönetim Kurulu Başkanı Sefa İnan, Onur Havayolları Kalite Müdürü Erhan İnanç ve Uzun Yol Gemi Kaptanı Davut Karataş konuk oldular.

Uçağın düşmesine neden olduğu iddia edilen birçok senaryo ortaya atılırken Airport TV’de bu sorulara yanıt arandı.

”ÇOK İLGİNÇ BİR KAZA”

Kazaya ilişkin açıklamalarda bulunan Sefa İnan, “Bu çok ilginç bir kaza. Uçak Rio’dan kalkalı 3,5 – 4 saat olmuş ve yüksekliği 10000 metrenin üstünde. Bu uçak bu yükseklikteyken kesinlikle oto pilottadır. Ama uçağa havadayken öyle bir şey oluyor ki radardan çıkıyor ve bu da zaten düştüğünü gösteriyor.  Tabi böyle durumlarda birçok soru akıllara geliyor. Benim de aklıma gelenlerden bir tanesi sabotaj olma ihtimali. Çünkü bu olay bir anda oluyor ve pilot kuleyle irtibat kuramıyor. Bu da sabotajı akıllara getiriyor. Senaryolardan biri de uçakta elektrik arızası olduğu yönünde. Ama şöyle bir şey var ki uçaktaki elektrik donanımı birbirinden bağımsız ve 4 yedekli olmak üzere yapılmıştır. Ama bu yedeklerin hepsinin bağlı olduğu bir bölüm vardır. Orada oluşan bir aksaklık ya da bir yangın, elektrik arızasının sorun teşkil etmesine neden olabilir” dedi.



Uçak kazası hakkındaki görüşlerini ifade eden Erhan İnanç ise; “Bu kazayı birçok nedene bağlamak mümkün. Ancak hava şartlarından kaynaklandığını düşünmüyorum. Elektrik konusuna gelecek olursak, uçaklarda motorlara bağlı jeneratörler vardır. Bu jeneratörlerin her biri 115 KWA gücüne sahiptir. Bunların hepsinin aynı anda arıza yapması pek mümkün değil. Ama yaptığını düşünürsek, Sefa Bey’in de dediği gibi elektrik sistemlerinin bağlı olduğu bölümde çıkabilecek bir arıza ya da aksaklık sorun yaşanmasına neden olabilir. O zaman uçaktaki sistemlerin devre dışı kalması muhtemeldir” dedi.

UÇAK GERİ DÖNERKEN Mİ DÜŞTÜ?

Brüksel’den yayına telefonla bağlanan Gazeteci Vakur Kaya, olayın Avrupa’daki yansımalarını aktardı. Kazayla ilgili birçok senaryonun gündeme getirildiğini söyleyen Kaya; “Uçağın arıza yaptığı ve bu nedenle geri dönerken düştüğü söyleniyor. Bunun dışında sabotaj, yıldırım çarpması, teknik arıza ve pilotaj hatası olduğunu iddia edenler de var. Uçağın düştüğü bölgeye bakacak olursak, o bölge pilotlar için son derece tehlike teşkil eden bir yer. Bu da akıllara farklı sorular getiriyor. Ama en ilginç olanı Rio’daki havalimanının terör saldırılarına açık bir meydan olması” dedi.

Bu noktada söz alan Sefa İnan ise, uçağın geri dönmek için mutlaka kuleyle irtibat kurması gerektiğini ve keyfi olarak geri dönmesinin söz konusu olamayacağını söyledi.

Sabotaj ihtimali üzerine görüşlerini ifade eden Erhan İnanç ise; “Evet, sabotaj olabilir. Bu da bir ihtimal. Canlı bir bombanın uçağa girip havadayken kendini ve uçağı patlatması ya da teröre hizmet eden bir havalimanı çalışanının uçağa bomba yerleştirmesi de ihtimaller arasında” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin tecrübeli pilotlarından biri olan Vural Kınacıoğlu da yayına telefonla bağlanarak görüşlerini şöyle dile getirdi.

”HAVA ŞARTLARI ETKİLEMİŞ OLABİLİR”

Kınacıoğlu; “Uçağın düştüğü alanda daha önce defalarca uçuş yaptım. Sırf uçulan alan değil birçok sebep uçağı düşürebilir. Bunlardan biri de hava şartlarıdır. Özellikle ilkbahar zaman zaman büyük tehditler oluşturabilir. Ancak mesafe ne kadar uzak olursa olsun ve nerede olunursa olunsun kuleyle irtibat kurmak mümkündür. Hava olaylarına gelecek olursak, ortaya atılan iddialardan biri yıldırım çarpması. Yıldırım uçak düşürmez ama eğer kokpitin camına isabet ederse ya da direkt motora denk gelirse o zaman tehlike teşkil edebilir. Bu durumda pilot kuleyle irtibat kuramayabilir. Çünkü kendi derdine ve uçağı kurtarmanın peşine düşer. Bence de düşmesinin en mantıklı sebeplerinden biri hava şartlarıdır” dedi.

Meteoroloji konusunda uzman olan Profesör Miktad Kadıoğlu, hava olaylarının bu üzücü sonuca neden olabileceğini ve yıldırım çarpmasının ya da açık türbülansın uçağa denk gelmiş olabileceğini ifade etti.

”YILDIRIM UÇAK DÜŞÜRMEZ”

Deneyimli kaptan pilotlardan Eftal Erçakar, yıldırım konusuna değinerek bu ihtimalin zayıf olduğundan söz etti.

Telefonla bağlanan Erçakar; “Bu olayı Air France uçağının yaşaması çok ilginç. Tabi böyle durumlarda iddialar gündeme gelecektir ancak yıldırım çarpmasının böyle bir sonuç doğurması pek mümkün değil. Ama yıldırım çarpması farklı sonuçlar doğurabilir. Uçağa eğer yıldırım çarpmışsa ve uçakta elektrik arızası meydan gelmişse oto pilot devreden çıkar. Kaptan pilot kontrolü ele alır. Ancak söz konusu arıza nedeniyle uçak irtifa kaybedebilir. Bu durumda uçak türbülansa girebilir ve öyle durumlara rastlarsınız ki uçak havada paramparça olabilir. Bu da ihtimaller arasında” dedi.

Okyanus ve deniz konusunda uzman olan ve çok sayıda deniz seyahati bulunan Davut Karataş ise olayın bir diğer boyutu olan okyanusta ki durumu anlattı.

Karataş; “Hava rüzgârsız ise okyanus sakindir. Ancak uçağın düştüğü anda okyanustaki durumu bilemiyorum. Bu değişkenlik gösterir. Ben bazı seyahatlerim sırasında suyun son derece sakin olduğuna denk geldim. Ama şu da var ki uçak düştüğünde hayatta olan birileri varsa okyanusun ortasında hayatını nasıl sürdürebilir, bilemiyorum” dedi.

UÇAKLAR GÜVENLİ Mİ?

Uçakların son derece güvenli olduğunu söyleyen ve halkın bu güveni kaybetmemesi gerektiğinin altını çizen Erhan İnanç; “Uçaklar en pahalı ve haliyle en güvenli araçlarıdır. Karayollarındaki kazalar nedeniyle hayatlarını kaybeden insanlar daha fazladır. Uçaklar güvenlidir ve halk bu güveni asla kaybetmemelidir. Bu noktada medyaya büyük iş düşüyor. Onlar da insanların bu güveni kaybetmesine neden olacak yayınlardan kaçınmalıdır” dedi.

KAZADA KARA KUTUNUN FAKTÖRÜ

Kara Kutunun bulunmadan kazanın asıl nedeninin anlaşılmasının mümkün olmadığını söyleyen İnan; “Kara kutu mutlaka bulunmalıdır. Bulunmadığı sürece asıl neden asla öğrenilemez ve senaryodan öteye gidilemez. Kara kutular son derece teknolojik aletlerdir ve üzerlerinde sinyal verici bulunur. Eğer onların son kullanma tarihi geçmediyse nerede olursa olsun sinyal verir ve bulunduğu yer tespit edilir” dedi.

Programın tamamı ilerleyen saatlerde AirportHaber'de olacak...