Çileli yolculuk AHL'de mutlu sonla bitti

Kahire Havalimanı'nda yaşadıkları pasaport krizinin çözüme ulaşmasının ardından Mısır'dan özel uçakla yola çıkan "Filistin'e Yol Açık" konvoyu katılımcıları İstanbul'a ulaştı. Konvoy ekibinde bulunan 318 kişi için Atatürk Havalimanı'nda karşılama töreni düzenlendi. Karşılama törenine İHH İnsani Yardım Vakfı üyelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı.

Kalabalığa seslenen İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, çıktıkları yolculukta kendilerine destek veren medyaya teşekkür etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıkların kendilerine büyük destek verdiğini ifade eden Yıldırım, Filistin meselesinin, partiler üstü bir mesele olduğunu söyledi. Bülent Yıldırım, "Ne yazık ki hiç beklemediğimiz bir anda taş yağmuruna tutulduk, arkadaşlarımızın kafaları, kolları kırıldı, kavgalar oldu, yanımıza gelen hanım kardeşlerimiz bu yaraları sardılar ve orada çok az olmamıza rağmen yüzlerce insanın saldırısına karşı koyduk. Allah'a şükürler olsun sonuçta Gazze'ye girdik ve insanlık kazandı. Delinmez denilen o ambargo delindi. Demek ki, istenildiğinde ve halklar beraber olunca yapılamayacak hiçbir şey yok" dedi. 34 gün yolculuk yaptıklarını ve Gazze'de 34 saat kaldıklarını belirten Bülent Yıldırım, "Her bir saat, bir günümüze mal oldu. Suriye sınırında bizi karşılamaya gelen arkadaşlarımıza Lübnan'da suikast yapıldı, 2 kardeşimizi şehit verdik. İsrail hiç durmadan bombaladı, 10 kardeşimizi Gazze'de şehit verdik" diye konuştu.

Yıldırım'ın sözleri, kalabalık grup tarafından sık sık tekbir ve sloganlarla kesildi. İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsrail botları gemimizi taciz etti ama hiçbir arkadaşımızda korku yoktu. Ne yazik ki üzülerek söylüyorum, Mısır'ı yargılamıyorum. Gelirken çok güzel bir anlaşma yaptık. Yediğimiz dayaklara, attığımız dayaklara rağmen bu anlaşmayı yaptık. Bizi karşılamaya gelen Filistinli kardeşlerimizin üzerine ateş edildi, 35 kardeşimiz yaralandı. Bir kardeşimiz, belden aşağı felç kaldı. İnşallah artık Mısır'la Gazze arasında böyle bir savaş olmaz, inşallah kardeş, kardeş kanını dökmez. 7 kardeşimizin tutuklama kararı vardı. Çok uzun ve zorlu bir yolculuk yaptık. Yolculukta çektiklerimizi artık bir tarafa bırakıyoruz. Havalimanına geldik, kardeşlerimizden 2 tanesi tutuklandı. Diğer kardeşlerimizi aramıza aldık. 'Vermeyeceğiz' dedik. Kararlıydık, sessizce direneceğiz dedik. Gerekirse öleceğiz ama kardeşlerimizi vermeyeceğiz. Sonuçta Mısır hükümeti bu kararlılığımızı gördü. Sayın Dışişleri Bakanı'nın da devreye girmesiyle birlikte yetkililer geldi ve 4 kardeşimizle beraber uçağa bindik."

Mısır'la çok güzel bir anlaşma yaptıklarının da altını çizen Yıldırım, "Biz Türkiye'nin, İran'ın, Suriye'nin, Ürdün'ün, Mısır'ın Filistin'e kapıları açmasını ve İsrail'e karşı bir blok oluşturmasını istiyoruz. Umarım bu konuda bir atım atılır. Geçtiğimiz bütün yollarda halkların zihniyeti, liderlerini de değiştirdi. Bundan böyle Ortadoğu ülkeleri eskisi gibi İsrail ile ilişkiler kuramaz. Bu konvoy buna sebep oldu. İçeriye girdik, insanların sevgisini gördük. Mısır hükümetine önce çok kızdık çünkü bize zarar verdiler. Sonunda onlar da durumu gördüler ve bundan sonraki konvoyumuzun önünü kolaylıkla açacaklarını söylediler. Eski defterleri kapatıyoruz ama açık bıraktığımız bir sayfa var, o da Gazze'nin etrafına duvar örülmesini kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da, konvoyun Gazze'ye girebilmiş olmasının önemli sembolik anlamları olduğunu belirterek, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmış olmasının sevincini yaşadıklarını ifade etti.