Türkiye, Hindistan'ı çok sevdi!

Discovery ch. da yeminle kendi gözlerimle gördüm. Olayın baş kahramanı Hindistanda kaptan pilot. Çok modern bir aile. Yeni bir ev yaptırmışlar. Müstakil ve gerçekten içi dışı bahçesi falan çok şık. Aaaa o da ne? Ev dayanıp güzelim eşyalar döşendikten sonra, içine oturmadan önce bir inek eve giriyor. Bütün odalarda dolaşıp evi bi güzel kutsadıkdan (yani oraya buraya b..ladıktan sonra) aile eve öyle yerleşiyor. Size bir kere oralara gitmenizi tavsiye ederim. Gidemezseniz de orayla ilgili belgeselleri izleyin lütfen. Kendi pisliğine bakmadan başkalarına laf söyleyen bu adamlara arkadaşlar kızmakta sonuna kadar haklı ve asıl garip olan bunu sizin ırkçılık olarak algılamanız. Yoksa tamam: Herkes Adem ve Havva'dan. Buna inancımız tam :))

Degerli yorumcu, bakin hala yapiyorsunuz. Milyar kusur vatandasi olan ulkenin butun insanlarini ayni kefeye koyup, "pislik icinde yasayan" etiketini koyuyorsunuz. Irkcilik bu iste. Hic ayirim yapmadan bir kisim insani etiketlemek. Butun Hindistanlilar pislik icinde yasamiyor di mi? Ayni sekilde butun Turkler temizlik icinde yasamiyor. Her iki ulkeninde temizi var pis olani var. Ama sonuc olarak hepsi insan. Lutfen bir kisiye bakarak butun bir ulkeye etiket koymayiniz.

Bunun ırkçılıkla bir alakası yok. Kendi ülkesinde ki trafiği yok sayıp benim ülkemdeki trafiği laf eden insanlara tepki göstermemiz gayet doğal. Korna sesinden geçilmeyen. Kaosun hat safhada olduğu, arçaların dikiz aynası takmadığı bir düzenden çıkıp, bizim trafiğimize laf etmesi kabul edilemez. Bu insanlara (Hindu demiyorum ırkçılık olur sana göre) kendi ülkesinin durumuna bakmadan bizlere (Türk diyemiyorum onuda beğenmezsin) laf söylemesi kanıma dokunuyor. Ha bu ırkçılıksa, hatta internet ırkçılığıysa ben ırkçı olurum. Hiç de gocunmam. Pislik içinde yaşadığı ülkesinden gelerek benim ülkeme laf atacak hiç bir ırkıda hoş görmüyorum. Bunu internet ırçısı diyenlere de "evet ben internet ırkçısıyım" diyorum

Türkiye hindistan'ı çok sevmiş olabilir ama ben bu kompleksli hinduları sevemedim gitti. En son sabahın köründe havalimanında karşılamaya gittiğim eleman, "İstanbul'un trafiği hala kaotik mi?" diye sorduğunda kendisini arabadan, kutsal saydıkları ganj dan yüzbin kat daha temiz olan kubağalıdereye atacaktım. Pislik içinde yaşayıp boğazına kadar batınca, kafa devamlı dik durur sözü kanıtlandı böylece.