Milliyet gazetesi köşe yazarlarından Meral Tamer bu haftaki köşe yazısında THY'nin rötarlarından dolayı şikayetçi olan bir çok okurun düşüncelerine yer vermiş. İşte Tamer'in köşe yazısı...
Zamanımızı çalan THY’yi dava mı etsek?Türk Hava Yolları’nın, başta rötarlar olmak üzere yerli müşteriyi bezdiren uygulamalarını, bu yazıyla noktalıyorum.
Eğer internet üzerinden çabucak bilet almak isteyenler, evde 3 saat ekran başına çakılı kalmak durumunda kalıyorlarsa, doğru-dürüst yolcu saymayı bile beceremeyen yer görevlilerinin sayısı giderek artıyorsa, gecikmeler nedeniyle aktarmalı uçuşlarda bavullar çıkmıyorsa sorun giderek büyüyor demektir.
İzmir’den yazan Zafer Yıldız, 9-10 saatlik Johannesburg uçağında 6 bin TL para verip, Business Class kabininde yatmayan koltukta uçmaktan, 4-5 saatlik orta mesafe yurt dışı uçuşlarına koltuk aralıkları çok dar uçakların konmasından yakınıyor.
Antalyalı okurum Özgür Berker, “THY yemekleriyle övünmeyi bıraksın; zamanında uçmaya baksın. O yemeklerin parası da benim cebimden çıkıyor. Bizler yemek değil, gideceğimiz yere zamanında varmak istiyoruz” diyor.
Kalite abidesiydi
Investment & Management’in teknik koordinatörü olduğunu belirten ve işi gereği çok sık uçak yolculuğu yapan okurum Tamer Yavuz’un gözlemi şöyle: “THY’de hızla geriye giden bir kalite gözlüyoruz. Kaliteli hizmet, kaliteli servis, doğru program gibi insana değer veren unsurlar yerine, alt yapısı oluşturulmadan ve de yalnızca daha çok kâr etmeyi hedefleyen bir anlayışla yönetirseniz, "YILLARIN KALİTE ABİDESİ" bugün bu duruma düşer. Artık gecikmesiz hemen hiç uçuş olmuyor.”
Fransa’nın Lyon kentinden yazan ve “Zaman çalınması gibi büyük hırsızlık ve vurgunculuğu içime sindiremediğim için THY ile ilgili yazılarınızı üzüntüyle ama şaşırmadan okudum” diyen okurum Bora Akad ise bizlere mahkemenin yolunu gösteriyor:
“Bu laubaliliklere karşı verilecek en sağlıklı tepki, THY ile uçmamak değil, kanun yoluyla hak aramaktır. Sizin bir daha hiçbir şekilde ve hiçbir kimse tarafından geri getirilemeyecek değerli zamanınızı, hem de aldığınız biletin -yani elinizdeki KONTRATIN- geçerli garantisine rağmen çalan bu işletme ve servis anlayışı
dava edilmelidir. Ancak bu boyutta tepkiler -ki bildiğiniz gibi Amerika ve Avrupa’da çok yaygın- THY yöneticilerini zaman içinde müşterilerini sadece KOLTUK olarak görmekten caydırabilir.”
Yorumlar Tüm Yorumlar (40)