Akşam Gazetesi yazarlarından Tolga Turgut, Türk Hava Yolları'nın Sabiha Gökçen hamlesini köşesinden değerlendirdi...
THY, yıllar sonra yeniden İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan uçuşlara başladı. Daha önce iki başarısız deneme yapan THY'nin iyi bir iş planı olduğundan hala şüpheliyim...
THY, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan sefer düzenlemek üzere üçüncü girişimini gerçekleştirdi... Geçmişte 2001 ve 2005 yıllarında başlayarak süreli ve daha çok yaz tarifesi ağırlıklı seferler düzenlemişlerdi. Her iki denemelerinde de kısmen politik nedenler ve az gönüllülük sebebiyle başarısız olmuşlardı. Uçuşlara 20 Nisan itibariyle başlandı.
Bilindiği üzere THY'nin alt markası Anadolujet ve Lufthansa ile ortak oldukları Sunexpress Havayolları'nın Sabiha Gökçen'den tarifeli yurtiçi ve yurtdışı seferleri mevcut. Edindiğimiz bilgilere göre THY'nin ilk etapta uçacağı noktalar İzmir, Dalaman, Bodrum, Antalya ve Ankara olacak.
SAĞLIKLI BÜYÜME İÇİN
Gerek çalışma hayatım boyunca, gerekse köşemizdeki yorumlarımla yıllardır THY'nin sağlıklı büyüyebilmesi için Sabiha Gökçen Havalimanı'nın önemini vurgulayanların başında geldim. Ancak ne var ki mecbur kalmadıkça Sabiha Gökçen'i iş planlarının önemli bir parçası haline getirmediler, getirmek istemediler. Görünen o ki, Atatürk Havalimanı'nın bitmeyen rötar çilesi ve oldukça maksimize edilmiş kapasitesi nedeniyle şimdilik iki uçağı Sabiha Gökçen Havalimanı'na konuşlandırmak suretiyle iç hat seferlere yeniden başlanacak. Halen tereddütlü bir ifade kullanıyorum, zira THY'nin bu hususta bir iş planı ya da stratejisi olduğuna dair ikna olmuş değilim.
HEDEF PEGASUS MU?
Birkaç yıl önce THY üst yönetiminden bir görevliyle yaptığımız sohbet sırasında, Sabiha Gökçen Havalimanı'nı neden daha kapsamlı değerlendirmediklerini sormuştum. Verdiği cevap çok ilginçti. Operasyonlarını bölmenin çok maliyetli olduğunu belirtmiş, Sabiha Gökçen'in sadece alt markaları Anadolujet ve Sunexpress için uygun olduğunu ve bu markalarla ve Ankara'da THY olarak Pegasus'u rekabette boğacaklarından bahsetmişti. Ne var ki bugün gelinen noktada Atatürk Havalimanı'na bu yoğunlukta operasyon yapmak THY için çok maliyetli, imaj zedeleyici bir hal alırken, Ali Sabancı liderliğindeki Pegasus'un da rekabette boğulduğu söylenemez. Aksine Pegasus Türkiye'nin şartlar el verdikçe düşük maliyetli havayolu (DMH) olarak hareket etmeye çalışan havayollarının başında geliyor. Kimi zaman Ali Sabancı'nın iş modeli ve yönetim tarzını Ryanair'in CEO'su Ryan O'Leary'ye benzetsem de iş planlarını başarılı buluyorum.
REKABET KIZIŞACAK
Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Pegasus, Sunexpress ve Anadolujet ile beraber THY'nin de uçuyor olacağı hiç şüphesiz İstanbul ve çevre halkı kadar işletici konsorsiyum İSG'yi de pek mutlu etmiştir. Eminim ki en kısa sürede İSG yönetimi THY'nin dış hat uçuşlara tekrar başlaması için pazarlama çabalarını arttıracaktır. Bu durum özellikle Pegasus'u çok rahatsız edebilir. Sabiha Gökçen'de rekabet çok yakında daha da fazla kızışacak gibi gözüküyor. Umarım bu durum uzun vadede Atatürk Havalimanı'nda oluşmuş olan yüzde 70'lik THY tekeline dönüşmez. Zira rekabetten uzak olan bir havacılık sektörü her zaman geriye gitmeye veya yerinde saymaya mahkumdur.
Yorumlar Tüm Yorumlar (15)