THY'NİN HEDEFİ 90 MİLYON YOLCU!

THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, eleman alırken önceliği kaliteye verdiklerini belirterek başörtüsü ve cinsiyet ayrımı yapmadıklarını belirtiyor. Modacı Dilek Hanif'in hazırladığı kıyafetlere gelen eleştirilere de cevap veren Topçu, Hanif ile çalışmaya devam ettiklerini ve kıyafetlerin estetik ve kurumun imajını zedelemeyecek tarzda olacağını belirtti.

THY bundan iki yıl önce çalışanların kılık kıyafetiyle ilgili mevzuat değişikliğine gitti ve başörtülü elemanların örtülerini çıkarmadan çalışacakları bir ortam oluşturdu ardından da başörtülü eleman almaya başladığını duyurdu. Bir yandan başörtülü elemanlara kapısını açarken diğer yandan da alkol yasağıyla gündeme gelen THY, modacı Dilek Hanif'e hazırlattığı kıyafetlerle de uzun süre konuşuldu. Başörtülü çalışanlar, alkol yasağı ve Dilek Hanif'in büyük eleştiri alan hostes kıyafetlerine kadar her şeyi THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu'yla konuştuk. Topçu, Dilek Hanif ile çalışmalara devam ettiklerini ifade ederken, başörtülü eleman almaya da uçuşlarda alkol servisi yapmaya da devam edeceklerini söylüyor.

Türk Hava Yolları'nda 2010 yılından önce başörtülü çalışan yoktu. Bunun sebebi şirketin başörtülü çalışan tercih etmemesi miydi, kanuni engeller miydi, yoksa başvuru olmaması mıydı?

Türk Hava Yolları'nda başörtülü çalışan istihdam edilmesinde 2010 yılının özel bir önemi yok. Ki daha önceki yıllarda da herhangi bir kanuni engel yoktu. Bu açıdan Türk Hava Yolları olarak bizim başörtülü çalışan  tercih etmemiz gibi bir durum da söz konusu değildi. Konu gündeme gelmediği için herhangi bir değerlendirme de olmadı. Belki de gecikilmiş bir uygulama. Büyümemizle birlikte yeni personel ihtiyacı doğduğu bir dönemde başörtülü adaylardan gelen başvurular da artınca değerlendirdik ve işe aldık. Normal prosedürler içerisinde yapılan uygulamalar.

Peki, Türk Hava Yolları 26 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan genelgede üniforma giyme zorunluluğu bulunmayan çalışanlarla ilgili kurallarda 'Görev mahallinde saçlar daima açık, düzgün taranmış veya toplanmış olacaktır' ifadesi çıkarıldı. Bu genelge değişikliğinden sonra başörtüsüyle çalışmak için başvuran ya da THY'de çalışmakta olan personelden başörtüsü takmaya başlayan oldu mu?

Mevzuat değişiklikleri gelen talepler ve şirketin daha verimli çalışması için yapılan rutin değişikliklerdir. Yani bir  iç mevzuat değişikliği. Yönetim olarak önümüze başörtülü personel adayları geldiğinde iç düzenlemelerimizde bunun önünde engel oluşturabilecek kurallar var mı diye baktık. Gerekli görülen değişiklikleri yaptık. Bu mevzuat revize edildikten sonra mevcut çalışanlardan da başörtü olarak işe gelenler olduğunu gördük. Burada önemli olan herkese bu anlamda istediği hakkın tanınmış olmasıdır, bunu yaptığımız için memnunum. Bizim açımızdan önemli olan her personelin yaptığı işin hakkını vermesidir.

BAŞÖRTÜDEN RAHATSIZ OLAN KÖTÜ NİYETLİDİR

Geçtiğimiz yılın son aylarında iki başörtülü TGS çalışanı medyada kamuoyuna 'şikayet etme' tarzında haber oldu. Sizce hala başörtüye böyle tepkiler verilmesinin sebebi nedir. Henüz normalleşme sağlanmadı mı?

Türk Hava Yolları olarak çok göz önünde olan bir markayız. Kamuoyu tarafından ilgiyle takip ediliyoruz. Hakkında medyada en çok haber çıkan şirketiz.  Her hareketimiz ses getiriyor. Doğal olarak böyle haberler de çıkacaktır. Şirket içinde  çalışanlar arasında iletişim sorunu yok, biz kendi içimizde normalleşmeyi çoktan sağladık. Zaten bunu normalin dışında bir durum olarak görmek anlaşılır bir yaklaşım değil.

Başörtülü çalışanlarınız THY'nin hizmet kalitesini olumlu ya da olumsuz yönde etkiliyor mu?

Ailemize katacağımız tüm çalışanları iyi bir değerlendirme sürecinden geçiriyoruz. Binlerce başvuru arasından en iyi adayları özenle seçiyoruz. THY'nin başarılarına olumlu etkileri oluyor mu sorusuna da diğer çalışanlar gibi evet diyebilirim, daha fazla veya daha az değil. Bunun hiç kimse için memnuniyetsizlik yarattığını da düşünmüyorum, bundan memnuniyetsizlik duyan varsa ya kötü niyetlidir ya da kişisel gelişimini tamamlamamıştır. Aslında başörtülü olanlar ve olmayanlar  şeklinde yaklaşmak ayrımcılığın ta kendisi oluyor. Diğer taraftan başarılarımıza ve büyümemize odaklanmamız gerekirken halen bu meselenin gündeme gelmesi zamanımızı ve enerjimizi boş yere harcamak oluyor. Ki bu konudaki hiç bir polemiğin içinde değiliz. Biz, Türk Hava Yolları'nı başarıya taşımanın peşindeyiz. Tüm çalışanlarımızın da hedefinin bu olduğunu düşünüyorum.

THY'nin tasarlanan kabin kıyafetleri çok tartışıldı. Sizce neden THY'nin kıyafetleri bu kadar tartışılıyor?

Henüz sonuçlanmamış bir sürecin içinden seçilmiş bir kare yüzünden hem bize hem de bu tasarımları yapanlara haksızlık. Süreç henüz bitmiş değil. Farklı farklı çalışmalar var ve bunlar üzerinden sadece Türk Hava Yolları'na değil, hükümete nasıl vururum hesabı yapılıyor.

Yeni kıyafetler belirlenirken bizim tek hedefimiz ve amacımız kültürel bütünlük arz ederek kurumsal kimliğimizi pekiştirecek, Türk Hava Yolları'na yakışır bir kıyafet ortaya çıkarmak. Bunun için sektörünün en iyileri arasından bir değerlendirme yapıldı. Dilek Hanif'te karar kılındı. Kendisi ülkemizin moda alanında yetiştirdiği başarılı isimlerden. Dilek Hanım bir takım çalışmalar yaptı, taslaklar hazırladı ve bize bir sunum yaptı. Bu sunumda gördüklerimizin birer taslak olduğunu, modellerin, renklerin, kumaşların, desenlerin hepsinin çalışmanın ilk adımı olduğunu biliyorduk. Başarılı bir modacının ve ülkemizin bayrak taşıyıcı havayolu şirketinin bir taslak görselinden yola çıkılarak bu kadar haksız ve insafsızca eleştirilmesi kötü niyeti gösteriyor.

ESTETİK GÖRÜNTÜYE ÖNEM VERİYORUZ

Dilek Hanif'in uzun etekli hostes kıyafetleri tasarımı için THY yönetiminin 'uzun etek boylu tasarım da olsun, görelim' dediğini ve kendisinin de 'eğer bu modeli beğenirseniz altına imzamı atmam' dediği yönünde açıklamaları oldu. O kıyafetlerin etek boyları gerçekten sizin 'baskınız'la mı uzatıldı? Tam olarak yaşanan olay nedir?

Biz yeni tasarımlar konusunda genel konsepti ve hedeflerimizi anlattık. Biraz önce de söylediğim gibi bizi anlatacak, Türk Hava Yolları'nı temsil edecek ve farkını ortaya koyacak bir üniforma olması gerektiğini Dilek hanıma ilettik. Tasarımcı bize farklı modeller hazırlayacak. Süreç henüz bitmiş değil. Kaldı ki, burada hedef kabin memurlarının hem estetik görünümlerini sağlamak hem de rahat çalışabilmelerini olanak verecek bir kıyafet tasarlanmasıdır.

Dilek Hanif'le çalışmaya devam ediyor musunuz? Tasarımları şu an kim yapıyor?

Dilek Hanif ile çalışmalarımız devam ediyor. Kendisinin tasarım çalışması sürüyor. Biz de bu çalışmaların sonuçlarını bekliyoruz.

Yeni kıyafet tasarımları başörtülü çalışanların da rahatça giyeceği kıyafetler olacak mı?

Kıyafet konusunda rutin yapılan çalışma sürüyor. Daha önceki dönemlerde de olduğu gibi kabin ekibimizin hareket kabiliyetini kısıtlamayacak, Türk Hava Yolları'nın imajına uygun, bizi temsil edecek en uygun kıyafeti seçeceğiz.

İŞ HAYATINA BAKKAL ÇIRAKLIĞIYLA BAŞLADIM

22 yıl mali müşavirlikten sonra THY ile yolunuz nasıl kesişti?

İlkokulu köyümde okudum. İstanbul'a ilk kez 1974 yılında, Kadıköy'de bakkal dükkanı işleten abilerimin yanına yardım etmek için geldim. Bu hayatımın dönüm noktası oldu. Okulumu bakkal tezgahında ders çalışarak bitirdim. Abilerim bir süre sonra dede mesleği fırıncılık yapmak için Pendik'e taşındılar. Bunun üzerine çırak olarak başladığım bakkalın işletmesi bana kaldı. Bir anda terfi etmiş oldum.

1983 yılında üniversiteyi kazandıktan sonra bakkal dükkanını kapattık. Tatil dönemlerinde bazen abilerime yardım ediyordum, bazen de Rize'ye giderdim. Okulun son senesinde derslerin azalması ve boş kalmanın da verdiği yılgınlıkla mali müşavirlik ofisi açtım. 2000 yılında ise mahkemelere bilirkişilik yapmaya başladım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev aldım.

Aklımda böyle bir şey yokken Nisan 2003'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönetim kurulu üyesi olarak Türk Hava Yolları kadrosuna dahil edilme teklifi geldi. Havacılıkla ilgili herhangi bir tecrübem olmamasından dolayı önce tereddüt ettim. Ama hızla öğrenerek maliye bilgimi ve birikimimi Türk Hava Yollara'nın başarısı için seferber ettim. 1 Nisan 2003'de Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başladım. Bu dönem içinde bir süre vekaleten Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. 1 Ocak 2010'da Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atandım.

Hayatımda hep çalıştım. Nisan'da Türk Hava Yollarındaki onuncu yılım dolacak. 2006 yılında yoğunluktan dolayı mali müşavirlik defterini kapattım. Bütün mesaimi THY ve THY ailesine harcamaktayım.

ŞİKAYETLER SOSYAL MEDYADAN GELİYOR

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Sabah erken saatlerde uyanıyorum. Programıma göre erkenden şirkete geliyorum. Yoğun ve büyümekte olan bir havayolu şirketi olduğu için rutin toplantılar ve ziyaretler oluyor.

Olabildiği ölçüde günü ofiste geçirmeye çalışıyorum. Herşeyi izlemeye, müdahale etmeye çalışıyoruz. Artık her şey o kadar kolay ki, mesela sosyal medya sayesinde şirketle ilgili bir şikayet ya da aksaklığa anında müdehale edebiliyoruz. Bu açıdan ofis dışında olduğum zamanlarda da şirketle bağım hiç kopmuyor.

Tabi bu yoğunlukta eve geç gidiyoruz haliyle.

VAKİT BULSAYDIM MUTFAĞA GİRERDİM

Yoğun iş temponuz arasında ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

Çok fazla değil ama onları da ihmal etmemem gerektiğini biliyorum. Ama ailem de çalıştığım kurumun önemini ve benim sorumluluğumun farkında olduğu için anlayış gösteriyorlar. Tatillerimizi ve ziyaretlerimizi Türk Hava Yolları'daki iş programıma göre ayarlıyoruz.

İş dışında vakit ayırabildiğiniz hobiniz var mı?

Olabildiği ölçüde sağlıklı yaşamaya gayret ediyorum. Vakit bulduğumda spor yapıyorum, yürüyorum.

Beslenmenizde nelere dikkat edersiniz?

Sağlık herşeyin başı. Bu yüzden sağlığıma ve beslenmeme ihtimam gösteriyorum. İş yoğunluğu yüzünden bazen ihmal etsem de genel olarak dikkatliyimdir.

Mutfağa hiç girer misiniz?

Vakit bulabilseydim olabilirdi.

THY'de olmanız tatillerinizi etkiliyor mu?

Tatillerimi şirketteki işlere göre ayarlıyorum. Türk Hava Yolları büyüyen bir şirket. O yüzden işin bifiil içinde olmak çok önemli. Biz de bunun gereğini yerine getiriyoruz.

HEDEFİMİZ DOKSAN MİLYON YOLCU

Yerli uçak koltuğu konusundaki gelişmeler nasıl?

Türk Hava Yollarının filo büyümesini de göz önüne aldığımızda, uçak içi konfigürasyon pazarında yerli koltuk üreterek yer almak istiyoruz. Bu kapsamda Türk Hava Yolları olarak alanında uzman Kibar Holding iştiraklerinden Assan Hanil Otomotiv ile ortaklaşa Koltuk üretim şirketi kurduk.

Uçak Koltuk Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli ortaklığımız yerli ve uluslararası pazara yönelik koltuk üretimi ve satışı yapabilmek için gerekli sertifikasyon çalışmalarını sürdürüyor. Sertifikasyon çalışmalarının tamamlamasının ardından, pazardaki yerimizi alacağız.

THY olarak geleceğe yönelik hedefleriniz neler?

Türk Hava Yolları'nın 2023 yılı yani Cumhuriyetimiz'in 100. Yılında dünyanın en büyük hava yolu şirketlerinden biri olmak var. Bütün projeksiyonlarımızı buna göre yaptık. Türk Hava Yolları geçtiğimiz günlerde toplam 117 uçakla Türk Sivil Havacılık tarihinin en büyük uçak alım kararını verdi. Uçaklar 2015 yılında filoya katılmaya başlayacak. 2020'ye kadar filoya katılımları tamamlanacak. Daha önce alım kararı verdiğimiz 20 adet Boeing 777 ve 20 adet Airbus 330 olmak üzere toplam 40 geniş gövde uçakların da teslimatı bu yıl sonunda başlayacak ve 2017 yılına sonuna kadar filomuza katılacak.

Böylelikle 2020 yılı sonunda toplam uçak sayısımız 375'i bulacak. Halen yaklaşık ortalaması 6.6 olan filo yaşı ise, 5'e düşecek. Geçtiğimiz yıl 39 milyon yolcu taşıdık. 2013 yılı hedefimiz 46 milyon yolcu. 2020'de ise yolcu sayımızın 90 milyona ulaşmasını hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 8 milyar dolar ciro yaptık önümüzdeki yedi yıl sonunda 18 milyar doların üzerinde bir rakam hedefliyoruz.

SEKİZ ÜLKEYE UÇARKEN ALKOL YOK

Berlin'deki fuarda başörtülü çalışanların THY'yi tanıtmasına bazıları tepki gösterdi. Standda sadece başörtülü çalışanlar mı vardı yoksa hem başı açık, hem de başörtülü çalışanlar mı vardı? Bu tarz olayların bilinçli olarak proveke edildiğini düşünüyor musunuz?

Biz genel olarak çalışanlarımızı inançları veya kıyafetleriyle değerlendirmiyoruz. Bahsettiğiniz fuarda pek çok farklı birimden, farklı müdürlüklerimizden, bay, bayan, başörtülü - başörtüsüz personelimiz görev aldı. Personelimizi görevlendirirken cinsiyetine veya kıyafetine göre ayırmıyoruz. Yeterliliği, donanımı, eğitimi bizim için önemli olan. Kurum kültürü içinde başörtülü veya başörtüsüz diye bir ayrımımız yok. Bu bakış açımız bazı çevrelerce yanlış yansıtılmaya çalışıyor. Biz din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın sefer yaptığımız 98 ülkede, 98 milletten yerel personel çalıştıran bir şirketiz. Şirket kültürümüz bu anlamda evrensel.

YURT İÇİNDE ZATEN ALKOL SERVİSİ YOKTU

Bazı uçuşlardan içki servisinin kaldırılmasının THY'de içki yasağı gibi gösterilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk Hava Yolları olarak bugüne kadar gündemimiz ve çalışmalarımız büyümek, gelişmek üzerine oldu. Büyürken kaliteyi de arttırmanın arayışlarını yaşadık. Son iki yıldır Avrupa'nın en iyi havayolu şirketi seçilen, uçuşta verdiği ikramlarıyla dünyanın en iyi ikramı olarak kabul görmüş bir havayolu şirketinin alkol ikramı konusunda eleştirilmesi çok da iyi niyetli görünmüyor.

45 dakikalık uçuşta bile yolcusuna sıcak yemek sunan bir havayolu şirketiyiz. Dünyada böyle birşey yok. Business Class yolcularımızı, Elite Card sahibi yolcularımızı CIP salonlarımızda ağırlıyoruz ve o salonlarda alkol de dahil olmak üzere her türlü servis yapılıyor. Bu açıdan kimse Türk Hava Yolları alkolü yasaklıyor diyemez. Bu konuyla ilgili durum şudur: Dünyada 98 ülkeye sefer yapıyoruz. Bunlardan sadece 8'ine düzenlenen uçuşlarda alkol servisi yapmıyoruz. Bu konuda karar bizim değil, bu ülkelerden gelen isteklerle yapılan bir uygulama. Aynı şekilde bu yasak sadece bize özgü değil, bu ülkelerin bayrak taşıyıcı havayolu şirketleri de uçuşlarında içki servisi yapmıyor. Yurtiçi uçuşlarda ekonomi sınıfında zaten alkol servisi yok. Alkol servisi sadece Business Class yolcularımıza yapılıyor. Yurtiçi uçtuğumuz 36 hattan 20'sinde business kabin uygulamamız bulunmuyor. İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara, Bodrum ve Dalaman hatları dışındaki diğer hatlarda ise business yolcu ve içki talebi azlığı ile lojistik zorluklar nedeniyle içki servisi yapılmıyor. Üstelik bu yeni bir uygulama da değil. Uzun süredir talep olmadığı için yapılmamakta. Fakat medya sanki yeni uygulamayla alkol servisi yasaklanmış gibi yayın yapıyor ki, bu doğru değil.

DÜNYA DEVLERİYLE BOĞUŞUYORUZ

Bu tartışmalardan THY zarar görüyor mu?

Türk Hava Yolları hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam ediyor. Büyüme trendini sürdürüyor. Üst üste iki yıl Avrupa'nın en iyi havayolu seçilmiş, dünyada en fazla ülkeye uçan havayolu şirketi olmuş, Avrupa'nın en genç ve modern filosuna sahip bir havayolu şirketi konumuna gelmişiz ancak konuşulan mevzular bunlar. Yapılan bunca önemli ve güzel iş varken konuşulan konuları ve oluşturulmaya çalışılan gündemi samimi bulmuyorum.

Dünya devleriyle boğuşurken, kendi evimizde böyle kısır tartışmalar konu oluyor. Bu üzücü. Türk Hava Yolları Türkiye'yi havacılık sektöründe başarı ile temsil ediyor. Böylesine kısır tartışmaların içinde olmak açıkçası Türk Hava Yolları'na hem içerde hem de uluslararası alanda zarar veriyor.

THY gittikçe büyüdü. Yeni hava yolları şirketleri almayı düşünüyor musunuz?

Şirketimizin menfaatleri ve büyüme stratejileri doğrultusunda karşımıza çıkacak uygun tekliflere açığız. Bunun için çalışan bir ekibimiz var. Gelen teklifler oluyor ancak dediğim gibi iyi analiz edip değerlendiriyoruz. Şirket satın almak gibi bir önceliğimiz yok.

Hangi havayollarıyla rekabet ediyor THY?

Türk Hava Yolları'nın hedefi Avrupa'nın en büyük, dünyanın da ilk on havayolu şirketi arasına girmektir. Bu sebeple sektördeki tüm oyuncular rakibimiz. Biz de diğer şirketlerin rakibiyiz. Bu anlamda kendimizle de rakibiz. Her geçen yıl bir önceki yılın Türk Hava Yolları'nı geçmek istiyoruz. Hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti, uçuş emniyeti gibi konularda kendimizle de yarışıyoruz. (Yeni Şafak)