THY'NİN DİREKT UÇUŞLARI İHRACATI DA UÇURDU

TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, Afrika ile Türkiye arasında direkt uçak seferi olmadığı dönemde Paris aktarması yapan Afrikalı bakanların Türkiye'ye bırakılmadığını hatırlatarak, "Direkt uçuş olmazsa ihracat olmaz. Bunu gördük. THY'dan talepte bulunduk, hemen yeni seferler başladı" dedi.

"Uludağ Ekonomi Zirvesi"nde konuşan TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, Türkiye'nin ürettiğini ancak pazara ihtiyacı olduğunu gördüklerini belirterek, "Yeni pazarlara ve yeni açılımlara ihtiyaç var diye düşündük. Türkiye'nin ihtiyacı dışarıya açılmak, ürünlerini dışarıda satmak, bunu birinci hedef olarak ele aldık. Ondan sonra toplantılar yapmaya başladık. Yurt dışından iş adaları getirip Türk iş adamalarının masasına oturttuk iş yapsınlar. Afrika'yı düşündük. Niye Afrika, renkli bir ülke, farklı bir şey yapmamız gerekiyordu, bizi tanımayan bu coğrafya ile iletişim kuralım istedik. İlk heyette 31 ülkeden 500 işadamı getirdik. Türk insanını tanımaktan çok memnun kaldılar. Bize şunu söylediler, tük işadamının bu kadar cana yakın, bu kadar dürüst olduğunu bilmiyorduk, artık sizden alışveriş yapacağız' dediler. Çok verimli görüşmeler oldu. Çok güzel işler o toplantılarla başladı ama biz bu yeterli değil dedik, insanları bir de oralara götürmek lazım" diye konuştu.

Bu kez dış heyetler düzenlemeye başladıklarına dikkat çeken Meral, şöyle devam etti:

"Gerçekten hükümetimizin, ekonomi bakanımız Zafer Bey'in, TİM'in çok büyük katkısı var. Tek adamla bu iş olmuyor. Dışişleri bakanımız çok destek oldu. İnsanlar gelecekler gelemiyorlar, niye vize alamıyorlar. 54 Afrika ülkemizde 13 elçilik var. Biz talep ettik, hızla büyükelçilik açılmaya başlandı. Uçak bile bulamıyorlardı. Paris aktarmasında gelen işadamları, bakanları havaalanından bırakmadılar. Nasıl yaptılarsa bakanları, işadamlarını oradan bırakmadılar. Direkt uçuş olmazsa ihracat olmaz, bunu gördük. THY'dan talepte bulunduk, hemen yeni seferler başladı."

Bir sivil toplumun bir ülkenin gelişmesine nasıl katkıda bulunacağını ortaya koyduklarını vurgulayan Meral, "Afrika'da çalışıyoruz, bizden başka hala çok yoğun çalışan yok. 2006'da'da başladık, 2008 de buraya yapılan ihracat 7.8 milyar dolara çıkmış. 2012 yılında 13.4 milyar dolar mal satmışız, 6 milyar dolar mal almışız. Buradan şunu görüyoruz, hedeflenmiş olunca çok güzel çalışılıyor. Şimdi kadınları iş hayatına sokmamız lazım. İş kadınlarını çok ön plana çıkarttık. Rusya'dan 55 iş kadınını Türkiye'ye getirdik. 300 iş kadınımız ile görüştürdük, ardından Moskova'ya, Brezilya'ya gittiler çok güzel bağlantılar yaptılar. 8 iş kadını yönetimimizde var. Türkiye'de en fazla iş kadını yönetiminde bulunan biziz" dedi.

Dışarıda çok güzel fırsatların olduğunun altını çizen Meral, "Ticaret yetmiyor, yatırım da yapmak lazım. Biz Türkiye'deki yatırımcıları dışarı çıkarmanın Türkiye'ye yapılacak en büyük iyilik olacağını düşünüyoruz. Biz diyoruz ki gelin sizi dünyaya taşıyalım, gittikleri yerde hayat buluyorlar. Dünyanın dört bir yerine Türkiye'den yatırımcıları götürüyoruz, oralarda parmakla gösterilen sanayiciler oluyorlar. Orada büyümeye devam ediyorlar, Türkiye'den mal alıp, işçi götürüyorlar" şeklinde konuştu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yenilenebilir enerji, nano teknoloji konularında yaptıkları çalışmaların ardından Savunma ve Havcılık Sanayi İhracatçı Birliğini kurduklarını hatırlatarak şunları dile getirdi:

"2023 hedefine ulaşmak için en önemli konu değer oluşturmak. 4 ana konu var, inovasyon, ar-ge, tasarım ve marka. TİM bu konuları kendine görev edindi. Tasarım ve ar-ge konusunda ihracatçı birliklerimize görev verdik. Tasarım yarışmaları yaptık. Aralık ayında Türkiye inovasyon konferansını gerçekleştirdik. 10 bin civarında katılım oldu. İlk onlarını bir çatı altında topladık."

Büyükekşi, 17 yıl önce bir ayakkabı topuğu tasarımını beğenmeyip attıklarını ancak 17 yıl sonra İtalya'da aynı tasarımda ayakkabı gördüklerini belirterek, gençlere önem verilmesi, tasarımlarına güvenilmesinin önemine dikkat çekti.
Büyükekşi, şöyle devam etti:

"Bundan sonraki hedefimiz daha az enerji üreten, daha kalifiye insana ihtiyacımız var. Yükte hafif, kalitede ağır mallar üretmek. Yaklaşık 90 milyon ton, kilosu 1,5 dolara geliyor ihracatımız. Bir telefon bizim tonlarca ihracatımızla aynı değere sahip. O nedenle bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Devletin koyduğu Fatih projesinin çok önemi var. Bunun öncelikle üretiminin Türkiye'de üretmek geliyor. Bu konuda çalışmalar yapılıyor. Firmalarımızın bir tanesi, ABD'ye çip ihracatı gerçekleştirmiş. Kilosu 1.7 milyon dolar deniyor. Teknoparkları, üniversiteleri davet ederek, yenilikçi projelere önem vererek gelecekte ihtiyacımız olan şeye kavuşuruz. Bunlara gereken önem verirsek Türkiye çok büyük hedeflere ilerler."

Bir hafta içinde TİM TV'yi yayına geçireceklerini ifade eden Büyükekşi, gençlere önem vermek istediklerini kaydetti. Yahoo'nun 10 yıl önce kurduğu şirketi 50 milyon dolara geri satın aldığını anlatan Büyükekşi, gençlere güvenilmesinin önemine değindi.

Türkiye markası ve Türkiye algısını artırabilmek için İngiliz bir şirketle anlaştıklarının altını çizen Büyükekşi, "Bu çalışmayla Türkiye algısını da yurt dışında artırmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, artık lokal insanlara, lokal firmalara ihtiyaç olmadığını uluslararası insanlara, firmalara ihtiyaç olduğunu ifade etti. Yeni kurulan şirketlerin hemen uluslararası olmasının önemine değinen Akın, alım satımın böylelikle daha kolay olacağını vurguladı.

Fiba Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin ise şunları dile getirdi:

"Biz bankacılıktan hem çıktık hem çıkmadık. Rusya Romanya ve Hollanda'daki bankalarını koruduk. Biz bankacılığa girerken neyi yapmayacağımızı biliyorduk. Dev bankalarla yarışmanın çok zor olduğu bir ortamdaydık. Bu saatten sonra Türkiye'de sıfırdan kredi kartı yaratmak maceraperestlik. Yapılamaz. Bizde büyük bir banka ile anlaştık. ATM bankacılığı ile yarışılamaz. Ticaret, KOBİ, kurumsal bankacılığa yöneldik. Ölçek ekonomisinin daha az olduğu kredilerle uğraşıyoruz."