THY’DEN İKİNCİ GİZLİLİK TAAHHÜDÜ AÇIKLAMASI

Kısa bir süre önce yayınlanan “Bilgi Güvenliği Politikası” çerçevesinde hazırlanan Personel Gizlilik Taahhüdü’yle: 

•Ortaklığımızın 78 yıllık kurumsal hafızasının ve kültürel değerlerinin korunması,

•Havacılık sektöründeki aşırı rekabetçi ortam nedeniyle, şirket bilgilerinin ve stratejilerimizin güvence altına alınması, 

•Marka değerimizi oluşturan tüm unsurların gizliliği, 

•Karşılıklı güvene dayalı çalışma ortamının daha da pekiştirilmesi ve

•Bilgi güvenliği konusundaki kurumsal iradenin tekrar hatırlatılması, kayıt altına alınması hedefleniyor” İfadeleri kullanıldı. 

 

Personel Gizlilik Taahhüdü’nün, farklı ortamlarda konuşulduğu şekilde, çalışanların işten çıkarılmasına zemin hazırlamak veya çalışanların hayatını kısıtlamak gibi gizli amaçları kesinlikle bulunmadığının vurgulandığı duyuruda,  “Söz konusu taahhüt, hiçbir çalışana yasalarla getirilen düzenlemelerden fazla bir yükümlülük getirmiyor. Sadece, yasalar ve iş sözleşmesi gereğince tüm çalışanların uyması ve uygulaması gereken hususları içeriyor. Personel Gizlilik Taahhüdü’yle, Ortaklığımız tarafından kamuya açık şekilde sunulmayan, ifşasına ya da kullanımına özel izin verilmeyen Ortaklığa ait bilgi ve belgelerin, çalışanlar tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak, hiçbir kayıt ve şartta, hiçbir şekil ve surette iş amaçları dışında kullanılmaması gerektiği yolundaki yasal yükümlülüğün bir kez daha hatırlatılması ve bu hatırlatmanın kayıt altına alınması amaçlanıyor. Tamamen karşılıklı güvene dayalı söz konusu taahhüdün, işe yeni başlayan arkadaşlarımızın yanı sıra görevine devam eden tüm çalışanlar tarafından, 17 Ekim 2011 Pazartesi gününe kadar imzalanması gerekiyor” ifadeleri kullanıldı.

 

THY’nin açıklamasına karşı açıklama Gökkuşağı hareketinden geldi. Gökkuşağı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:

 

“Duyuru çalışanlara karşı yapılan yanlışlığın itirafı şeklinde aslında.Ancak bu duyuru uygulamayı açıklamaya ve çalışanları ikna edecek içerik taşımamaktadır.Aksine yeni bir tarih verilerek uygulamaya devam edilmektedir.
 

"... Ortaklığa ait bilgi ve belgelerin çalışanlar tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak, hiçbir kayıt ve şartta hiçbir şekilde ve suretle iş amaçları dışında kullanılmaması gerektiği yolundaki yükümlülüğün bir kez daha hatırlatılması ve bu hatırlatmanın kayıt altına alınması amaçlanıyor." 

 

Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi amaç yasal bir yükümlülüğün hatırlatılması ise THY yöneticileri bunu bir yazı ile pekala yapabilirdi. Bunun yerine uzun bir taahüdün imzalatılmaya çalışılması niyetin başka olduğunu gösteriyor. Personelin zaten şirketin yönetim, yatırım vb konularına nufuz etmesi olası değildir. Durum böyle iken ısrarla bu taahhüdün imzalatılmaya çalışılması ne anlama gelmektedir.THY yönetimi gizli saklı işlermi yapıyor ki bu konuda ısrarcı davranıyor.

 

Toplu Sözleşme Düzeninin olduğu bir iş yerinde çalışanların yasal yükümlülükleri bellidir. Dolayısıyla işçiler böyle bir taahüdü imzalamaya zorlanamazlar. Bu işlem tamamen hukuk dışı bir mobbing örneğidir ve geri çekilmelidir. 
 

Hava iş sendikası ise yine sus pus olmuş durumda Çalışanlar ve işverenin karşı karşıya gelmesini ellerini oğuşturarak seyretmektedir.Dün TİS ‘de İKALE sözleşmesine imza atanlar ve işverene yaranmaya çalışanlar bugünde Gizlilik Taahhüdü baskılaması karşısında aynı tutum içerisindedirler.
 

Sendikanın işçilerin sorunlarına duyarsızlığı ve ilgisizliğini fırsat bilerek, her geçen gün artan baskılar çalışanlarda moral bırakmamıştır. Böyle bir ortamda huzur ve "karşılıklı güven!" olabilir mi? Şimdi de Teknik AŞ.'de zorunlulu emeklilik baskıları başlamış ve 300'ün üzerinde teknisyen arkadaşımızın iş güvenliği tehlikededir. Bu anlayışın sadece çalışanlara değil THY nın geleceğine de zarar verdiği çok açıktır. Sonuçları gerek bilançolara gerekse sivil havacılık denetlemelerinde alınan kötü sonuçlara yansımaktadır. Çalışanların artık sabrı kalmamıştır. 

 

Hava İş sendikasını da sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Bu nasıl bir sendikal anlayıştır ki, 13 bin üyesine sırtını dönerek Türk İş içinde "mücadeleci" bir çizgi yaratmaktan söz edebilmektedir! 

 

Bu durumda tek çare, tabandaki işçiler olarak birbirimize kenetlenmek ve mücadele etmektir. Gökkuşağı Hareketi olarak işçilerin sorunlarına sahip çıkmaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz. Saygılarımızla... “