Ankara dün sabah sise teslimdi. Tabii sisten uçaklarda çok etkilendi. Öğle saatlerine kadar olan tüm uçuşlar yapılamadı. Ondan sonrakiler ise en az birer saatlik gecikmelerle yapılabildi.
Ben de önceki gün gittiğim Ankara’dan dün döndüm. Sabah saatlerinde uçağa yetişme telaşı olmasın diye biletimi 13.00’e almıştım. Bir saat öncesinden alana geldim.
Bilgi ekranlarından “sis nedeniyle” oluşan gecikmeleri gördüm. Yapılacak bir şey yok doğal olarak. Allah’ın işine de karışacak değiliz ya.
Sonunda 13.00 uçağının yolcularını 12.30’da uçağa almaya başladılar. Kalkış saati de 12.50 gözüküyor. Yerimize oturduk, beklemeye başladık. Bekle bekle, uçak bir türlü kalkmıyor. Bunun da ötesinde iç havalandırma çalışmadığı için bunalmaya başladık.
Derken birkaç yolcu geldi. Anadolu kentlerinden zamanında gelemeyen yolcularmış. Beklemeye devam ediyoruz. Saat 13.30 oldu, hâlâ “tık” yok. Hosteslere soruyoruz “Yolcu bekliyoruz” diyorlar. İyi de zaten bu kadar gecikmesi olan uçakta hangi yolcu beklenir ki?
Tabii giderek sinirler gerildi. Herkes homurdanıyor. Önümdeki bebebekli kadın “Çocuğum fenalık geçirecek” diye hayıflanıyordu ki uçağa birden adeta yolcu baskını oldu. Belli ki başka bir kentten geciken uçağın yolcularını alıyoruz. Ama bu kez de aynı koltuğa bilet verilmişler çıktı ortaya. Müşteri hizmetleri sorunu çözemiyor. Bu kargaşada da 15 dakika kaybettik ve sonunda uçabildik. 30 yıldır THY ile uçuyorum. Ama son birkaç yıldaki kalite düşmesine hiç tanık olmamıştım. Üstelik şimdi bir de rekabet ortamı var. THY gözlediğim kadarıyla biraz adam sendeci yöntemle yönetiliyor.
Yolculara hiç saygı yok, bir sis THY organizasyonunu dağıtmaya yetiyor, insanlardan özür dilenmiyor.
Hoşunuza gitmiyor tabii ki bu durum.
Can Ataklı / Vatan
Yorumlar Tüm Yorumlar (32)