"THY YÜZÜNDEN CİROMUZ DÜŞTÜ"

 

Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Gregor Wende 2011 yılını değerlendirdi ve Türkiye'de başlatacakları yeni uçuşlar hakkında bilgi verdi.

 

 

"2011 yılında dünyada yüzde 5 daha fazla yolcu taşıdık. Ancak ciro olarak pek memnun kalmadık. Ortalama ciromuz azaldı. THY'nin direkt ABD uçuşlarına başlaması bunda etkili oldu.. 55 yıldır Türkiye'ye uçuyoruz. O zamanlar THY çok farklıydı. Şu anda ise THY çok büyüdü, gelişti ve ABD'ye direkt uçuyor. THY bizim cirolarımızın düşüşüne etkili oldu. Ancak biz buna şaşırmıyoruz. Kızgın da değiliz. Önemli olan gelecekte ne olacağını bilmek. Bunu kompanse etmek için Türkiye'deki uçuş ağımızı genişletiyoruz. Bugüne dek  Münih ve Frankfurt uçtuk. Şimdi uçuş ağımıza Berlin'i katıyoruz. Berlin uçuşlarımız 4 Haziran'da başlıyor. Berlin uçuşlarında Avrupa'nın en modern havalimanına inilecek. Orada da ufak bir hub (merkez) oluşturacağız. Lufthansa oradan Avrupa içindeki 38 farklı noktaya uçacak. Berlin'e İstanbul ve İzmir'den uçacağız. Başlangıçta bu uçuşlar haftada dört kez yapılacak. Eğer iyi satış yaparsak her gün de uçabiliriz. Hatta günde iki kez bile olabilir." 

 

 

"Lufthansa'ya yeni 32 uçak gelecek. Bunlardan sekiz tanesi ekstra, 24 tanesi de eskilerin yerine geçecek uçaklar. 304 uçağımız var. Bu da yaklaşık yüzde 2'lik bir artış demek. Türkiye'den çıkışa baktığımızda ise yazın yüzde 20'lik bir artış kaydedeceğiz.2011'de iki taraflı toplam yolcu sayısında 1 milyon kişiye ulaştık. Türkiye'den yurtdışına 200 bin kupon satış yakaladık. 2012'de Türkiye'de yüzde 10'luk büyüme yakalayacağımızı düşünüyoruz. Türkiye'de pazar diğer ülkelere göre oldukça hızlı büyüyor." 

 

 

"Bunun dışında bir de Ankara - Frankfurt uçuşları başlatıyoruz. Uçuşlarımız 26 Mart'ta başlıyor. Ankara'dan iki Münih uçuşumuz var. Böylece toplam üç uçuşa ulaşmış olacağız. Ankara - ABD son dönemde uçuşlarımız oldukça popüler. Münih uçuşlarımız  dolu. Normalde ocak - şubat dönemlerinde uçakların üçte ikisi dolu olur. Ancak bu yıl Ankara - Münih uçuşları tamamen dolu uçaklarla yapılıyor. Ankara bu anlamda bize gelecek vaat ediyor." 

 

 

Wende Türkiye sivil havacılık sektörünü de değerlendirdi ve Atatürk Havalimanı'nda yaşanan sıkıntılar nedeniyle uçuşlarının bir kısmını Sabiha Gökçen Havalimanı'na kaydırmayı düşündüklerini belirtti:

 

"İstanbul artık Londra, Paris, Frankfurt ve Dubai gibi bir hub oldu. Transit yolcunun yarısını THY taşır durumda. THY'nin çalışmaları dünya standartlarında giden bir yolda. THY pazarlamasıyla, teknik bakımıyla, uçuş zamanlamsıyla dünya standartlarına ulaşmış durumda ve dünya sivil havacılık liginin üst çeyreğinde. Türkiye'deki havalimanları da dünya standartlarında."

 

"Atatürk Havalimanı'nda artık kapasite sınıra dayandı. Alana ulaşmak bir saat sürüyor. Sıkıntı yollarda başlıyor. Uçuşlarda da ortalama 30 dakika gecikme var. Bu hızlı büyümenin getirdiği sonuçtur. Bu kadar hızlı büyüyen her yerde böyle olur. Atatürk Havalimanı'nı büyütmek zor çünkü şehrin ortasında. Kentin biraz daha dışında olacak üçüncü havalimanını ben olumlu buluyorum. O zamana kadar da belki Sabiha Gökçen daha fazla devreye sokulabilir. Biz de 'Acaba Sabiha Gökçen'e uçsak mı?' diye düşünüyoruz. İstanbul'da bizim çok az transit yolcumuz var. Hizmetimizi Çelebi'den alıyoruz. Dolayısıyla uçuşlarımızın bir kısmını Sabiha Gökçen'e kaydırabiliriz. Austrian Airlines ile Atatürk'ten günlük ikinci uçuşu yapmak istedik ancak slot alamadık. Bu nedenle Sabiha Gökçen'i düşünmeye başladık. Bizim istediğimiz bir 45 dakika var, bunu Atatürk'ten alamadık. Sabiha Gökçen'e kaymayı ciddi ciddi düşünüyoruz." 

 

"Gazipaşa Havalimanı'na da uçmayı daha önceleri düşünüyorduk. Münih - Antalya uçuşlarına başlamadan evvel bunu düşündük. Ancak Antalya Alanya'ya göre daha popüler, daha merkezi bir yer. Sadece Kemer'e değil Fethiye gibi bölgelere de ulaşmak daha kolay. Bir ülkede altyapısı düzgün olan havalimanları varsa bunlar kullanmak gerekir tabii." 

 

 

Avrupa'da son dönemde havacılık sektörünü sarsan karbon emisyonu ile ilgili vergiler hakkında da konuşan Wende şöyle konuştu:

 

"Biz bu vergileri ödüyoruz. Üstelik Avrupa'dak havayolları devletten çok daha az yardım alıyor. Dünyanın diğer yerlerinde şirketler farklı şekillerde maddi destek alıyorlar. Bu vergi ödemeleri AB dışı havayolları tarafından da ödenmeye başlandığında rekabet daha mantıklı bir noktaya taşınacak. Şu anda mümkün olduğu kadar bu vergileri 'fuel surcharge' olarak biletlere yansıtıyoruz. Avrupa'da birçok havayolu şirketi iflasın eşiğinde. Yeni iflas olayları yaşanabilir."

 

 

Gregor Wende 2012 yılında kriz etkisinde havacılık sektörünü bekleyen gelişmeleri ve Lufthansa Şirketler Grubu olarak alacakları önlemleri ise şöyle özetledi:

 

"Lufthansa olarak krizi hissediyoruz. Gelecek biraz bulanık. Almanya'dan yüzde 0,5 büyüme değil de belki yüzde - 0,5 büyüme bekleyebiliriz. Yapılacak en iyi şey bizim de yani Almanya'nın da yaptığı gibi sıkı tasarruf tedbirleri almak. Krizi bu şekilde üstesinden gelmek. Diğer ülkelerin düşüncesi az miktar enflasyonla krizi aşmaktı. Gerçek şu ki; Avrupalı tüketici artık daha az para kazanacağını düşünüyor. Bu da uçak kullanımını azaltacak." 

 

   

"Lufthansa olarak protfolyomuzu temizleme aşamasındayız. Lufthansa bünyesinde bugün 600 firma var. Bu satışlardan ilki BMI ile oldu. British Airways'in yatırımcıları BMI'ı satın aldı. Biz çok büyük bir grubuz, güzel cirolar da yapıyoruz. Yılda yaklaşık 20 milyar euro ciro yapıyoruz. Ancak Son yıllarda ortalama yüzde 2 - 3'lük kar yapar hale geldik. Apple'a baktığınızda bu oran yüzde 60, Garanti Bankası'nda yüzde 25. Bu nedenle şirket sayısımızı düşürmeye karar verdik. Daha verimli olmak için küçüleceğiz."

Yiğit Ünsay / Turizm Güncel