26 yıldan bu yana Türk Hava Yolları’nda görev yapan Necmi Demir, kurumdan ayrılır ayrılmaz THY yönetimine açtı ağzını yumdu gözünü. 1987 yılında müfettiş yardımcısı olarak kapısından içeri girdiği THY’de başmüfettişlik de yapan ancak 4 yıl önce uzmanlık kadrosuna atanan Demir, emekli olduğu gün mesai arkadaşlarına bir veda mektubu yazdı, THY yönetimine ağır eleştirilerde bulundu.
“22 yılını Müfettiş veBaşmüfettiş olarak geçirdiğim, fiilen geçen bu 25 yıl ve özellikle de son 4 yılı içerisinde yaşadıklarım, beni, daha fazla şeyler yazmaya zorladı” diyen Demir, kendisini yetkisi olmamasına rağmen görevden aldığını iddia ettiği THY Genel Müdürü Temel Kotil’i ima ederek “ Her ortamda ve her kötüniyetli kişiye ve/veya yaklaşıma karşı korumaya çalışmakla geçen bir Başmüfettişini; bir kariyer ünvanı olan ve çetin sınavlardan geçilerek kazanılmış olan “Müfettiş”lik ünvanını geri almak konusunda hiçbir yetkisi ve hakkı da kesinlikle bulunmamasına rağmen, herhangi bir gerekçe göstermeden, beyanını ve savunmasını da almadan, bir satırlık bir teleks mesajı parçasıyla, tenzil-i rütbe yaparak ve uzman olarak tayin edenlere, adeta cezalandıranlara, bu işlemlerin yapılmasına göz yumanlara, tayin tarihinden bugüne kadar yaklaşık 4 yıl da geçmiş olmasına rağmen, hala, varsa, söz konusu gerekçeyi açıklayamayanlara” sözleriyle sitem etti.
THY’deki 26. yılında, yazılı olarak, “çalışmalarınızdan verim alınamamakta ve hizmetinizden istifade edilememektedir” denilerek emekliliğinin istendiğini vurgulayan Demir, THY’nin , iade-i itibar, sadakat, aidiyet ve vefa nedir bilmediğini, emekli olacak bir personelin ortaklıktan uğurlayamadığını iddia ettii.
İşte Necmi Demir’in yönelttiği suçlamalardan önemli bölümler:
- Öncelikle müşterinin ve dolayısıyla da “Gelir”in peşinde sürekli koşmak yerine, Ortaklığı ve personeli, yerli yersiz, zamanlı zamansız, duyuru, e-posta, toplantı, proje, komisyon, kurul, performans ve doküman manyağı yapanlara,
- Bilgisizliğini, tecrübesizliğini, çapsızlığını, yeteneksizliğini ve yetersizliğini; deneyimli, bilgili ve kaliteli personeli değersizleştirmeye ve işten sürekli soğutmaya çalışarak, iş vermeyerek veya verdirmeyerek, yalan söyleyerek, her ortamda şov yapmaya çalışarak, korkutarak, tehdit veya hot zot ederek kapatmaya ve örtmeye çalışanlara,
Her mesajı “sevgilerimle” veya “sevgilerimizle” kelimesi ile bitmesine rağmen, fiiliyatta, personele ve/veya measi arkadaşlarına, menfaati gerektirmediği sürece, söz konusu sevgiyi ve saygıyı göstermeyenlere,
Dozu ne kadar düşük ve ne kadar iyiniyetle yapılmış olsa da, yapılan hiçbir eleştiriyi hoş karşılamayan, bu eleştirilerden gereken dersleri çıkarmaya çalışmayan ve aksine, söz konusu eleştirileri, eleştiriyi yapmış olan (emekli personel de dahil) personelin özlük hakları ile oynamak içingerekçe yapanlara ve bunun yapılmasına da göz yumanlara,
Bende, “görüşü, türü, meşrebi ve üye sayısı ne olursa olsun, herhangi bir topluluğun, bölgenin ve/veya gurubun üyesi ve/veya adamı isen, Ortaklığın muhtelif ünitelerinde toplam 1 ay da çalışmış olsan, gelemeyeceğin herhangi bir makam, elde edemeyeceğin ya da yapamayacağın hiçbir şey yoktur, ancak değil isen, allame-i cihan da olsan ve ağzınla kuş da tutsan herhangi bir makama gelmen, kariyerin ile ilgili, ne kadar makul de olsa herhangi bir amacına ulaşman mümkün değildir” düşüncesinin yoğun bir şekilde oluşmasına neden olanlara,
Ortaklık’tan ayrılmış olan personelin, özellikle de müfettişlerin neredeyse tamamının, Ortaklığa karşı dava açmış olarak ayrılmalarına neden olanlara,
Ne kadar tecrübeli, bilgili ve kaliteli olursa olsun, emeklilik hakkını elde eden her personeli, emeklilik yaş haddini doldurmasına daha yıllar da olmasına rağmen, derhal emekliliğe adeta zorlayarak, Ortaklığın kurumsal kültürünün zayıflamasına ve kurumsal hafızasının da giderek ve süratle yok olmasına neden olanlara,
Türk Milletinin ve 80 yaşındaki Ortaklığın maddi ve manevi yapısına, geleneklerine, göreneklerine, anlayışına uygun olmayan, ancak çok az (belki de 10) kişinin çalıştığı bir mağazada ve/veya markette uygulanabilecek ve sonuç alınabilecek (performans değerlendirmesi ve benzeri gibi) proje ve uygulamaları, “her şeyi ben bilirim” diyerek ve yalnızca, “Yurt dışında ve özellikle de ABD’de, her duyduğum, her gördüğüm veya her okuduğum kesinlikle doğrudur” diye düşünerek Ortaklık’ta uygulamaya sokmaya çalışanlara teessüf ediyor ve yazıklar olsun diyorum.
‘THY, İÇTEN PAZARLIKLI VE NAMERDE MUHTAÇ OLMASIN’
Necmi Demir, sitem dolu veda mektubunu şu sözlerle tamamladı:
“Ünvanı ne olursa olsun, iyi niyetli olmayan, sebepsiz yere diğer personele zarar veren, Ortaklık’ta iş yapmak ve olumlu sonuç almak yerine adeta oyun oynayan ve kendi çıkarlarını Ortaklığın çıkarlarından önde tutan kişilerin nasıl bir hesapları varsa, Allah’ın da bir hesabı olduğuna ve bu hesap içerisinde benim de bir nebze olsun payım bulunacaksa, bu hesabın da birgün en azından Allah katında mutlaka bir şekilde görüleceğine yürekten inanıyorum. Allah, hepimizi bildiği gibi yapsın ve hepimizin, gönlüne göre versin. En büyük dileğim, bu kutsalOrtaklığın, sonsuza kadar, tüm personelini, sevgiyle, saygıyla ve şevkatle sarıp sarmalayacak, onları, kötü niyetli, herşeyi mekanik düşünen, içten pazarlıklı ve namert kişilere ve yöneticilere muhtaç ve muhatap etmeyecek şekilde, sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasıdır. “
Yorumlar Tüm Yorumlar (81)