AirportHaber Başyazarı Sefa İnan, Türk Hava Yolları A.O Yönetimi'nin izlediği politikayı farklı bir dille köşesine taşıdı... Peki, İnan neler dedi? İşte o yazı...
Hikâyeyi bilirsiniz... Hani, “devekuşu”na sormuşlar ya; “Deve” misin, “Kuş” musun..? O da, “Ben deveyim” demiş... O halde “Koş” demişler... “Ben kuşum, koşamam” demiş... “Madem kuşsun, o halde uç!” demişler... “Ben deveyim, uçamam!” demiş!..
“Koşmasına” bakanlar “deve” zanneder, “kanat”larına bakan da “kuş!” Ama, ne “deve”dir, ne de “kuş!”
Ancak ansiklopedilere baktığınızda, devekuşunun, Struthionidae familyası ve Struthia cinsinin tek üyesi olup, anavatanı Afrika olduğunu görürsünüz. Ancak, benim anlatmaya çalışacağım devekuşunun anavatanı Türkiye... Ülkemizde yaşayan bu kuş, aynı zamanda bukalemun gibi, değişik duygulara (!) göre renk de değiştirebiliyor.
THY.A.O’nun hem deve, hem de kuş olarak görünmesinin altında çok büyük avantajlar yatmaktadır. İşine geldiğinde; ben kamuyum, işine gelmediğinde; ben özel şirketim diyebilme avantajı THY’nin yüzeysel olarak hepimizin gördüğü başarısının en büyük etkenlerinden biridir. Bu haksız rekabete karşın özel havayollarımız ve onların temsilcisi TÖSHİD ağzını fazla açamıyor. Çünkü ağzını açtığında bakanlığın sopasını yemekten korkuyorlar. Sisteme uymuş gidiyorlar.
THY’nin %52’si sermaye piyasası tarafından borsada işlem görmekte olduğundan, özel şirket statüsünde sayılıyor. Ancak iş fiiliyata ve THY’nin kamu şirketi olduğu zamanlarda yapılan ikili anlaşmalara gelindiğinde, karşınıza resmen bir devlet kuruluşu çıkıyor. Kısaca, THY adeta bir bukalemun gibi; iş hayatında “ben özel şirketim statüsünü” savunurken, kendisine saldırı olduğunda; anında rengini değiştirip “ben devletim kimliğine” bürünüveriyor. Neden mi dersiniz?
AirportHaber Başyazarı Sefa İnan'ın kaleme aldığı yazının tamamı için TIKLAYIN
Yorumlar Tüm Yorumlar (18)