IATA acentalar tepkilerini TURGON Platformu'nda dile getirmeye devam ediyorlar.
Diasos Seyahat Acentası yetkilisi Zeynep Numanoğlu; küresel ekonomik krizin yarattığı sıkışıklığa bir de THY nın böyle bir şart koşarak daha da sıkıştırması IATA acentalarının problemlerini katmerlendirdiğini ifade ederek şu açıklamaları yaptı:
"THY, IATA Acentalarına iç hat stok verirken uyguladığı bilet başına olan hesaplamayı 105 YTL / bilet bazından yapmaktayken şimdi sistem değiştirip acentaların herbir biletin cari satış fiyatı üzerinden hesaplayarak bilet stoku vermeye başlamış bulunmaktadır. Bu durum IATA acentalarının likit sıkışıklığını ortalama bir hesapla en aşağı 2 veya 3 katı arttırmaktadır.
Bu durumda ya IATA acenta THY na verdiği teminat miktarını arttıracak ya da nakit para döngüsünün hızı katlanacaktır. Müşteri açık hesaplarının kriz hallerinde zaten otomatik olarak ödeme sürelerinin arttığı hepimizce malumdur. Müşterilerden gelen bu sıkışıklığı bir de THY nın böyle bir şart koşarak daha da sıkıştırması doğrusu bir " kriz çarpması" niteliğinde olmuş ve IATA acentalarının problemlerini katmerlendirmiş bulunmaktadır.
Geçen zamanlarda yanlış hatırlamıyorsam 2001 yıllarında da THY böyle bir uygulamaya geçmiş ancak acentaların birlikte itirazları dolayısıyla bu uygulamadan 3-5 ay sonra vazgeçmiş eski sisteme dönmüştü.
Bu durumu önlemek gereği vardır. Tüm IATA acentaları olarak THY na itiraz etmemiz gerekmektedir.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TÜRSAB; ekonomik krize yönelik önlemler alma konusunda oldukça yavaş kalmıştır. Özellikle IATA Acentaların aylardır sorunlarını çeşitli platformlar ve basın aracılığıyla açıklamasına ve önlem alınmasını istemesine rağmen hiçbir sonuca ulaşılamamış olması meslek örgütü TÜRSAB adına düşündürücüdür. 12 Kasım 2008 tarihli Boğaziçi TÜRSAB toplantısında da acentalara hiçbir somut açıklama yapılmadığını üzülerek görüyoruz. Oysa acentalar adına konuşacak tek yetkili TÜRSAB'tır.
İşte TURGÖN Platformu'nda IATA Acentaların sorunlarını dile getiren üyelerden Gökhan Özer; "herkes risk faktörünü azaltmak istese de bu çözümler hakkaniyete dayalı, IATA ve THY'nin de riski belli ölçülerde paylaşabildiği bir temele dayanmalıdır. Biletleri geniş kitlelere paha biçilemez, yoğun emekle dağıtan kılcal damarlara zarar verilirse kangren kaçınılmaz olur."diyor.
Gökhan Özer'in TURGÖN Platformu'nda yayınlanan yazısını; TÜRSAB, THY ve TÜRSAB IATA Komitesi Başkanlığı'nın dikkatine sunuyoruz:
Küresel krizi bahane ederek IATA teminatlarının gözden geçirilmesi ve artırım yapılmak istediğine dair haberler çıkması, buna ilaveten THY iç hat stoklarında yeni hesaplamalarla stok kısıtlamalarına gidileceği
yönünde gelen haberler gerçekten pişmiş aşa su katacak cinstendir.
Devletlerin krizi yenmek adına ardı ardına çözüm paketleri sunduğu, işten çıkarmaların önüne geçmek için herkesin tedbir almaya çalıştığı dönemde; oyun kurucu sıfatıyla IATA ofisi ve THY, tam tersine yaklaşımlar göstererek sadece kendi varlıklarını garanti altına almaya yönelik stratejilere yönelmeleri özellikle ahlaken yanlıştır.
Yanlış anlaşılmasın, tabii ki her kurum geleceğini garanti altına alma hakkına sahiptir. Ancak bu yapılırken her atılan adımın dikkatlice tasarlanması gerekir. Yani ben yaptım oldu mantığından ziyade sektör bileşenleri bu güç günleri atlatabilmek için ortak çözümler üretmelidir.
Özetle bu ağır taşın altına her tarafın eli birlikte girmelidir. Yoksa seyahat acentelerini taşın altına sokalım, gerisi bizi ilgilendirmez davranışı hiçbir taraf için iyi sonuçlar doğurmayacaktır.
Örnek olarak bankalar bazı kredileri geri çağırma gibi bir strateji belirlerken bunu bütün müşterilere uygulamak gibi bir lükse sahip olmamışlardır. Doğal olarak herkes risk faktörünü azaltmak istese de bu çözümler hakkaniyete dayalı, IATA ve THY'nin de riski belli ölçülerde paylaşabildiği bir temele dayanmalıdır. Biletleri geniş kitlelere paha biçilemez, yoğun emekle dağıtan kılcal damarlara zarar verilirse kangren kaçınılmaz olur.
Her aşamada kendini düşünen, kendi çıkarlarını herşeyin üzerinde tutanların bu hususu gözardı etmeleri, bir gün bir bankaya üşüşüp paralarını çekmeye çalışan insanların, o bankanın batmasına sebep olabilecekleri sonucunu doğurabilir.
Uzun sürede sınırsız özveriyle, elde edilen saygınlık ve güven bu kadar da ince bir sicime bağlıysa hepimizin isi çok zor demektir. Bize düşense her zaman olamadığımız kadar birlikte hareket etmektir.
Tüm arkadaşlarımızı bu konuda son derece duyarlı olmaya, birlik içinde hareket etmeye ve isyandan ziyade akılcı çözümler üretmeye davet ediyorum.
Saygılarımla
Gökhan Ozer
TurizmHaberleri
Yorumlar