Amsterdam Schiphol Havalimanı’na inişte düşen THY uçağı yaşamla ölüm arasındaki meçhul sarkacın saniyelere sığan ritmini hepimize acı biçimde hatırlattı.
Dünyada beş saniyede bir Boeing havalanıyormuş.
Herhangi bir anda 1250 adedi aynı anda havada bulunuyormuş.
İstanbul’dan havalanan Tekirdağ adlı uçak, 500 metre ilerideki piste normal bir iniş yapsa Schiphol adlı bir havalimanının varlığından çoğu insanın haberi bile olmayacaktı.
Uçak kazaları facianın dehşet verici görüntüleri kadar New York La Guardia Havalimanı’ndan kalktıktan sonra Hudson Nehri’ne zorunlu iniş yapan uçak örneğindeki gibi “mucize” kurtuluşlarla da uzun süre belleklerden çıkmıyor.
THY pilotları da neden düştüğü henüz teknik olarak açıklanmayan uçağı, tarlaya yönelterek can kaybını en aza indirmeye çalışmış olmalılar. Üçe bölünen uçakta ölen ve ağır yaralılardan çok, daha fazla yolcunun kurtulmuş olması felaketin acısını hafifletiyor.
Böyle zamanlarda rahmetli Erdal İnönü’yü anımsarım.
Karlı bir kış gününde Van’a inmekte zorlanan uçak, pisti birkaç kez pas geçtikten sonra alanı bulabilmişti. Onca sarsıntı arasında Erdal Bey, gazetesini elinden bırakmamıştı. Pilot kan ter içinde kokpitten çıkıp İnönü’den özür diledi:
“Alçalırken fırtınaya tutulduk.”
Erdal Bey, gülümseyerek pilotu rahatlattı:
"Önemli değil, zaten alçalmadan da inilmiyor!"
Milyonlarca yolcunun taşındığı sivil havacılıkta kaza riski gelişen teknolojiyle birlikte giderek azaltılıyor. Ancak inişe birkaç saniye kala, uçağı yere çakan faktörler nasılsa ortadan kalkmıyor.
THY son dönemde iç ve dış hatlarda parlak bir marka haline geldi.
Kazanın olduğu gün yabancı yolcu taşımada hedefin yüzde 50 olduğu şeklinde açıklamalar medyada yer almıştı.
Talihsiz kaza THY’nin deneyimli pilotlarının ve 9 yurttaşımızın ölümüne yol açarken, kurtulanların sayısı acıyı azaltıyor. Pek çok soru işareti var. Her şey yolunda giderken birkaç saniyede ne oldu da uçak tarlaya çakıldı?
THY yönetiminin ve Ulaştırma Bakanlığı’nın kaza sonrası açıklamaları ise skandaldı.
Önce “Ölen yok” denildi; Hollandalı yetkililerle dil birliği yapılarak kaç kişinin öldüğü duyurulamadı.
Kimlikler zamanında açıklanamadı.
THY gibi uluslararası havacılıkta deneyimli bir kurumun sergilediği görüntü profesyonelce değildi.
Yakınlarından “iyi haber” bekleyen kazazedeler önce umutlandırıldı. Ardından “kötü haber”ler geldi.
Seçim anaforuna kapılmış iktidar ve bürokrasi kötü bir sınav verdiler.
Hollanda ve dış basının kazayı THY’nin imajını sarsıcı biçimde kullandığı iddiası da şık değildi.
Kazada ölen pilot ve yolcuların ailelerine başsağlığı diliyoruz.
THY, kazadan önemli dersler çıkaracaktır.
Karakutuyu bekleyelim.
Derya SAZAK
MİLLİYET
Yorumlar Tüm Yorumlar (6)