31 Ocak 2010, Pazar 13:00:59

NASIL OLDU DA OLDU?

Akşam yazarı Ali Saydam, Türk Hava Yolları'nın çalışanlarına gönderdiği bir maili köşesinde aktarmış...
  • bedava bilet pazarlığı yapanlar entellektüel gevezelik yapanlara sorun bence onlar çok iyi biliyor kimin ne istediğini.Adına da PR diyorlarmış , sus payının kibarcası.Bazen PR'ında PR'a ihtiyacı olur erişemeyeceğini ciğere methiye yağdırır ki belki birgün biri ona bu ciğerden istiyorum napalım der diye!....
  • çalışanlarına gösterdiği saygı ifadesine çok gülesim geldi.. nedense
  • bu adamlari kendinizle karistirmayin derken hakliymisim...
  • teknikte çalışanlara böyle bir mail gelmedi.THY TEKNİK AŞ UGANDA HAVAYOLLARINA MI BAĞLI?
  • insan psikolojisinde vardır beleşi sevmek.değil 55 bin değil 550 bin dolar maaşta alsan ücretsiz bir newyork gidiş dönüş business bileti hiç fena olmaz.(6 bin tl)
  • Buraya yorum yapan bazı kişilerin dediği gibi, bizde sadece Partililer çalışmıyor .. A partili olduğu kadar C'li de var M'li de. Biz büyük bir aileyiz. Yalnız ben yine de yazıdaki gibi pembe bir tablo çizemeyeceğim. Yönetimle çalışan arasındaki duygusal bağ 2002"de sona erdi. Yerine soğuk Amerikan sistemi geldi. Her geçen gün de daha kötüye gidiyor. Allah sonumuzu hayır etsin.
  • yahu thy hakkinda iyi ya da kotu yazi yazan herkesin bedava bilet pesinde oldugunu yazan yorumculardan sikildim artik... ertugrul ozkok icin bile bunu soylemistiniz (ertugrul ozkok'un maasinin aylik 55 bin dolar oldugunu duymustum)... bu yaziyi yazan adamin bi tane 'beles' bilet icin bu kadar zahmete girecegini zannetmiyorum. kaldi ki buna ihtiyaci oldugunu da zannetmiyorum. milleti kendinizle karistirmaktan vazgecin artik...kimse gazatedeki kosesini bi kac yuz euroluk bedava bilet icin kullanmaz, sanki goren de bedava thy biletinin cok matah bi sey oldugunu sanir.
  • Gene birileri bedava bilet istiyor:)Okuduklarımdan THY'nin sadece bir kesim çalışanını seven, diğerlerine ise sistemli mobbying uygulayan bir kuruluş olduğunu yorumluyorum.

Hep ne kadar rötar yaptığı yazılacak değil ya... Türk Hava Yolları'nın çalışanlarına gönderdiği şu e-posta mesajını bir okuyun; sonrasını konuşacağız.
'Değerli personelimiz; yeni sponsoru olduğumuz Manchester United, İngiltere 'Curling Cup'  yarı final ikinci maçında 90+1'de Rooney'in atmış olduğu 3. gol ile adını finale yazdırdı, golün olduğu esnada saha kenarında ortaklığımızın reklamları dönmekteydi. Bu maç dün canlı olarak dünya genelinde milyonlarca kişiye ulaştı, ayrıca maçın özet görüntü ve golleri dünya üzerinde birçok televizyon kanalında yayınlandı, sadece gol görüntülerini satın alan kanallarda bile reklamı yayınlama şansı elde ettik, yine spor ve futbol ile ilgili internet sitelerinde bu görüntüler izlenebildi ve böylece ortaklığımızın bu reklamı dünyada milyonlarca kişiye ulaşmış oldu.
Saygılarımızla...

Not:  Manchester United'ın maçları dünya genelinde 200'den fazla ülkede uydu, kablo, karasal yayın ve digital platform sistemleri ile yayınlanmaktadır.'

Herhangi bir durumu anlamak için ne gerekir? Olayın dört yanını (aspect) irdelemek: Fenomen - Öz - Biçim - İçerik...

Bunun üzerine 10 cilt konuşabiliriz, ancak bu müthiş örnek, meseleyi tartışmak için ideal:

Fenomen 1: Bu bir pazarlama iletişimi olayıdır. Sponsorluk işidir... Sosyal sorumlulukla karıştıranın, olaya ulusal tatlar katmaya kalkanın katli (!) vaciptir... Olay sadece Barcelona sponsorluğunda olduğu gibi çok iyi akıl edilmiş ticari bir alışveriş meselesidir. THY'nin takdirle karşılanması gereken ve 'biz adam olmayız'cıları kızdıran 'Büyük düşünme' refleksinin yeni bir örneğidir...

Fenomen 2: Manchester United sponsorluğuna ilişkin bir haber, e-posta yoluyla Halkla İlişkiler Bölümü tarafından 27 Ocak'ta çalışanlara duyurulmaktadır. Maç 26 Ocak akşamı oynandığına göre, o ilginç görüntülerden çalışanlar ilk kez THY üst yönetimi vasıtasıyla haberdar edilmektedirler. Bu 'iç iletişim'in olmazsa olmazıdır... Bu nedenle hem hızlı hareket etme kabiliyetinden hem de çalışanlarına gösterdiği saygı nedeniyle THY üst yönetimini ve halkla ilişkilercilerini kutlayalım.

Öz: İki farklı öz'den söz edebiliriz:

1. Büyük bir şans... Kenar reklamları sık sık otomatik olarak değişiyor. THY reklamının gözüktüğü o 20 saniye içinde (90'.50'' - 91'.10'') Rooney'in golü atması ve ekranda kabak gibi 'Turkish Airlines' yazısı ve logosunun patlaması. Ve de bunun bütün dünyada yüzlerce kez gösterilmesi; yönetmen, teknik adam, İngiltere Başbakanı, Kraliçe; kiminle anlaşma yaparsanız yapın, olacak iş değildir... 'Bunu yukarıdaki öyle ayarlamış...' deyip geçmekte yarar vardır.

Öz 2: THY'nin çalışanlarını öncelikle bilgilendirmesi, onlarla kurmak istediği duygusal bağın göstergesidir. Bu olaydaki mükemmel fırsat iyi değerlendirilmiştir...
Biçim: e-posta keşke doğrudan genel müdürden; ya da hiç değilse genel müdür yardımcılarının birinden gitseymiş... 'Büyük düşünmenin' ürününü, şansın da yardımıyla bu kadar iyi almışken, bu bilgilendirmeyi en üstten yapmak, verilen önemin ve alınan kararın arkasında durulduğunun bir kez daha altını çizme fırsatını kullanmak, belki de halkla ilişkilere, reklam ajansına -emeği geçmiş olanlara, bu bağlamda tabii ki çalışanlara- bir teşekkür göndermek biçim açısından daha doğru olurdu.

Bu arada Microsoft dünyasının standart, standart olduğu kadar can sıkıcı yazı karakterlerinin dışına çıkmaları da son derece olumlu... Mektubu ayrıca maçtan üç enstantanenin eklenmiş olması, insanı aramak için yormaması da biçim açısından pozitif bulgular...

İçerik: 'Değerli Personelimiz'... Böyle bir hitap tarzı yerküreden yavaş yavaş kalkıyor... Personel Dairesi, İnsan Kaynakları Müdürlüğü'ne dönüşeli yıllar oldu. Zihniyet de değişiyor. Neredeyse 5 yıldır, insana 'kaynak' olarak bile bakmanın yanlış olacağını savunuyoruz; çalışanın bir kurumun kaynağı değil 'kıymeti', 'sosyal paydaşı' olduğunu, ilişkinin bu anlayışa göre yeniden tasarlanması gerektiğini iddia ediyoruz...  Nerede kaldı 'personel'...

Nitekim, mektuba 'Personel' diye başlarsanız, zaten imzasız bitirirsiniz. Aynen bu mektupta da olduğu gibi... Saygılarımızla diyen kim?... Departman mı? 'Departman' yazışır mı?..

Sonuç: THY'nin yaptığı her iki iş de mükemmel... Hem sponsorluk kararları hem de bunu öncelikle çalışanlarıyla paylaşmaları... Ben kendi adıma bayrağımızı taşıyan bu kuruluşla gurur duyuyorum... Diğerleri entelektüel gevezelik... Bakmayın siz... Bu kadar hata kadı kızında da olur...

Ali Saydam
AKŞAM

NASIL OLDU DA OLDU?

Yorumlar Tüm Yorumlar (8)

Misafir ~ 14 yıl önce
bedava bilet pazarlığı yapanlar entellektüel gevezelik yapanlara sorun bence onlar çok iyi biliyor kimin ne istediğini.Adına da PR diyorlarmış , sus payının kibarcası.Bazen PR'ında PR'a ihtiyacı olur erişemeyeceğini ciğere methiye yağdırır ki belki birgün biri ona bu ciğerden istiyorum napalım der diye!....

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
çalışanlarına gösterdiği saygı ifadesine çok gülesim geldi.. nedense

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
bu adamlari kendinizle karistirmayin derken hakliymisim...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
teknikte çalışanlara böyle bir mail gelmedi.THY TEKNİK AŞ UGANDA HAVAYOLLARINA MI BAĞLI?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
insan psikolojisinde vardır beleşi sevmek.değil 55 bin değil 550 bin dolar maaşta alsan ücretsiz bir newyork gidiş dönüş business bileti hiç fena olmaz.(6 bin tl)

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
Buraya yorum yapan bazı kişilerin dediği gibi, bizde sadece Partililer çalışmıyor .. A partili olduğu kadar C'li de var M'li de. Biz büyük bir aileyiz. Yalnız ben yine de yazıdaki gibi pembe bir tablo çizemeyeceğim. Yönetimle çalışan arasındaki duygusal bağ 2002"de sona erdi. Yerine soğuk Amerikan sistemi geldi. Her geçen gün de daha kötüye gidiyor. Allah sonumuzu hayır etsin.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
yahu thy hakkinda iyi ya da kotu yazi yazan herkesin bedava bilet pesinde oldugunu yazan yorumculardan sikildim artik... ertugrul ozkok icin bile bunu soylemistiniz (ertugrul ozkok'un maasinin aylik 55 bin dolar oldugunu duymustum)... bu yaziyi yazan adamin bi tane 'beles' bilet icin bu kadar zahmete girecegini zannetmiyorum. kaldi ki buna ihtiyaci oldugunu da zannetmiyorum. milleti kendinizle karistirmaktan vazgecin artik...kimse gazatedeki kosesini bi kac yuz euroluk bedava bilet icin kullanmaz, sanki goren de bedava thy biletinin cok matah bi sey oldugunu sanir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 14 yıl önce
Gene birileri bedava bilet istiyor:)Okuduklarımdan THY'nin sadece bir kesim çalışanını seven, diğerlerine ise sistemli mobbying uygulayan bir kuruluş olduğunu yorumluyorum.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000