Su, ateş ve ahlak ormanda geziyorlarmış. Ancak orman çok büyük ve karmaşıkmış. Bu nedenle birbirlerini kaybetme ihtimaline karşı alabilecekleri önlemleri düşünmeye başlamışlar. Önce ateş ve ahlak suya sormuşlar; ‘kaybolursan seni nasıl bulacağız.’ Su cevap vermiş; ‘Nerede bir şırıltı duyarsanız bilin ki ben oradayım.’
Sıra ateşe gelince su, ‘Seni yitirirsek ne yapalım’ diye sormuş. Ateş; ‘Duman gördüğünüz her yerde ben varım’ demiş.
Ahlak ise şunları söylemiş; ‘Beni sakın kaybetmeyin. Eğer kaybederseniz bir daha asla bulamazsınız.’
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Türk Hava Yolları’yla (THY) ilgili soru önergesine verdiği cevabı okurken, bu anlamlı hikayeyi hatırladım. Takip edemeyen okurlarımız için olayı kısaca özetleyeyim:
TEKEL bünyesindeki iki önemli şirketin yönetim kurulu başkanı olan Kazım Çalışkan ve beraberindeki TEKEL yöneticileri, Konya’daki 5 yıldızlı bir otele ait, 3 bin 368 TL tutarındaki konaklama ücretlerini, bir TEKEL bayisine ödetirler. Bu durum, 6 Kasım 2008’de, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na şikayet edilir.
İş gezisinin ilginç yanı, Şeb-i Aruz etkinliklerine denk gelmesidir!
Üyeleri Bakanlar Kurulu’nca seçilen Etik Kurul, yaptığı değerlendirmede, Kazım Çalışkan’ın yanı sıra her iki şirket genel müdürünün “yönetmeliğin hediye alma ve menfaat sağlama yasağına, yöneticilerin hesap verme sorumluluğu ilkesine aykırı hareket ettikleri” sonucuna varır. Karar, 23 Ocak 2009 tarihinde alınır. Ancak Kazım Çalışkan, kendi dosyası Etik Kurulu’da görüşülüp karara bağlanmadan kısa bir süre önce, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu’nca, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na atanır.
Etik Kurul kararı resmi gazetelerde yayımlandığında Çalışkan, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanıdır. Ancak müşteşarlık düzeyindeki bu görevinden ayrılır ve THY’deki yeni koltuğuna yerleşir!
Kurul kararı incelendiğinde çok ilginç bir detay dikkat çekiyor. Çalışkan’ı kusurlu bulan ve Resmi Gazete’de teşhir ettiren Etik Kurul’da, Gülsüm Azeri adlı üyenin de imzası mevcut. Profesyonel yönetici olan Azeri, özel teşebbüsü temsilen 2005 yılından bu yana Etik Kurul’da görev yapıyor. Şimdi geliyoruz o dikkat çekici noktaya;
Çalışkan hakkında ‘kusurlu’ kararını veren kurulun üyesi Gülsüm Azeri ile Kazım Çalışkan’ın yolları 2011’de kesişiyor. Hem de nerede biliyor musunuz Türk Hava Yolları’nda!..
Azeri, Nisan 20011’de THY Yönetim Kurulu üyeliğine atanıyor. Böylece “hediye alma ve menfaat sağlama” yasağını ihlal eden Çalışkan’la, onu kusurlu bulup teşhir ettiren Azeri, şimdi yan yana, THY’nin başarısı için ter döküyorlar! Güzel ve anlamlı bir birliktelik değil mi?
İşte bu olayın kahramanı Kazım Çalışkan’ın Genel Müdür Yardımcısı olduğu THY, geçenlerde çok önemli projeyi hayata geçirerek, Etik Kurul oluşturma kararı aldı. Personel için de bir ‘etik hat’ açıldı. Bu olanak sayesinde THY çalışanları birbirlerini ispiyonlayacak, Etik Kurul’da gereğini yapacak! Etik Kurul’un kimlerden oluştuğunu bilmiyorum ama naçizane önerim; Kazım Çalışkan ve Gülsüm Azeri’yi mutlaka alsınlar! Ne de olsa ‘etik davranış’ konusunda bir hayli deneyimliler!
Yazıyı hazırlarken THY tarafından hazırlanan Etik Kurallar Kitabı’na göz attım. Kitabın son satırı dikkatimi çekti. Şöyle yazıyor:
“Eşimi, akrabamı veya yakın bir arkadaşımı işe alabilecek veya amiri olabilecek bir konumda mıyım?”
Doğrusu yerinde ve güzel bir soru.
Kanımca anlamlı soruyu THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, aynanın karşısına geçip kendine sormalı. Yanıtlarken de THY’ye alıp, THY Londra Müdürü, İkram Müdürü ve Akaryakıt Müdürü yaptığı yeğenlerini ve akrabalarını gözünün önüne getirmeli.
Durun daha bitmedi!
THY’nin alt kuruluşu olan ve yaklaşık 2 yıl önce faaliyete geçen (Turkish Ground Services Yer Hizmetleri Servisi) TGS adlı şirketin yönetim kademelerine hangi akraba, eş, dost, ve hemşehrisini yerleştirdiğini tek tek hatırlamalı!
Ondan sonra da kendini THY Etik Kurulu’na ihbar etmeli!
Böylece personeline örnek olmalı!
Şirketin adını da Torpil Hava Yolları (THY) olarak değiştirmek için ilk adımı atmalı!
(Uğur Dündar / Sözcü)
Yorumlar Tüm Yorumlar (98)