Pilotlar verdikleri kararı uygularsa KTHY'nin sonu gelir.
Bizdeki uçuş yoğunluğunu havacılık kurallarına uyarladığımız zaman her uçağın en az beş ekibi olur. Her ekip bir kaptan pilot birde ikinci pilottan oluşur. KTHY'nin beş uçağı olduğuna göre toplam 50 pilot devrede olmak zorunda.
Her ekip haftada 36 ayda 110 saat uçabilir. Ayda yedi gün de boş kalmaları şart. Bu kuralları zorlayamazsınız. Zorlar ve de aşarsanız Allah göstermesin bir kazada sigorta devre dışı kalır.
Yani pilotların yarısı “Eyvallah” derse geriye kalanlarla KTHY uçamaz. Eli mahkum KTHY'de kalmak zorunda olan 3-5 kaptanla bu iş yürümez.
Bugünle birlikte çare üretmek için dört gün var. KTHY artık pansuman tedbirlerle günü geçiştiremez. KTHY ya uçacak ya da yerde kalacak. Acı ama gerçek budur.
Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) yıllardır sorunludur.
KTHY, yıllardır kan kaybediyor.
KTHY, yıllardır siyasilerin çiftliğidir.
KTHY, yıllardır kötü yönetildi.
KTHY'de son bir yılda hiç bir şey iyiye gitmedi.
KTHY, en zor viraja gelmiş geçmiş en zayıf yönetim yapısıyla girdi.
***
KTHY'de yaşananlar, KTHY'nin içinde bulunduğu durum düşünüldüğü zaman teşhis koymak zor değil.
Teşhis de konular tedavi de uygulanır, yeter ki niyet olsun.
Kaç defa yazdık... Havacılık uzmanlık ister.
Yönetim kurulundan, prfesyonel kadroya kadar uzmanlık şarttır.
Bizde ne acıdır KTHY yönetim kurulu üyeliği öncelikle avanta seyahat imkanı nedeniyle albenili oldu.
Bu satırların yazarı olarak KTHY ile ilgili hep iyiniyetli, hep dostça yazdım.
24 Ağustos 2009'da “KTHY nereye uçuyor?” başlıklı yazım son bölümü şöyleydi:
“KTHY'nin ekonomik anlamda durumu çok kötüdür.
Durum öylesine vahim bir noktaya geldi ki ilk akla gelen önlemlerle KTHY'nin kendi kendine yeter duruma gelmesi mümkün görünmüyor.
Bu noktada KTHY'de çok ciddi, yaşamsal nitelikte kader birliğine gereksinim var. Tam da bu noktada KTHY'nin hala siyasilerin çiftliği gibi algılanmasına son verilmesi gerekir.
UBP iktidara yeniden geldiği zaman KTHY konusunda siyasi hesaplardan uzak bir yaklaşım içinde olması beklentisi vardı. Öyle olmadı. KTHY yönetimi siyasi yandaşları memnun etme anlayışıyla oluşturuldu.
Bu satıların yazarı olarak tercih edilen isimlerin tercih edilme nedenlerini merak ettim. Açıklanmasını savundum, kimseden “tıs” çıkmadı.
Mevcut kadronun havacılıkla ilgili bilgisi yolcu olarak seyahat etmenin ötesinde değil.
Tümünü iyi niyetli kabul ediyorum. Ancak iyiniyet KTHY'nin sorunlarının aşılmasına yetmez ki.
Tüm bunlar yaşanırken pilotlarla dalga geçildi.
Daha önceden Uç-Sen uyarı yaptı. Eylem kararı aldı. Bizzat Bakan Taçoy da devreye girdi, 13. maaşların ödeneceği konusunda söz verildi.
Söz, tutulmak için verilir. Söylerseniz yapacaksınız, yapacaksanız söyleyeceksiniz.
Yazımın önceki satırlarında da altını çizdim pilotlar kendi özverilerinin işe yarayacağı inancını yitirdi.
Bu noktada sonra sorunun çözümü için kriz yöntemi deneniyor.
UBP, 19 Nisan seçimlerine gidilirken tüm konuları çok kısa sürede halledeceğini söylüyordu. Şimdi bakıyoruz, her konuda, “Elimizden bir şey gelmiyor” politikası güdülüyor.
Bu anlayışla KTHY'nin hiç bir sorunu halledilemez.
Daha açık söyleyim bu yaşananlar KTHY'nin satışı için zemin de hazırlamıyor. Bu görüşte olanların olduğunu biliyorum.
KTHY özelleştirilecekse bu haliyle ancak iflas bayrağı çeker. Satılacak bir hava yolu şirketinin değeri didik didik edilerek uluslararası kurallara göre belirlenir. Kim ne derse desin bu haliyle KTHY'nin değeri sembolik anlamda birkaç yüz bin dolar ya eder ya etmez.
Siyasileri attığı nutukları boş verin, KTHY o hale geldi ki artık melekler bile zor uçurur...
Bu yazdıklarımı birileri yine kızacak. Ancak unutulmasın acı söyleyen dosttur...”
***
Politikada enkaz edebiyatına hiç itibar etmedim.
Ülkenin yönetimine her anlamda talip olan reçetesiyle gelir. UBP'li günlerin bir yılı geride kaldı.
Hala daha enkaz edebiyatı... Yeter artık!!!
KTHY gibi sorunlu bir kuruluşa atananların çözüm üretme bakımından kapasitesi bilinmiyor muydu?
Helal olsun Günay Caymaz'a.
Günay Caymaz'a KTHY Yönetim Kurulu üyeliği hatta başkanlığı teklif edilmişti. Caymaz Hoca, KTHY'nin durumuna bir baktı ve kabul etmedi.
Bir yıl önce kimlerin KTHY Yönetimini talip olduğu bilinir.
Ne talip olanların ne de görev kabul edenlerin kapasitesi uygundu.
Şimdi KTHY en zor viraja dümende neredeyse kimse olmadan girdi.
***
KTHY'nin çalışan yapısından en stratejik konumu olan pilotlar ve kabin görevlileridir.
11 Mayıs 2010 Salı akşamı 20.30'da Jasmine Court Hotel'de pilotlar toplantı yaptı.
Uçuşta olanların dışında ciddi bir katılımla gerçekleşen toplantıda pilotlar maaş ve öteki alacaklarının 17 Mayıs 2010, Pazartesi akşamına kadar ödenmemesi halinde 18 Mayıs 2010 Salı sabahı eylem değil iş bırakma kararı aldı.
Bir pilot anlatıyor: “ Hasan Bay resmen rezil olduk. Geceleme için Antalya'da kalan ekipteki hosteslerin dördü bir oldu yemek yerine çips alıp yedi. Otelde yatak kahvaltı kalınıyor. Yemek parası harcırahtan karşılanıyor. Harcırah ve maaşlar ödenmeyince çocuklar resmen perişan oldu.”
Borçlar ödenmediği için teknik destek alımında her an kitlenme olabileceği akarıldı.
Pilotlar son hamleyi yapmadan şirketin Cumartesi günü yapılacak önemli toplantısını bekleme kararı aldı. Pilotlar, “KTHY, pilotlar yüzünden battı” denmesini istemiyor. Pazartesi akşamına kadar da bu nedenle beklenecek.
***
Huzursuzluk kokpite girdi, diye yazdığımızda bazılar tepki koymuştu.
Şimdi kokpit devreden çıkıyor.
Grev filan da değil.
“Bizden bu kadar”, deyip ekmek kapısı için başka havayollarına gidecekler.
Maaş ödeyemeyen bir şirket, “Hayır gidemezsiniz” diyebilecek mi?
Günün sözü:
Çocukken uçacıkla oynamak, büyüyünce hava yolu yönetmeye yetmez
Hasan HASTÜRER
KIBRIS POSTASI
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)