KTHY’nın geldiği aşamadan, ülkede rahatsızlık duymayan kesim kalmadı.
Bu uçaklarının her biri, amborgolu, izole Kıbrıs Türk halkının dünyaya duyurmaya çalıştığı sesidir.
Hani o filmlerde gördüğümüz ıssız bir adada mahsur kalan insanların, şişenin içine koyarak gönderdiği ‘sos’imdat mesajıdır.
Son zamanlarda bu kurumun ‘cenaze namazının kılınacağı’ günü basından gazetelerden takip ediyoruz.
Bu havayolu sayesinde çocuklarımız ‘Pilot’oldular,’Uçak Teknisyeni’,’Hostes’oldular..
Turizme,eğitime derken bunun yanında hizmetleri karşılığında evlerine ekmek götüren binlerce insana ekmek teknesi oldu KTHY.
***
Oranın nasıl idare edildiğini ve gerçekte ‘KİT’lere bu memlekete hangi gözle bakıldığını;
Siyasinin oralarda ne yaptığını yazarak, onlarca sözcüğe yenilerini eklemek değil niyetim..
Belki liberal ekonomiyi ve uluslar arası örnekleri inceleyecek olursak, kitlerden devletin elini çekmesi gerektiği kanısına varılabilir.
Ama tanınan, ekonomik enstrümanları olan ve bir dünyadan turist çeken ticaret yapan bir ülke değil burası ne yazık!..
Onlarca gencimizin askerden çıkarak yurt dışına göçmesinden,Rum kesiminde çapa sallamasından hiç mi sıkılmıyoruz?
***
Peki KTHY ‘da çalışan ve bugün halen maaşlarını alamamış insanının yüzüne nasıl bakar bu devlet?
Hadi dünyadan devam edelim..
Dünyada dahi, yurttaşına ekmek kapısı olan ve ekonomik sıkıntıya giren özel şirketlere yardımcı olunmanın yollarını aramıyor mu devlet yönetenler?
Peki bu hava yolu şirketi hangi idareciler ve hükümetler döneminde ne kadar, nasıl zarar etti?
Sorulmayacak mı tüm bunların hesabı?..
Cumartesi ne yapılacağı görüşülecekmiş!
On altısından itibaren yurt dışına Kıbrıs Türk Hava Yollarından kesilmiş iki adet biletim var..
Umarım uçmak nasip olur.
Lobicilik nedir bilmiyoruz!
Dünyayı hep merak ettim.
Özellikle Avrupa’yı ve Avrupa Birliği’ni.
Yaklaşık on yedi yıldan beri oralarda neler yapılıyor takip ederim.
Kendimi ve ufkumu, Saray önüne hapsederek bütün doğruları buldum sanmam.
Sivil toplumla birlikte çeşitli temaslarım ziyaretlerim oldu,oluyor.
Ne yazık ki Avrupa’dan, buralara baktığımız zaman hayretler içinde kalırım.
Nasıl da Almanya’daki bir Türk Milletvekilini gidip bulup Rum’lar tezlerine inandırıyorlar?
Özellikle Brüksel’de yaptığımız temaslarda ne kadar zavallı olduğumuz ortaya çıkıyor.
Üç kişilik kifayetsiz bir ekiple,Temsilcilik’le, dağınık ve kendi imkanları ile oralara gidebilen üç beş örgüt..
Geçenlerde Almanya Fahri Temsilcisi Hasan Karabiber bizlerin faaliyet gösterdiği Aydınlık Yarınlar Hareketi’ne katıldı.
‘Sesimizi biz dahi duymuyoruz’ dedi.
Bırakın başkalarına duyurmayı.
Umarım bu yazdıklarım ülkeyi yönetenlere bir mesaj olur..
Bugün ardı arkasına gelen ve özellikle Avrupalı’ların verdiği aleyhte mesajlar öyle sabahtan akşama ikbalden çıktı sanmasın kimse!
Ne ektiysek onu biçiyoruz..
Umarım bundan sonra koordineli bir şeyler olur!
Anıl KAYA
KIBRIS POSTASI
Yorumlar Tüm Yorumlar (17)