Sektörün saygı duyulan yayınlarından AirlineBusiness’ın mayıs sayısı kapağında ülkemizin bir numaralı havayolu THY’yi görmek her Türk gibi beni de gururlandırdı. Derginin kapağında THY CEO’su Temel Kotil’in fotoğrafı, içindeyse çok detaylı bir mülâkatı mevcut.
Özellikle İstanbul’un inanılmaz büyüyen hava trafik rakamları ve THY’nin son yıllardaki müthiş büyümesi uluslararası havacılık basının da ilgisini Türk sivil havacılığına odaklamış durumda.
Kotil mülakatta başarılarının arkasındaki en önemli etkenin İstanbul’un coğrafi avantajını doğru değerlendirmeleri olduğunun altını çizerken, iletişimin anahtarının bu başarı olduğunu belirtiyor. Başarılı yöneticiye göre THY’nin arz edilen kilometre başı koltuk maliyetleri Avrupalı rakip network havayollarından daha düşük. Böyle analizler ve beyanatlar THY’nin geleceği adına çok cesaret verici.
Öte yandan THY üst yönetiminde anlaşmazlıklar olduğu haberleri ve halen sendikayla süren anlaşma ya da anlaşamama süreci hepimizin kafasını karıştırmış durumda. Zira Kotil verdiği mülakatta defalarca iletişimin öneminin altını çizerken, diktatör tarzı yöneticiliğin karşıtı olduğunu hatırlatıyor. Hatta “İletişim ben emrederim sen yaparsın değil, hadi hep beraber yapalım olmalıdır” diyor. THY üst yönetiminin de Kotil gibi düşündüğüne inanmak istiyorum.
Ne var ki son haftalarda grev süreciyle ilgili yaşananlar THY üst yönetimiyle personeli arasında iletişimsel sıkıntılar olduğunu belgeler nitelikte. Hava-İş sendikası her ne kadar bu süreçte stratejik hatalar yapmış olsa bile THY yönetimi orta ve uzun vadede bunun faturasını kendi personeline ödetmemelidir. Havacılık iş kolunda sendikal haklara sahip personeliyle başarılı olan pek çok havayolu örneği var. Huzurlu ve verimli bir iş gücüne sahip olmak yönetimsel bir beceri ister.
THY üst yönetiminin sadece kısa süreli personel mutluluğu temin edecek, maddi iyileştirmelerin yanı sıra hızlı büyüyen bir organizasyonda; organizasyon kültürü nasıl yerleştirilir ve muhafaza edilir gibi hususlara yatırım yapması gerekiyor. Bunu başarmanın yolu da kesinlikle korku imparatorluğu yaratmaktan değil, aksine Kotil’in ifadesindeki gibi verimli iletişim ile takım ruhuna ulaşmaktan geçiyor. (Akşam / Tolga Turgut)
Yorumlar Tüm Yorumlar (47)