11 Mart 2012, Pazar 10:05:00

HEP AYNI HİKÂYELER...

Akşam Gazetesi'nin havacılık yazarı Tolga Turgut bu hafta köşesinde, Atatürk Havalimanı'ndaki kapasite sorunu, paralel pist ve üçüncü havalimanı konusunu ele almış...
  • zaten Atatürk havalimanının sınırlarını mevcut dhmi yönetimi çizdi, çevredeki binalara da onlar müsaade etti, pistlerin böyle yapılması da şüphesiz onların kararı.
  • 35 L /17 R PİSTİ (taksirutu) yapılırken neredeydiniz......
  • Bu kuruma ve başındakine söz söylemeye hakkınız yok. Çünkü yıllardır söylenenleri dinlemediniz, hatta alkışladınız. Havacılığın H'sından haberleri yok. Sorumlusu cezalandırılmadıkça, sorumlusu istifa etme terbiyesini edinmedikçe hiçbir yere varmamıza imkan yok.
  • Ne yani, ilgili kisiler yavas hareket ediyor diye, Askeriyeyi senelerdir cikaramiyorlar diye, Sefakoy icin 1 milyar dolar ayirip kamulastirma yapilamiyor diye, Eski bakanin kankisi olan hanimefendiye ait fuar alani ve oradaki otel va. İptal edilemiyor diye, Thy nin büyümesine laf atilmis. Tabi ki ucak siparis edecek, tabi ki hat acacak. Keske 500 ucagi olsa. Daha insanlar turkiye nin modern biryer oldugunu bilmiyorken, thy bilmem kac milyon kisiyi aktarma ile de olsa istanbul a getiriyor. Bir suru insan reklamlar sayesinde istanbula geliyor tatil icin. Döviz geliyor, itibar geliyor, istihdam sağlaniyor, dünyada bir sektörde lafimiz geciyor.... Bu kadar ters bir yazi icin bir kalemde bunlar aklima geldi. Selamlar
  • Tolga arkadaşımı kutlarım. Çok cesurca doğruları söylemiş. Maalesef u doğrular 3-5 senedir biliniyor, ancak söylenmiyor-gizleniyor. Atatürk havalimanı, aslında TAV korunacak derken THY bunun cezasını ödüyor. Kısa vade çözüm, Sabiha Gökçen 2. pist ve THY nin kullanımında olacak 3. terminal çözümüdür. Orta vade ise (uzun vade için bekleecek zaman yok) 3. havalimanıdır.
  • dhmi sadece çözümü üretemez diğer kurumlarında duyarlı ve yardımcı olması lazım. tabii dhmi de de bu kadraile daha da zor gibi görünüyor. sayın genel müdür hala geniş bakamıyor.
  • Atatürk Havalimanında simültane iniş/çıkış için musait olan bir paralel pisti yapılabilir. Maaliyeti yüksek olur, bir çok altıyapı çalışmalar gerekeçek (pistin altından geçen bir otoyol tünel gibi), birçok binanın ve belki de arıtma tesisin yıkılmasını gerekebilir ama yine de orada bir paralel pistin inşaat etmesi en doğru çözümüdür
  • Sayin Tolga Turgut'un yazmadigi bir husus var, Turkiye'nin buyume dinamigi insaattir.TR'de ne zaman insaat yapimi azalir, buyume yavaslar.AHL'de bu noktada tam bicilmis kaftan, hic bir ise yaramayan sozum ona iki paralel pist, uzatilan ama yine sonuc vermeyen diger pist, simdide yeni yapilacak 3. paralel pist.Bakin ne kadar is cikti.Sahsi kanaatim yanyana iki pist yapincaya kadar, diger pistin oldugu alana yeni bir terminal ve koruklerle kapasite bir sekilde artirilirdi.Polis okulu oradan kaldirilmali, direk gereksiz binalarda aynen, alin size yeni bir terminal oraya, alttanda yapin tunel, dis hatlar terminalinin oradan gumrukten gecen yolcu eger o terminalden cikicaksa direk oraya gecsin.Gumruge geri otobusle tasiyin yolcuyu.
  • yazıdaki en doğru tesbit dhmi kısmıdır.siz istediğiniz kadar uzman getirin kafa yorun avrupa amerikadan örnekler alın..ama bu ülkede dhmi gibi geri kalmış bir kurum olduğu sürece havacılık hiç bir yere ulaşamaz.ve acı olan siyasi otoritenin bunu hala görememesidir.dhmi derhal yeniden yapılandırılmalıdır.
Atatürk Havalimanı'ndaki kapasite sorununu çözmek için ortaya atılan paralel pist projesi, kulağa çok hoş geliyor ama maalesef bilimsel havacılık gerçeklerinden uzak.
 
Atatürk Havalimanı'ndaki kronik kapasite sorununu sağır sultan bile duydu. Ne var ki çözüm önerilerinin ve planlamaların hala taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışmaktan farklı olmadığını üzülerek izliyoruz. 
 
Köşemizin düzenli okurları hatırlayacaktır, konuyla ilgili defalarca bilgilendirici ve yapıcı eleştiri niteliğinde metinler yazdık. Geçtiğimiz günlerde THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun verdiği beyanata göre Yeşilköy'deki askeri alanın DHMİ'ye (Devlet Havalimanları Meydan İşletmeleri) devri pek yakında yapılacak ve takiben bu bölgeye yeni bir paralel pist ve uçak park alanı inşa edilerek sorun çözülmüş olacak. Kulağa çok hoş gelen bir çözüm ama maalesef bilimsel havacılık gerçeğinden çok uzak. Benzer eleştirileri 05-23 pisti uzatılırken de altını çizerek yazmıştık. Bu teşebbüslerin hiçbiri sorunu orta-uzun vadede çözemez. Geçici ve yetersiz çözümler olur o kadar. 2016'da yine Atatürk Havalimanı'nın kapasite sorunundan ve heba edilen milli kaynaklardan bahsediyor oluruz. 
 
Havalimanlarında paralel pistler kapasite sorununu çözmeye yetmez. Ancak ve ancak simültane paralel pistlere (aynı anda iniş kalkış yapılabilen) sahip havalimanlarının kapasiteleri ciddi ölçüde artış gösterir. 
 
Atatürk Havalimanı'nda şu anda ikisi birbirine paralel olan fakat aynı anda iniş kalkış yapılamayan 17L-35R,17R-35L ile beraber toplam üç pist mevcut. Ancak işlevsel olarak havalimanının toplamda faaliyet gösteren 1.4 adet pistten ibaret olduğunu ifade edersek yanılmamış oluruz. 
 
AB ÜYESİ OLSAK ÇİVİ ÇAKILMAZ
 
Topçu'nun ifadesine göre paralel pist yapımı konusunda ikisi yabancı kuruluş tarafından hazırlanmış 5-6 proje bulunuyor. Eminim ki bu danışmanların hepsi birbirinden değerlidir. Fakat onların çalışmalarını etüd edecek, vizyonlu kararlar alacak, yeterli bilgiye sahip DHMİ yetkilileri mevcut mudur? İşte bu konuda tereddüt içindeyim. Zira aynı bürokratlar vakti zamanında 18-36 olan pistin yanına kapasite artırmayacak ilave bir piste, devamında ise yine geçici çözüm olarak minimum trafik artışı sağlayacak 05-23 pistinin uzatılmasına onay verdi. Yapılan çalışmaları görmedim, ancak coğrafi açıdan simültane paralel pist yapılması için çok büyük yer sıkıntısı olduğunu bildiğim gibi havacılık emniyeti açısından da havalimanının şehir içinde kalan konumuyla ilgili çok ciddi tereddütlerim mevcut. Oysa AB üyesi olsaydık, Atatürk Havalimanı'nda havacılık emniyeti bakımından bugün bırakın pist yapmayı çivi bile çakılmasına müsaade verilmeyebilirdi. 
 
Yetkililere naçizane tavsiyem, ICAO'nun (International Civil Organization) Annex 14 kısmındaki simültane paralel pist hususunu incelemeleri ve ABD'deki Dallas Fort Worth ile Almanya'daki Münih Havalimanları gibi doğru ve uzun vadeye yönelik planlamaları etüt etmeleri olacak.
 
PARALEL PİST YAPILACAK
 
Şu anda ülkemizde simültane paralel pist yapılabilecek tek havalimanı Sabiha Gökçen Havalimanı'dır. Ne var ki orada da yeni bir yolcu terminali yapılması gerekecektir. Bundan sonra yapılması gereken en doğru hamle, Atatürk Havalimanı'na sadece orta ve geniş gövdeli ticari yolcu uçaklarının yönlendirilmesiyle kapasitenin artırılması olacaktır. Orta ve uzun vadede İstanbul hava trafiğinin rahat etmesi ise Sabiha Gökçen'in daha efektif kullanılması ve doğru planlanmış ve projelendirilmiş, bilimsel olarak yıllık en az 100 milyon yolcuya hizmet verecek yepyeni bir havalimanı inşaatıyla mümkün olur. Aksi halde biz yine enayi yerine konulmaya devam ediyor oluruz ne yazık ki...
 
TÜRK İNSANI ENAYİ DEĞİL
 
6 Mart tarihinde Fatih Altaylı'nın yazdığı 'SKY Tırışka Ödülü' başlıklı yazı THY'yi yoğun bir biçimde eleştirirken kısmen Atatürk Havalimanı'ndaki soruna da değiniyor. Altaylı'nın yorumlarından bir kısmına katılmamak mümkün değil. Özellikle açık park pozisyonunda park edilmiş uçaklara ulaşmak için dakikalarca otobüslerle seyahat etme konusunda haklı olarak veryansın etmiş. Şayet askeri alan devir alınırsa bu alanın bir kısmına uçak park sahası yapılacak ve Atatürk Havalimanı'nda körüğe yanaşan uçaktan terminale giriş yapmak iyice zora girecek. Kanımca Türkiye'nin artık yamalı bohça benzeri havalimanları yapma ve kaynaklarını heba etme lüksü yok. Atatürk Havalimanı gibi muazzam bir uçak trafiğine sahip havalimanlarında havacılık bilimselliğine dayanan uzun vadeli projeksiyonlar yapılır. 
 
En az üç dört adet simültane paralel pist olur ve pistlerin tam ortasına yolcu terminalleri konumlandırılır. Hızlı taksi yolları ve diğer bağlantı yollarıyla yolcuların terminallere ve dolayısıyla körüklere ulaşımları süratlendirilir. Maalesef Atatürk Havalimanı'nda bu fırsat çoktan kaçmıştır. 
 
THY de son yıllarda havacılık altyapısını düşünmeden çok fazla uçağı filosuna katıp Atatürk Havalimanı'nda konumlandırarak bu sürece katkı sunmuş bulunuyor. Bugün havalimanının yüzde 70 trafiğini tek başına THY sağlıyor. Ne yazık ki bu durum gerek ülke havacılığı gerekse havalimanının uluslararası rekabetleri açısından hiç sağlıklı bir yapı değildir. THY büyürken ana üssü Atatürk Havalimanı'ndaki körük kapasite kullanım oranları, pist kapasite kullanım oranlarını hesaplamadığı ya da ciddiye almadığı için bugün Türk insanının çile çekmesine katkı sağlamaktadır. 
 
Oysa ideal işleyen bir havayolunda network planlama, hat geliştirme ve kapasite planlama birimleri bu hususları en ince ayrıntısına kadar etüt ettikten sonra neticeye göre üst yönetime uçak sipariş önerileri sunar. THY'nin iç dinamikleri farklı işliyor ve uçak siparişleri politik ve tepeden inme kararlarla yapılıyorsa durum bambaşka tabii ki.

(Tolga Turgut / Akşam)
HEP AYNI HİKÂYELER...

Yorumlar Tüm Yorumlar (9)

Misafir ~ 12 yıl önce
zaten Atatürk havalimanının sınırlarını mevcut dhmi yönetimi çizdi, çevredeki binalara da onlar müsaade etti, pistlerin böyle yapılması da şüphesiz onların kararı.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
35 L /17 R PİSTİ (taksirutu) yapılırken neredeydiniz......

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Bu kuruma ve başındakine söz söylemeye hakkınız yok. Çünkü yıllardır söylenenleri dinlemediniz, hatta alkışladınız. Havacılığın H'sından haberleri yok. Sorumlusu cezalandırılmadıkça, sorumlusu istifa etme terbiyesini edinmedikçe hiçbir yere varmamıza imkan yok.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Ne yani, ilgili kisiler yavas hareket ediyor diye, Askeriyeyi senelerdir cikaramiyorlar diye, Sefakoy icin 1 milyar dolar ayirip kamulastirma yapilamiyor diye, Eski bakanin kankisi olan hanimefendiye ait fuar alani ve oradaki otel va. İptal edilemiyor diye, Thy nin büyümesine laf atilmis. Tabi ki ucak siparis edecek, tabi ki hat acacak. Keske 500 ucagi olsa. Daha insanlar turkiye nin modern biryer oldugunu bilmiyorken, thy bilmem kac milyon kisiyi aktarma ile de olsa istanbul a getiriyor. Bir suru insan reklamlar sayesinde istanbula geliyor tatil icin. Döviz geliyor, itibar geliyor, istihdam sağlaniyor, dünyada bir sektörde lafimiz geciyor.... Bu kadar ters bir yazi icin bir kalemde bunlar aklima geldi. Selamlar

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Tolga arkadaşımı kutlarım. Çok cesurca doğruları söylemiş. Maalesef u doğrular 3-5 senedir biliniyor, ancak söylenmiyor-gizleniyor. Atatürk havalimanı, aslında TAV korunacak derken THY bunun cezasını ödüyor. Kısa vade çözüm, Sabiha Gökçen 2. pist ve THY nin kullanımında olacak 3. terminal çözümüdür. Orta vade ise (uzun vade için bekleecek zaman yok) 3. havalimanıdır.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
dhmi sadece çözümü üretemez diğer kurumlarında duyarlı ve yardımcı olması lazım. tabii dhmi de de bu kadraile daha da zor gibi görünüyor. sayın genel müdür hala geniş bakamıyor.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Atatürk Havalimanında simültane iniş/çıkış için musait olan bir paralel pisti yapılabilir. Maaliyeti yüksek olur, bir çok altıyapı çalışmalar gerekeçek (pistin altından geçen bir otoyol tünel gibi), birçok binanın ve belki de arıtma tesisin yıkılmasını gerekebilir ama yine de orada bir paralel pistin inşaat etmesi en doğru çözümüdür

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
Sayin Tolga Turgut'un yazmadigi bir husus var, Turkiye'nin buyume dinamigi insaattir.TR'de ne zaman insaat yapimi azalir, buyume yavaslar.AHL'de bu noktada tam bicilmis kaftan, hic bir ise yaramayan sozum ona iki paralel pist, uzatilan ama yine sonuc vermeyen diger pist, simdide yeni yapilacak 3. paralel pist.Bakin ne kadar is cikti.Sahsi kanaatim yanyana iki pist yapincaya kadar, diger pistin oldugu alana yeni bir terminal ve koruklerle kapasite bir sekilde artirilirdi.Polis okulu oradan kaldirilmali, direk gereksiz binalarda aynen, alin size yeni bir terminal oraya, alttanda yapin tunel, dis hatlar terminalinin oradan gumrukten gecen yolcu eger o terminalden cikicaksa direk oraya gecsin.Gumruge geri otobusle tasiyin yolcuyu.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Misafir ~ 12 yıl önce
yazıdaki en doğru tesbit dhmi kısmıdır.siz istediğiniz kadar uzman getirin kafa yorun avrupa amerikadan örnekler alın..ama bu ülkede dhmi gibi geri kalmış bir kurum olduğu sürece havacılık hiç bir yere ulaşamaz.ve acı olan siyasi otoritenin bunu hala görememesidir.dhmi derhal yeniden yapılandırılmalıdır.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000