Dünyada orta sınıfın da havayolu ile seyahat edebilme imkanına erişmesi yaklaşık 20 seneye dayanıyor. Ülkemize tezahürü ise çok değil yaklaşık 10 yıl... Tabii ki bu evrimin temel nedeni sektörün rekabete daha fazla açılması. Bu noktada da en büyük krediyi aslında biraz da çılgın olarak nitelendirebileceğimiz düşük maliyetli havayolu sahiplerine borçluyuz.
Freddie Laker, Laker Havayolu’nu kurdu, sonunda iflas etti. Ancak daha doğru bir iş planı uygulayan Southwest Havayolları’nın kurucusu Herb Kelleher başarılı oldu. Ülkemizde de aslında girişimci olarak başarılı ancak sonuç itibarı ile başarısız olan İstanbul Havayolları gibi birçok örnek mevcut.
Biz yolcular, aslında tüm bu çılgın havacılar sayesinde bugün neredeyse karayolu ulaşım maliyetleriyle uçağa binebiliyoruz. Havayolları böyle bir evrim yaşarken, dünyadaki diğer yolcular gibi biz Türk yolcular da kültürel bir evrim yaşadık ve yaşamaktayız. Call center veya web sitesinden bilet almayı, telefonumuza biletin SMS mesajı ile gelmesine ne çabuk adapte olduk! Bundan çok değil 10 sene önce kim bilir kaç saatimiz THY büroları veya seyahat acentelerinde kuyruk bekleyerek geçmiştir. Yaprak koçanı halinde olan eski IATA biletleri tarih oldu, alışveriş yaparken uçuş mili topluyoruz, bir destinasyona tercihimize göre 300 Euro’ya veya 1500 Euro’ya uçabiliyoruz…
TEKNOLOJİYİ DAHA FAZLA KULLANMALIYIZ
Havayolu seyahatlerimizle ilgili olarak teknolojiyi daha fazla kullanarak hayatımızı kolaylaştırabiliriz. Örneğin havayollarının web sitelerinden bilet alarak uçuşumuzu daha ucuza mal edebilir, self check-in kontuarlarını kullanarak zaman kazanabiliriz.
Yapmamız gereken en önemli şey iletişim kanallarımızı açık tutmak ve havayollarının yaptığı yenilikleri takip etmek. Ancak maalesef biz Türklerin okuma ve takip konusunda biraz zayıf olduğu istatistiksel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Çevremizde bunları uygulayan kişiler var. Ara sıra havayollarının özel kampanyalarını takip ederek 10 YTL’ye uçan arkadaşlarım olduğunu duyuyorum fakat genele kıyasla sayıları çok az.
Her şeyden önce biz yolcular bilmeliyiz ki, havayolu işletmelerinin mantığı, risklerini azaltan tüketiciyi ödüllendirmek üzere kurulmuştur. Uçuş tarihinizden ne kadar önce bilet satın alırsanız, o kadar avantaj sağlarsınız. Bir havayoluna ne kadar sadık kalır, ne kadar sık uçarsanız o havayolu da sizi o ölçüde indirimli/hediye bilet, lounge kullanma hakkı, rezervasyon önceliği, son dakika upgrade gibi ayrıcalıklarla ödüllendirecektir.
Bu arada bir hatırlatma yapalım. Yaklaşan Ramazan Bayramı için THY, Pegasus, Onur, Atlas, Sunexpress ve diğer tüm havayollarımızda özellikle iç hat uçuşları için kampanyalar var. Son ana kalan bilet fiyatları her zaman en yüksek olur, o nedenle tatilcilerin elini çabuk tutmasında fayda var.
TÜRK BAYRAKLI TAŞIYICILARIN ŞANSI
ABD’de başlayan ekonomik daralmanın Avrupa’da çok fazla hissedilmesi ve artan yakıt fiyatları, iş planı doğru olan Türk bayraklı taşıyıcılarımız için yeni fırsatlar yaratıyor. Türkiye’nin AB üyesi olmaması ve coğrafi avantajları, havayollarımıza doğru değerlendirildiği taktirde o kadar farklı avantajlar getiriyor ki. Avrupa’da birkaç mega havayolu hariç neredeyse tüm havayolları küçülmeye giderken THY, Pegasus ve Sunexpress uçak siparişlerini artırıyor. Şayet AB üyesi olsaydık, Türk sermayedarlarına ait olan taşıyıcılarımızın bu kadar büyüyebileceğini hiç zannetmiyorum. Özellikle THY, Pegasus ve Sunexpress’in sağlıklı büyümesi tüm yabancı analistler tarafından hayranlıkla takip ediliyor.
Bu konjonktürde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün uçuş izinleri ve ikili anlaşmalar konusunda havayollarımızı daha fazla desteklemesi gerekiyor. Çünkü havayollarımız 100 km. süratle konuşurken havacılığı düzenleyen otoritelerin 10 km. ile gitmesi hiç sağlıklı değil. Kanımca havacılık sektörümüzün sağlıklı olarak daha fazla büyüyebilmesinde 2008 ve 2009 kilit yıllar olacak. Türkiye’nin batısından yani Avrupa’dan kaynaklanan havayolu rekabeti azalırken, doğusundan ve özellikle Ortadoğu’dan kaynaklanan rekabet ciddi anlamda artmakta. Orta ve Uzakdoğu’da nüfusun yoğunluğu, tetiklenmemiş pazarlar olması ve nispeten daha ucuz yakıt fiyatları sebebiyle rekabet rüzgarının doğudan daha sert eseceğini düşünüyorum.
Tolga Turgut
Yorumlar