Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’de çalışanların iki ayrı işkolunda değerlendirilmesine yönelik bir karar almıştı. Kararın ardından Hava-İş yaptığı ilk açıklamada, AirportHaber’in yayınladığı karara ilişkin belgenin gerçeği yansıtmadığını belirtmiş ve yapılan haberi yalanlamıştı. Ardından yine Hava-İş kendi sitesinden yaptığı açıklamayla kararın doğruluğunu kabul etmişti.
Hava-İş son yaptığı açıklamada ise hem alınan işkolu kararını sorguladı, “Teknik A.Ş. işyerinde çalışanlar mutsuzluk ve gelecekleri ile ilgili umutsuzluk içine sokulmuş işyerinde iş barışı bozulmuştur” diyerek Türk Hava Yolları Teknik A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Bilal Ekşi hakkında ağır suçlamalarda bulundu.
İşte Hava-İş tarafından yapılan o açıklama:
Değerli Basınımız ve kamuoyumuza
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Türk Hava Yolları Teknik A.Ş işyeri ile ilgili verdiği İŞKOLU TESBİT KARARI ülkemizdeki çalışma hayatı hukukunun güvenirliğine indirilmiş bir darbedir.
Bu karar aynı zamanda işçi işveren ilişkilerinde İLO normları çerçevesinde tarafsızlık rolü üstlenmesi gereken hükümet bürokrasinin nasıl siyasi bir yanlılık içine girdiğinin de göstergesidir.
THY Teknik A.Ş işyeri 2500’e yakın üyemizin olduğu Ortadoğu’nun en büyük ve önemli uçak bakım merkezidir. 2006 yılına kadar THY A.O’nun bir bölümü olan Teknik Yardımcılık THY A.O’nun 24 Mayıs 2006’da kamu statüsünü sona erdiren 3. Halka arzından bir gün önce ÖİB kararı ile THY A.O dan bölünerek ayrılmış ve %100 THY A.O sermayesiyle yeni bir tüzel kişilik kazanmıştır.
İşte bu esnada THY Teknik A.Ş işverenliği 2006 yılı Ağustos ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yeni tüzel kişiliğin hangi işkoluna gireceği yönünde başvuruda bulunmuş, böylelikle Bakanlık gerekli teftiş işlemlerini yaparak THY Teknik A.Ş işletmesinin 21 sayılı Hava Taşımacılığı işkoluna girdiğini karar altına alarak resmi gazete yayınlamış, süresi içinde bu karara itirazda bulunulmadığından İŞKOLU TESPİT KARARI KESİNLEŞMİŞTİR.
Sendikamız buna dayanarak 2007 yılında bu işyerinde 1. Dönem toplu iş sözleşmesi imzalamış ve yetkili sendika olmuştur. Sendikamız 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe girecek 2. Dönem toplu iş sözleşmesi için bakanlığa çoğunluk tespiti için başvurmuş, işte tam bu esnada THY Teknik A.Ş işvereni ve Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Çelik-İş sendikası birlikte bu işyerinin hava taşımacılığı değil metal işkoluna girdiği yönünde itirazda bulunmuştur.
Bakanlık 2 yıl önce kendi müfettişlerince hazırlanan rapora göre tespit edip kesinleştirdiği işkolu tespit kararına rağmen, bu itirazları işleme koymuş, tekrar teftiş yapmış ve yeni bir rapor hazırlatmış 11 Mart 2009 tarihinde resmi gazetede yeni bir İŞKOLU TESPİT KARARI yayınlamıştır.
Bu karar, THY Teknik A.Ş’de az sayıda işçinin bulunduğu bölüm Hava Taşımacılığı işkolunda, diğer bütün bölümler metal işkolundadır şeklinde verilmiş içinden çıkılması güç karmaşa ve kaos yaratan bir karardır. Bu kararın amacı THY Teknik A.Ş’de konuyu hukuk sürecinde içinden çıkılmaz hale getirerek , bu işyerinde toplu iş sözleşmesi yapılmasını engellemek ve Hava-İş sendikasın gücünü kırmaktır.
Çalışma hayatı hukukunda kara veya beyaza bazen gri denilebilir, ancak beyaza, kara denildiğine ilk kez bu İŞKOLU TESPİT KARARI ile şahit olunmuştur. BU işkolu tespit işleminin her safhası skandaldır. Şimdi kamuoyu önünde soruyoruz ;
Bakanlık müfettişleri karar vermek üzere gezdikleri uçak bakım merkezinde teftiş yaparken torna, matkap, kaynak makinesi, vinç gibi araçlara rastlamışlarda, yoksa, uçak motoru, uçağın iniş takımları, uçağın fren üniteleri, uçağın yedek güç ünitesi, uçağın gövdesi, uçağın radarı, uçağın uçuş göstergeleri, uçağın kanatları, uçağın yakıt tankları, uçağın koltukları, uçağın lastikleri gibi parçaları hiç görmemişler midir ?
Yoksa teftiş esnasında işveren, uçak ve parçalarını başka bir yere mi kaçırmıştır, müfettişlere uçak bakım teknisyenleri, mühendisler yerine yoksa taşeron firma elemanlarını mı göstermiştir?
Bu itiraz yapıldığında Çalışma Genel Müdürü olan sayın Fikret Şöhret neden görevden ayrılmıştır. Kendisi bu işyerinin Hava Taşımacılığı işkoluna girdiği ve itirazların işleme konulmaması yönünde işlem yapmış mıdır?
Hava-İş sendikası 30 Ekim 2008 de çoğunluk tespiti başvurusu yaptığında bu başvuru Bakanlıkça işleme alınarak resmi kayıtlarda sendikamıza çoğunluk tespiti verilmesi karar altına alınmış mıdır?
Kayıtlarda bu işlem var ise sendikamıza çoğunluk tespiti verilmemesi emrini kim vermiştir?
Bakanlığın resmi kararında THY Teknik A.Ş İstanbul Hangar işyeri diye geçen işyeri İstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü kayıtlarında resmi bir işyeri olarak tescil edilmiş midir?
Edilmemişse müfettişler olmayan bir işyerini mi teftiş etmişlerdir? Ya da işveren müfettişleri yanıltıcı bir bilgi mi vermiştir?
Hava Taşımacılığı yer hizmetleri, uçuş operasyon hizmetleri, bakım hizmetleri ve diğer destek hizmetleri ile bir bütündür. Bu bütünlük ile emniyetli bir havayolu taşımacılığı yapılabilir. Bu nedenle Çalışma Bakanlığı işkolları tüzüğünde hava taşımacılığını “Hava ve havacılığın yer ve yerüstü işleri ile hava taşıtlarında yapılan her türlü işler ve uçakla ilaçlama işleri “ olarak ayrı bir işkolu olarak belirlenmiş, hatta 13 no’lu Metal İşkolu tarifinin içine parantez içinde “(deniz, demir ve hava yolları madeni taşıma araçları hariç), ibaresi ayrıca konulmuştur. Bakanlık müfettişleri bu kararı işkolları tüzüğüne rağmen mi vermişlerdir?
Bakanlığın bu kararının nasıl bir skandal olduğunu son bir örnekle sizlere anlatmak istiyoruz. Daha geçtiğimiz günlerde kamuoyumuzda derin bir üzüntü uyandıran elim Amsterdam uçak kazası ön raporunda arıza yapması nedeniyle uçağın düşme nedenleri arasında sayılan radyo altimetre cihazlarının tamir edildiği bölümlerin bile metal işkolunda olduğunun tespit edilmesi ülkemizdeki bilimdışı anlayışın nasıl ısrarla sürdürüldüğünün de kanıtı değil mi? Bakanlık yaptığı bu işkolu tespit kararı uçuş emniyetinin en temel öğesi olan uçak bakım merkezini metal işkoluna sokarak nasıl bir tehlikeli iş yaptığının farkında mı acaba?
YA DA BÖYLESİNE YASALARA, MEVZUATA, GERÇEKLERE, BİLİME, AKLA, ULUSLAR ARASI KURALLARA AYKIRI KARAR ALABİLME CESARETİ VE SINIR TANIMAZLIĞIN ARDINDAKİ DÜRTÜ VE GÜÇ KİM?
BU HUKUK VE SINIR TANIMAZLIK SADECE HAVA-İŞ SENDİKASINA VE THY YEKNİK ÇALIŞANLARINA YAPILMIŞ BİR HAKSIZLIK DEĞİLDİR. BU TÜKETİCİLER ANLAMINDA TÜM UÇAK YOLCULARIMIZA DA YAPILMIŞ EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR. BU KONUDA SENDİKAMIZ TÜM UYARILARINI YAPMIŞTIR.
TEKNİK AŞ İŞYERİNDE ÇALIŞANLAR MUTSUZLUK VE GELECEKLERİ İLE İLGİLİ UMUTSUZLUK İÇİNE SOKULMUŞ İŞYERİNDE İŞ BARIŞI BOZULMUŞTUR. GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BİLAL EKŞİ ÇALIŞANLARI BİZZAT TEHDİT VE CEZALARLA YOĞUN BİR BASKI İÇİNDE ÇALIŞMAYA ZORLAMAKTADIR. UÇUŞ EMNİYETİ TEMEL ALINACAĞINA PARA KAZANACAĞIZ TEMEL ALINMAYA BAŞLANMIŞTIR. BU AŞAMADAN SONRA BU İŞYERİNDE OLUŞABİLECEK HER OLUMSUZLUKLA İLGİLİ TÜM SORUMLULUK BÖYLESİNE KAOS YARATAN BİR KARAR VEREN ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞININ OLACAKTIR.
SAYGILARIMIZLA
HAVA-İŞ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU
Yorumlar Tüm Yorumlar (32)