Ali Gülçiçek’in Airporthaber’e yaptığı açıklamadan satır başları şöyle:
APRONA NASIL GİRİYOR?
ID kartım iptal edildi. Grevde olduğum için iş akdim askıda. ID basarak girilen genel müdürlük ve ofis kısmına girebiliyoruz. Genel müdürlükte kimliğimle misafir olarak girebiliyorum. Bunu grevde olan herkes yapabilir. Grev var ama lokavt yok insanlar çalışıyor. Lokavt olsaydı buraya yasada belirtilen işçiler dışında giremezdik. İş devam ediyor ben de orada çalışan arkadaşlarımın adını verip girebiliyorum. Kayıtlarda vardır bu zaten. Apron kartım var DHMİ’nin verdiği. Apron kartıyla girebiliyorum. Apron kartı olan herkes girebilir. Çay saatlerinde yemek saatlerinde izin alarak konuşma yapıyoruz. Bahadır Altan THY’de çalışmıyor ama o bile girebiliyor. Konuşma yapabiliyor. Bu esrarengiz birşey değil. Bunu yapan da işverenci değil. Atilay Ayçin 20 yıldır bunu herkese söylüyor. Dün yanında olanlara bugün işverenci diyor. 4 buçuk aydır grevde olan bir kişiye saygı duymaları gerekirken bu karalamaları yapmaları nasıl bir noktada olduklarını gösteriyor.
TOPLU SÖZLEŞME VE 305 KONUSU
Toplu sözleşme ideale yakın imzalansa bile uygulanıp uygulanmayacağı önemlidir. İşveren kafasına göre hareket ediyorsa sen sözleşmede lehinde maddeler imzalatsan ne olur? Geçmişte TİS’e aykırı bir çok değişiklik yapıldı, o zaman neden kimse itiraz edemedi? 8 Temmuz’daki basın açıklamamızdan sonra 7 bin broşür dağıttık. 3000-4000 çalışanla yüzyüze geldik. Bize yöneltilen en çok soru “ Grevin sonu ne olacak? Sendikanın toplu sözleşmeye gitme gerekçesi olan 305 konusunda ne yapacaksınız? “ 305 konusu bizim ve işverenin ortak derdi olmalı. İşbarışı açısından bu psikolojik havanın kaldırılması açısından bu olmazsa olmaz. Ben işverenin geri dönüş konusunda adım atacağını düşünüyorum. Bu yaraları birlikte tedavi etmemiz lazım. Biz de elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Seçilirsek bu psikolojik ortamın kalkması ve iş barışının sağlanması için uğraşacağız, 305 sorununu çözeceğiz, grevi de noktalayacağız. Kaos ortamını bitireceğiz.
DELEGE LİSTELERİNİ THY’NİN HAZIRLADIĞI İDDİASI
Aşağılıkça bir dedikodu. Uçuş işletmedeki listeleri kokpit ve kabindeki arkadaşlarımız yapıyor. Erdal Dilaver, İzzet Levi ve Ramazan İlhan oradaki listeleri yapan arkadaşlarımız. Uçuş İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Asaf Bora ve Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim’in bizim listelerimizi hazırladığı iddiaları safsatadır.
DIŞARDAN DELEGE SEÇİMİ
THY dışındaki şirketlerden üye kabul edilip delege seçtirilmesi yasa gereği olağan bir şey. Hava İş’in THY ve Teknik A.Ş dışındaki şirketlerden delege avına çıkması ile Çelik İş’in yaptığı ahlaksız girişimin birbirinden farkı yoktur. Biri sendika seçimleri için diğeri yüzde 3 barajını aşmak için ahlak dışı yöntem kullanıyor. 2009 yılında Hava İş mevcut yönetimi seçimi yasal olarak kazandı ama meşru mudur, değildir. Buradaki durum da aynen böyle... Gökkuşağı Hareketi’ndeki Bahadır Altan’ın durumu da böyledir. THY’den atıldı Pegasus’a geçti. Bunu normal karşıladık ama üzerinden 4 yıl geçti. Sendikal mücadele vermek saygı duyulması gereken harekettir ama bir de kendine bakmak lazım. Tutarlı olmakta fayda var.
FİNANSMAN NEREDEN SAĞLANIYOR?
50 kişilik çekirdek kadromuz var. Arkadaşlar her ay maaşlarından kazançlarına göre aidat ödüyorlar. Bir yıldan bu yana topladığımız parayla broşürlerimizi bastırıyoruz. Eski bir sendika temsilcisi Aziz Kondur’a ait ABS Matbaa’da bastırıyoruz. 8 bin broşür bastırdık, 2 bin 850 TL ödedik. Broşürleri THY’nin matbaasında bastırdığımız iddiaları en hafif deyimiyle alçakçadır.
SEÇİM TAKVİMİNDEKİ OYUNLAR
Yasa gereği seçim takviminin belirnlenmesi ve yürütülmesi Hava İş yönetiminin yetkisindedir. Ama sendika yönetimi her zamanki gibi bir takım oyunlar yapmaktadır. Şube seçim tarihini bayramdan bir gün öncesine ve bir gün sonrasına getirerek katılımı düşürmeyi hedefleyerek kendi lehine bir avantaj sağlamak düşüncesindedir. Hafta içi çalışma saatine seçim koyarak çalışanların mesaiden dolayı oy verememesini sağlamayı amaçlamaktadır. İstanbul’daki 23 Eylül’de başlayacak delege seçimlerine üç gün kaldı ama hala hangi işyerinde hangi birimde hangi gün yapılacağı belli değil. Bunları yaparak muhalefetin örgütlenmesini kırmaya çalışıyorlar. Kulağımıza gelen duyumlara göre uçuş işletmede yapılacak seçimlerde sandığın grev yerine veya sendika kurulması planlanıyor. Böylelikle uçuş işletmedeki 8 bin çalışanın demokratik oy kullanma hakları ellerinden alınıyor. Uçuş işletmede sandık en az iki gün, teknikte 24 saat kalmalıdır. Bu konuda sendikayı yanlıştan dönmesi için uyarıyoruz. Herkesin demokratik hakkını kullandığı bir seçim örgütlülüğün en önemli gerekçesidir.
MUHALİF GRUPLARA ÇAĞRI
Reform hareketi sendikacılığı bilmiyor. Başarılı olma şanslarının olmadığı açıkça görülüyor. Onların yapacağı tek şey Emek Meclisi’ne destek vermektir. Gökkuşağı Hareketi’ni destekleyenler için de aynı çağrıyı yapıyoruz. Şu anda en güçlü, kazanmaya en yakın biziz. Geleceği doğru teşhis eden ve doğru bakan en doğru ekibiz. Bütün muhalif grupları Emek Meclisi çatısı altına çağırıyoruz. Muhalif grupların fazla olması mevcut yönetimin ekmeğine yağ sürer.
Yorumlar Tüm Yorumlar (26)