Airport TV Genel Yayın Koordinatörü Ali Kıdık’ın hazırlayıp sunduğu ‘Sorun Cevaplasın’ yine birbirinden ilginç konular değindi.
Türk Hava Yolları’nın özel havayolu şirketlerinden transfer ettiği pilotlara değinerek konuya başlayan Bolukçu; ‘Bu konu sürekli gündeme geliyor ama bir arpa boyu yol gidemedik. Bizler pilot yetiştirmeliyiz. Eğer yetiştirdiğimiz pilotlar yetmiyorsa yabancı pilot almalıyız. Biz Candan Karlıtekin ile yaptığımız bir toplantıda transfer yapmayacaklarını ve işi bırakan yada işten ayrılmak zorunda kalan pilotları tercih edeceklerini söylemişti. Bu konuda çok iyi niyetliydiler. Tabi ki giden pilotları zorla tutacak değiliz. THY çağırdığı için giden pilotlar olursa tabi ki üzülürüz ama yapacak bir şey yoktur. Ama en azından aldığı eğitimin bedelini ödemesi gerekiyor. Bir pilot özel bir şirkette çalışmak için başvuru yapıyorsa aynı zamanda THY’ye de başvuru yapıyor. Günü gelip THY çağırınca da gidiyor” dedi.
THY’nin yabancı pilot alımına da değinen; “Çok doğru bir karar. Türkiye’de Boeing 777 kullanacak pilot yoksa yabancı pilot alırsınız. Destekliyoruz” diye konuştu.
TÖSHİD BAŞKANLIK DURUMU
Töshid 19 havayolu ve toplamda 34 üyenin bağlı olduğu bir dernektir. Bizim Töshid’de başkan olma gibi bir sevdamız yok. Çünkü 7 milyar dolar cirosu olan bir dernekten bahsediyoruz ve amacımız her zaman faydalı olmaktır. Başkanlık bir nöbet değişimidir. Töshid’e üye olmak için bir havayolundan 4500 lira alıyoruz. Genel havacılık alanında üye olmak isteyen arkadaşlarımız varsa bu ücret onlar için çok daha cüzidir.
KRİZİN HAVACILIKTAKİ ETKİSİ
IATA Başkanı Giovanni Bisignani havacılığın 5 milyar dolar zarar ettiğini açıkladı. Bizdeki durum da Avrupa’daki durumlar eşdeğer. Örneğin 2007’deki kârı 2008’de yapamadık. Nedenleri de petrol zamları. 10 yıldır Hac uçuşları yapıyoruz. Bu ülkemize 38 milyar dolar kazandırdı. Ama kriz havacılıktaki durumumuzu da etkiliyor. Önlem almamız gerekiyor. Boş koltukları değerlendirmemiz gerekiyor. 2 uçaklık bir şirket bile her sabah dükkanını açtığında 30 bin dolar parası gidiyor. Kurtuluş Arabistan’da değil elbette. Biz uçaklarımızı Bangladeş, Dubai, Pakistan’a da verdik. Ama durumu iyi değerlendirmek gerekiyor. Avrupalı da zor durumda. Onların da uçakları yerde.
Çalışanların maaşlarındaki zam konusuna da açıklık getiren Bolukçu; “Biz çalışanlarımıza performans primi verdik. Bunu kimsenin yaptığını sanmıyorum. Maaşlarını da zamlarını da hep gününden önce vermeye gayret ediyoruz” dedi.
HAVAYOLU ŞİRKETLERİ NEDEN ZARAR EDİYOR?
Eğer yaptığınız işte yalnızsanız zarar etmezsiniz. Havaalanına konduğunuzda para veriyorsunuz. Yolcu havalimanından geçtiğinde para veriyorsunuz. Uluslar arası uçuşlarda para veriyorsunuz. Ama havaalanı yada handling şirketleri için bu durum söz konusu değil. Onların kârı uçakların uçma sayısına bağlıdır. Bir havalimanının zarar etmesi için yan yana birkaç tane havalimanının olması gerekir. Bu da mümkün değil. Onlar az kâr etse bile biz zarar eden taraf oluyoruz.
YENİ BİR ŞİRKET KURULUYOR
THY’nin uçmadığı frekanslara uçmamız gerekiyor. Bunun dışında Rusya ile yeni bir anlaşma yapacağız. Yeni bir havayolu şirketi kuruluyor. Türkiye ağırlıklı olmak üzere bir çok noktaya uçacak. Türki Cumhuriyetlere uçmamız gerekiyor. SHGM de bu anlamda çalışmalarını sürdürüyor. İkili anlaşmalarla bu isteğimiz sağlanabilir.
TÜRK HAVACILIĞI’NIN DURUMU
Türk Havacılığı için önemli olan şey tanıtımdır. Bizim ile Avrupa arasında tanıtım anlamında yüzde 100’lük bir fark vardır. Rakipler daha atak olursa biz başarısız oluruz. Onların önüne geçmemiz lazım. Bu da planlama yapmaktan ve uçaklarımızı uçurmaktan geçiyor. 1998’de 1 milyon yolcu getiriyorduk. O zamana göre çok iyi bir rakamdı. Bu oranları yakalamak gerekiyor. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın kendi uçağını kendi otelini tercih etmesi lazım ki açığı kapatabilelim.
Low Cost konusuna da değinen Onur Air Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu; “Bu yöntem 95 yılından beri uygulanıyor. Şimdi ise yeni yöntemler tercih ediliyor. 1 liradan başlayan fiyatlar var. Tabi ki bunlar belli promosyon uçuşların bedelleri. Türkiye’de ilk uygulayan şirket biziz. O zamanlar uçakların bakımları yapılmıyor, benzin yerine su kullanılıyor diye eleştiriler, suçlamalar yapılmıştı. Ama o zaman bizi eleştirenler şimdi aynı yöntemi uyguluyor. Ayrıca bu sistemi uyguladığımız için kabin memurlarımıza temizlik işlerini yaptırdığımız da söylendi. Ama böyle bir şey söz konusu değil. First Class’ta da Low Cost’ta da kabin memurları yolcunun yediği yada içtiği şeyin boşlarını kaldırır. Bu temizlik değildir. Onları temizlik işleri yada sadece ikramdan sorumlu olarak görmemek gerekiyor. Onlar hem sağlıklı hem de güvenli uçuşlar için yardımcı olan çalışanlarımızdır” diye konuştu.
Uçak içindeki ikram ücretleri hakkında bir soru gelmesi üzerine Bolukçu; “Biz suyu ücretsiz veriyoruz. Ama bunun dışındaki ikramlardan ücret alıyoruz. Pahalı olduğu söyleniyor ama içinden bakarsanız, mantıklı fiyatlar olduğunu göreceksiniz. Çünkü dışarıda 10 kuruşa edindiğiniz su, uçak içine girdiğinde 2 liraya mâl oluyor, bu nedenle biz de kâr edebilmek için 3 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Yolcu yiyeceğini kendi getirip yerse buna da karışma hakkımız yok” dedi.
Teknik Hangar’ı açma konusunda ısrarlı olduklarının altını çizen Bolukçu, arzu ve isteklerinin bu yönde olduğunu yakında yapılacak ihaleye mutlaka katılacaklarını belirtti.
2009 REZERVASYONLARI
Avrupa’da fuarlar olacak. Biz de rezervasyonlarımızı aldık. Bir aksilik olmazsa uçacağız. Ama tur operatörleri 2008’den daha az olabileceğini söylüyor. Bu nedenle 2008’i yakalarsak bu büyük bir başarı olacaktır. Rakipler çok hızlı. Bu noktada Turizm Bakanlığımıza iş düşüyor. Mutlaka tanıtım yapmamız gerekiyor. Alternatifler üretmek zorundayız. Her şey dahil sistemi önümüzdeki yıl bize şans getirecektir. Turisti kullanmak yada ondan faydalanmak gibi bir düşünce olmamalıdır. 21 milyon turisti biz böyle yakaladık. Böyle de artırmaya devam edeceğiz. Ben yurt dışında da tatil yaptım. Ama bizim ülkemizdeki hizmet kalitesini ve misafirperverliği hiçbir yerde bulamazsanız.
HAVACILIK KANUNU TEKLİFİ
Havacılık kanunu teklifini istemediği yönünde çıkan söylentilere yanıt veren Bolukçu; “Böyle birşey yok. Ben karşı değilim. Aksine yürürlüğe girmesi benim açımdan daha iyi olur. Ama kanunun kanun gibi olması gerekir. Çıktıktan sonra değiştirme şansımız yok. İçi dolu olmalı. Töshid’de Başkan olduğum dönemde katıldığım toplantılarda önüme konulan taslak çok başarılı değildi. Ben istekliydim ama benim kadar istekli olan yoktu. Bu nedenle doğru bir taslak halini aldığı zaman bu kanunun en büyük destekçisi olurum” dedi.
Çalışanlarının Sendikaya üye olması konusundaki fikirlerini belirten Genel Müdür Bolukçu, “İsterlerse tabi ki olabilirler. Ama zaten hakları mevcut. İstemedikleri bir şey olduğunda açıkça söylüyorlar” diyerek sözlerini noktaladı.
Yorumlar