HAVA-İŞ ÜYELERİNE VE KAMUOYUNA
Hava-İş Sendikamızın 27. Olağan Genel Kurulu sona erdi. 06 Kasım 1989 yılında Hava-İş Başkanı olan Atilay AYÇİN, 24 yıllık iktidarını kendisini ibra etmeyen yeni yönetime gönül rahatlığı ile devretti ve gitti.
GENEL KURULA GİDERKEN NELER YAŞANDI?
Bu Genel Kurul, sendikal bürokrasi ve işverenin işçiler üzerinden yürüttüğü çıkar politikalarına kurban edilmiştir. 15 Mayıs 2013’de başlayan ve sendika üyelerinin büyük çoğunluğunun katılmadığı başarısız bir grev ortamında; sendikal bürokrasi iktidarını sürdürmek için ‘ya beni seçeceksiniz ya da sizi işverene teslim ederim’ diyerek, yasaların verdiği yetkilerle seçimleri sabote etmiştir. Delege seçimlerini yöntem bakımından ahlaksız bir boyuta taşıyarak yaşanacaklara davetiye çıkarmıştır. İşveren, kendi yanında olmayacak muhalif guruplara tehdit ve baskılar yaparken, sendikal bürokrasi ise ellerini ovuşturmuş ve bundan medet ummuştur.
Genel Kurul öncesi işçilerin sendikal bürokrasiye ve işverene karşı “muhalefet birlikte hareket etsin” yönündeki talebi, Bahadır ALTAN tarafından sabote edilmiş ve birlikte hareket edilmesi talebi karşılık bulamamıştır.
Hava-İş üyeleri ve Türkiye sendikal hareketi bu Genel Kurulu ve yaşananları unutmayacaktır!
DELEGE SEÇİM SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Reform Hareketi: Başından sonuna kadar işverenin istediği doğrultuda hareket etti. Liste çıkardığı tüm birimlerde tek alternatif olarak seçimleri kazandı.
Gökkuşağı Hareketi & İşçi Komitesi: “İşçi Birliği” adı altında sadece Uçuş İşletme’de seçimlere girdi ve seçimleri kazandı.
Emek Meclisi: Teknik A.Ş. seçimlerinde, işveren ve Gökkuşağı Hareketi içerisinde yer alan TALTA Başkanı Yavuz GÜVER’in teknisyenleri arayarak tehdit etmesi sonucu Teknik A.Ş. delege seçimlerden çekildiğini açıkladı. Ankara Şube seçimlerini kazandı ve Antalya Şube seçimlerini kaybetti. Uçuş İşletme seçimlerinden sonra başta Genel Müdürlük olmak üzere Emek Meclisi üyelerine ve delege adaylarına işveren tarafından yapılan baskılar sonucu tüm seçim süreçlerinden çekildi.
Değişim Hareketi (Güç Birliği): Sadece THY Hat Bakım’da seçimlere katıldı. Buradaki seçimlerde adını değiştirerek Reform Hareketi ile birlikte ‘GÜÇ BİRLİĞİ’ olduklarını açıkladı. Seçimleri büyük farkla kazandı.
GENEL KURUL SALONUNDA NELER YAŞANDI?
Atilay AYÇİN Yönetimi: Yaşanan tüm olumsuzlukları hiç üstüne almadan 24 yıllık iktidar değil de, 24 yıllık muhalefet gibi davranarak kendi kirliliğini temizlemeye çalıştı. Hava-İş ve Türkiye Sendikal Hareketi tarihine ibra edilmeyen bir yönetim olarak geçti.
Gökkuşağı Hareketi (Bahadır ALTAN): Genel Kurul gecesi saat 24:00’de açıklama yaparak Uçuş İşletme delegelerinin Genel Kurula katılmayacağını açıkladı. Uçuş İşletme personelinin oy vererek yetkilendirdiği ve yaklaşık on bin çalışanı temsil eden 95 delegenin çok büyük çoğunluğu, Hava-İş Genel kuruluna katılmadı.
İşçi Komitesi: Delege seçimlerinden sonra Bahadır ALTAN’ı tek adamlıkla ve demokratik olmamakla suçladı ve Gökkuşağı Hareketi’nden ayrıldı. Genel kurula katıldı ve izledi.
Emek Meclisi: Genel kurula Ankara Şubemizden gelen 5 delege ile birlikte katıldık. Emek Meclisi’nin aldığı karar doğrultusunda, herhangi bir gurubun veya kişinin desteklenmesinin Genel Kurul açısından sonucu değiştirmeyeceği görüldüğünden, delegelerin özgürce kendi iradeleri ile oylarını kullanmaları sağlanmıştır. Emek Meclisi içerisinde yer alan hiçbir arkadaşımız Reform Hareketi, Değişim Hareketi, Güç Birliği veya Atilay Ayçin’in olduğu bir listede yer almamıştır.
Değişim Hareketi: Reform Hareketi ile birlikte Güç Birliği olarak yönetimi oluşturdu, 9 kişilik yönetim kuruluna 2 üye ile dahil oldu.
Reform Hareketi: Toplamda 133 oyla Genel Kurulu kazanarak 24 yıldır iktidarda olan bir yönetimi devirdi. Genel Kurul’a hiç bir öneri sunmadı ve sendikal politikasını anlatan tek bir cümle kurmadı. İki defa el kaldırdı; birincisinde divan başkanını seçti, ikincisinde Atilay AYÇİN ve yönetimini ibra etmedi.
Emek Meclisi olarak, delege temsiliyeti olan muhalif gurupların, başta orada bulunan ve bugüne kadar sendikalarının yanında duran, türlü zorluklara rağmen direnmeye devam eden grevci arkadaşlarımız, 305 ve diğer konularla ilgili bir şeyler söylemelerini beklerdik ama maalesef söylenmedi.
Değerli Arkadaşlar, bu açıklamayı Bahadır ALTAN’ın köşe yazarlığı yaptığı Airkule Haber Sitesinde çıkan yalan, yanlış ve art niyetli açıklamalar nedeniyle yapmak durumunda kaldık. Bu gerçekleri tüm kamuoyunun ve Hava-İş üyelerinin bilgisine sunuyoruz.
YAŞANAN NEDİR? SONUÇ NE OLMUŞTUR?
Hava-İş 27. Olağan Genel Kurulu; bir işçi Genel Kurulu değil, hazırlanmış, kurgulanmış bir devir teslim töreni haline getirilmiştir. Bu kurgulamanın baş aktörü işveren, yardımcı oyuncuları ise Atilay AYÇİN ve Bahadır ALTAN’dır.
Emek Meclisi olarak, yaşanan ve yapılan baskılar karşısında yeterli direnç ve örgütlülüğe sahip olmamamız bizim için de sorgulanması ve çözülmesi gereken bir durumdur. Bu da yaşanan süreçle ilgili çıkardığımız bir derstir.
Emek Meclisi olarak; kaos ve kargaşa sürecinin bitmesi gerektiğini, çalışanların ortak çıkarları doğrultusunda birlikte mücadele ile taşeronlaştırma başta olmak üzere tüm zorluklara karşı koyabileceğimiz, demokratik ve temiz bir sendikaya ihtiyacımız olduğunu ve bunların da Emek Meclisleri ile mümkün olabileceğini tüm çalışanlar ve kamuoyu ile paylaştık. Bugün yine aynı noktadayız ve mücadelemize işçilerin içerisinde, Sivil Havacılık sektörünün her alanında devam edeceğiz.
Ön yargılı değiliz ve öyle de davranmayacağız. Çalışanların büyük çoğunluğunun, kamuoyunun ve Hava-İş üyelerinin (reform delegeleri dahil) yaşanan Genel Kurul ile ilgili yargısı açıktır. Giden yönetim sendika ağası, gelen yönetim ise işverenin adamlarıdır. Biz, Emek Meclisi olarak işçiler lehine yapılacak her olumlu hareket ve kazanımın sonuna kadar yanında ve destekçisi olacağız. Çalışanları örgütsüz, işverenin insafına terk eden ve işçi kimliği yerine sendika bürokratı olmayı kendisine uygun görenlere karşı dün olduğu gibi bugün de karşı koyacağız ve karşısında olacağız.
Saygılarımızla,
EMEK MECLİSİ
HAVACILIK BÜYÜYOR, ÖRGÜTLÜLÜK DE BÜYÜYECEK……
Yorumlar Tüm Yorumlar (30)