Havayolları Emekli Kabin Memurları Derneği'nden yapılan o açıklama;
Adından da anlaşıldığı gibi derneğimiz Yönetim Kurulu üyeleri ve üye çoğunluğu THY ağırlıklı olarak en az 20 yıl uçarak en üst kademede emekli olmuş arkadaşlardan oluşmaktadır.
Mesleğimizin diğer mesleklerden farklı olarak;
1.Basınç derecelerinin sürekli değişebildiği , doğal olmayan bir basınçlı ortamda,
2.Suni Oksijen solunumlu bir ortamda,
3.Sürekli aynı havanın elyaftan filtre edildiği kansorejen klimatik bir ortamda,
4.Uçaktaki mevcut elektronik aletlerden ve kargo bölümünde taşınanlardan yayılan radyasyon ve de Kozmik radyasyona maruz kalarak,
5.Enlem ve boylamların yarattığı bioritim değişiklikleri,
6.Coğrafi iklim değişiklikleri,
7.Saat farkları (ki bu bir Doğu bir Batı olmakla dengeler tamamen bozulmakta),
8.Bedensel mesleki hastalıklara yatkınlığı (organ sarkmaları, tansiyon, kan dolaşımı bozuklukları, travmatolojik olgular ve gebelite düşük tehdidi),
9.Düzensiz uyku, düzensiz beslenme, bir periyoda bağlı olmayan değişken çalışma ve istirahat süreleri
açılarından farklılıklar göstermektedir.
Gelişmiş ülkelerde gerek havayolu şirketleri, gerek sosyal sağlık birimleri tarafından uçuculara özel klinik ve rehabilitasyon merkezleri olmasına karşılık, ülkemizde Kabin Memurları hem bu olumsuz sağlık koşullarında çalışmakta , hem de olası sağlık problemlerinde yönetimlerin baskıcı tutumu ve iş kaybı korkusu nedeniyle hakları olan rapor veya mazeret izinlerini kullanmakta çekincelidirler.
Sırf bu nedenlerle işlerine son verilenler veya henüz çalışabilecekken zorunlu emekli edilenler hem iş kaybının yarattığı, hem de kendilerini yararsız , verimsiz hissetmenin verdiği psikolojik çöküşlerle, öncesinde sadece sağlığını tehdit eden bir durum iken akabinde direkt sağlığını yitirmek olarak tablo şekillenmektedir.
Özel Havayollarında uçanlar için bu tablo daha da ağır olabilmekte, başlangıçta yaptıkları kontrata bağlı olarak, herhangi bir nedenle çalışamamazlık durumunda işverene kontratta öngörülmüş tazminat miktarını ödemek zorundadırlar.
Bu mesleğe özgü meslek hastalıkları saptanması gerekirken, iş kanununda yeri olmamasından dolayı yalnızca kanunda tanımlanmış meslek hastalıkları değerlendirilmeye alınmaktadır.
Yıllardır Sivil Havacılık Kanunu çıkarılması , mesleğin yasalar önünde tanımlanması için uğraşlar verilmesine rağmen, gözardı edilerek, savsaklanarak, sektördeki işverenlerin istedikleri gibi davranmalarına göz yumulmakta, grev yasağı onamadan geçirilerek Sivil Havacılık Kanunu dikkate alınmamaktadır.
Üstelik bu yıllara kadar en az lise mezunu olması şart koşulurken, bu çıta yükseltilerek henüz Meslek Lisesi bölümleri oluşturulmamışken, Yüksek Meslek Okullarında Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri bölümleri açılmış, birileri nemalandırılmış ve Eğitmen kadrosuna (istisnalar dışında) Eğitim Fakülteleri (konu ile ilgisi hiç olmayan bölümlerden) mezunları atanmıştır.
Çok güncel olarak Kabin Memurları Aircraft Security eğitimlerini IATA nın denetiminde en gelişmiş şekillerde almışlarken , SHGM de bu konuda Eğitim bekleyen Eğitmen olacak Polis Teşkilatı mensupları ortalama yüz kişinin olduğu söylemler arasındadır.
Buna karşılık mesleğinde en üst seviyelere gelmiş, eğitmenlik de dahil idari ek görevlerde bulunmuş, en az 20 yıllık iş deneyimi , bilgisi, birikimi olan arkadaşlar şirket kapısına konmakta ve dışarda atıl vaziyette yasal emeklilik yaşlarını beklemektedirler. Çalıştıkları sürece çeşitli meslek tanımlarını içeren parçalardan oluştukları halde, henüz 40- 45 yaşında dağılmış yap-boz parçaları gibi hiçbir sektörde iş bulamamaktadırlar.Buna yıllar boyu sağlıksız çalışma koşullarının yarattığı sağlık problemlerinin özellikle kadınlarda erken menapoz ile birlikte kabus gibi çöküşü eklenmekte ve savunmasızlıkla özellikle meme-rahim-yumurtalık kanserleri ile diğer kanser türleri ve tiroit hastalıkları ortaya çıkmaktadır.
Bütün bu olumsuzluklar manen ve madden çalışmaya ihtiyacı olanlar için yaşam standartlarını tehdit edici unsur olmaktadır.
Kazanç bakımından değerlendirildiğinde kesinlikle gelişmiş ülke standartlarının altındadır ve emekli olunduğunda işçi statüsünden emekli olunmaktadır.
Çalışma ve istirahat süreleri baz alındığında da gelişmiş ülkelerin standartları altındadır üstelik onlarda aylık programlarında asgari zorunlu uçuş saatleri çok düşüktür , çalışanın isteği doğrultusunda arttırılır veya azaltılır ve kişiler uzun mesafe uçuşlarını kendileri seçebilmekte ve istediklerinde değişim ve iade yapabilmektedirler.
Bütün bunlar gözönüne alındığında , Kabin Memurlarının çalışma koşulları, istirahat saatleri, çalışan-özlük-sağlık hakları açısından yasalarla belirlenmesi İnsan Hakları açısından da elzemdir.
Havayolları Emekli Kabin Memurları Derneği
Yorumlar Tüm Yorumlar (5)