Cep telefonu uçak düşürür mü? Yoksa...

Uçak körükten henüz ayrılmıştı. Cepten İstanbul'u aradım, yolculuk başlıyor bilgisini vermek için.

İki hafta önce Belarus'un başkenti Minsk'ten dönüyorum, Türk Hava Yolları ile...

İki cümle edip telefonu "uçuş modu"na alacağım, niyetim bu. Çoğu zaman da böyle yapıyorum. Genelde mesaj atarım ama bu defa arayayım dedim. Demez olaydım.
Yan sırada koridor tarafında oturan yaşlıca bir yolcu uyardı önce, "Telefonu kapatın beyefendi" diye.

Hemen ardından, onun yanında pencere kenarında oturan daha genç bir erkek yolcu hostese şikâyet etti, "Uçak hareket etti, telefonda konuşuyor. Bir şey yapın!"
Hostes yanıma gelip kibarca telefonu kapatmamı rica ederken çoktan uçuş moduna geçirmiştim cihazı. Yüksek sesle şöyle söylendiğimi hatırlıyorum, "Uyardığınız için çok teşekkür ederim beyefendi."

Arkadan şunu söylemek istedim ama sustum: "Beyefendi siz hâlâ öğretilmiş yanlışlarla yürüyorsunuz. Ben bunu bırakalı çok oldu."

Ama demedim yani. Tatsızlık çıkabilir, kendimizi uçağın dışında karantinada bulabilirdik.

THY Başkanı neden tepki vermedi acaba?

Şelale Kadak, birkaç ay önce yazmıştı. THY'nin yeni Boeing 777'si ile Seattle'dan Türkiye'ye uçuyorlar. Yolculuğun ortasında, telefonunu açık bıraktığını fark ediyor. Kendisinden dinleyelim:
"Avrupa'nın üzerinde bir yerlerde uçarken, bir ara cep telefonumu elime aldım ve Turkcell'den bir mesaj geldiğini görüp irkildim. Önümde oturan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'ya, 'Telefonum açık kalmış' deyince benim kadar heyecanlanmadı, 'Yakında cep telefonlarını kullanabileceksiniz zaten. Panasonic bu konuyu çalışıyor şu anda' dedi. Uçak içindeki eğlence sistemini geliştiren Panasonic Avionics'in CEO'su Paul Margis de hemen kendi telefonunu açtı ama ne yazık ki onunki çekmedi. Sonra da anlatmaya başladı. THY, ocak ayından itibaren özellikle internet imkânını yolcularına sunacakmış. Altyapıyla ilgili gelişmeler son aşamadaymış. Şu anda uçaklara anten yerleştiriliyormuş."

Havada çekmiyor zaten!
İtiraf edeyim, geçen ay Roma dönüşünde telefonumu açık unuttuğumu uçak indikten sonra alanda fark ettim. Roma'dan havalandıktan bir saat kadar sonra bir kısa mesaj gelmiş, arayan olmamıştı.

Bugüne kadar, uçakta bilinçli olarak cep telefonumu hiç açmadım. Ama bir keresinde, İstanbul'dan havalandıktan hemen sonra Ümraniye semalarında iken, takriben 2 bin 500 metre irtifada, iPad'imin 3G data hattının açık olduğunu fark etmiştim. Ama "Servis yok"tu, yani sinyal alamıyordu.

Bütün bunları niye mi yazdım?
Dün, Twitter'da Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler'in attığı bir tweet mesajı bana tekrar bunları düşündürdü. Koray Bey şöyle demiş:
"Uçakta, 'kapatın iPad'inizi' uyarısını alana kadar tweet atmaya kararlıyım :-) Biliyor musunuz aslında cep telefonlarının hiçbir şekilde uçağın elektronik sistemlerini etkiler durumu yok!"

Sakın açmayın!
Amacım uçakta anarşi çıkarmak değil.
Ama hatırlayın yani, düne kadar otobüslerde ve ABS'li araçlarda cepleri kapattırmıyorlar mıydı?
Hatta "Cep telefonu açık bırakıldığı için aracın frenleri tutmadı, trafik kazasında öldü" haberleri bile yapıldı bu ülkede.
Şimdi ne oldu da unuttuk bunları?
Birinin çıkıp artık açıklama yapması gerekiyor.
Ama siz siz olun o zamana kadar uçakta cebinizi açmayın. Yasak çünkü.
Yasağı sorgulamak başka, çiğnemek bambaşka!..

(Bugün)