Milli havayolumuz Türk Hava Yolları’nın 19 Ocak’ta başladığı karşılıklı İstanbul-Çanakkale seferlerine Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.
Haftada 3 gün karşılıklı başlayan Çanakkale uçuşlarında doluluk oranının çok az olduğu ve Hatay’da yüzde 90 doluluk oranı olmasına rağmen bu hattın bu kadar ilgi görmediği, tartışmalara neden oldu.
Ağrı, Elazığ, Hatay, Isparta, Muş, Tokat gibi illerden, “24 saatlik Muş ve Ağrı’ya haftada 4-5 sefer yapıldığı halde yetmiyor. Karayolu ile 4 saatlik yere haftada 3 sefer düzenleniyor” tepkileri gün geçtikçe büyüyerek devam ediyor.
Çanakkale uçuşlarının haftada 3 sefer olmasını gereksiz bulan yolcular, Türk Hava Yolları’nın Atatürk Havalimanı’ndan Sabiha Gökçen Havalimanı’na da B777 ile sefer yapmaları gerektiğini alaycı bir dille söylüyorlar.
Birçok kesim ise sorulması gerekenleri şu şekilde sıralıyor:
1) THY sefer başlatacağı yerlerde Hat Yönetimini ve pazar araştırmasını yolcu-koltuk v.s analizleri nasıl yapıyor? Siyasi etkenlermi daha ön plana çıkıyor?
2) Çanakkale'de bulunan acentaların haftalık frekans sayısına verdikleri yanıt ne? Yeterli koltuk satabiliyorlarmı? Yolcunun yanısıra kargo ve posta taşıması ne ölçüde?
3) Çanakkaleye yurtdışı bağlantılardan gelen veya giden yolcu potansiyeli ne?
4) Uçak tipi analizlerinde yapılan seferler handling-landing ücretlerini nasıl etkiliyor? Clearing house faturalarının bilançosu neyi işaret ediyor. Yakıt vb. maliyetler uçuşun kar marjını nasıl etkiliyor? Bunlar kritik edildi mi?
Bakalım Türk Hava Yolları, Çanakkale seferlerine gelen tepkilere karşı bir çözüm bulma yoluna gidecek mi?
©AirportHaber
Yorumlar Tüm Yorumlar (29)