Türk Hava Yolları çalışanlarının bağlı olduğu Hava-İş Sendikası geçtiğimiz hafta sonu tarihi bir genel kurul yaşamış ve 24 yıllık Atilay Ayçin dönemi sona ermişti. Ayçin, THY Genel Müdürlüğü önünde grevde bulunan sendika üyelerine duygusal bir veda konuşması yaptı.
1989 yılından bu yana Türk Hava Yolları çalışanlarının haklarını savunmak için mücadele ve kavga ettiğini belirten Ayçin, "Arkamdan küfrettiler, beni suçladılar. Benim bu sendikasının çıkarlarını özellikle parasal anlamda kötüye kullandığıma dair beni "çamur at izi kalsın" mantığıyla suçlayanlar, artık sıradan bir vatandaşım. Varsa elinizde bir belge, bir döküman, benim bu kurumun yüzüne kara leke sürdüğüme dair her hangi bir kanıtınız... Ortaya çıkarın ben de ağzımın payını alayım" dedi.
Hava-İş Sendikası'nın kendi ailesinden daha önde olduğunu söyleyen Atilay Ayçin, "Depremde bile önce 'evimde çatlak var mı?' diye bakmadan sendikaya gidip baktım. Evim benimle, eşimin ve çocuğumun kaldığı bir yerdi. Ama sendika 50 bin kişinin eviydi. O yüzden Hava-İş benim için hep 1 numara oldu. Öyle de olmaya devam edecek" şeklinde konuştu.
"EĞER BEN O TALEBE UYGUN DAVRANSAYDIM... ŞİMDİ 7 SÜLALEM TRİLYONERDİ!"
Çok tehditler aldığını ancak yılmadığını ifade eden Ayçin, "Farklı siyasi iktidarlar döneminde çok tehditler aldım. Ölümle burun buruna geldim. Kurşunlandım. 3 buçuk ay yattım. Çocuğumun üzerinden, eşimin üzerinden tehdit aldım. Yolum kesildi. Köprüden aşağı atıldım. Ama ölmedim. İstenen neydi? İstenen; 'mücadeleci bir sendikacılık yerine devletin, sistemin ve patronların istediği gibi bir sendikacılık yap' talebiydi. Eğer ben o talebe uygun davransaydım. 7 sülalem trilyonerdi şimdi. Ama ben 6 ay Havaş'ın önünde direndim. Cezaevine gittim. Buradan da cezaevine gitmeyi bekliyordum. Ona gerek kalmadan sendikacılığım sona erdi" dedi.
İŞTE AYÇİN'İN O KONUŞMASIN TAMAMI
©AirportHaber.com
Yorumlar Tüm Yorumlar (65)