Vatan gazetesi köşe yazarlarından Can Ataklı, THY'nin CIP servisini eleştiren bir yazıyı köşesine taşıdı. İşte AKP-THY ve CIP konulu o köşe yazısı...
AKP’nin kendine yakın gördüğü veya şimdilik kullanmaktan sakınmadığı kişi ve kurumlara pek çok avantaj sağladığı bilinen bir gerçek. Bundan medyanın da nasibini aldığını hepimiz biliyoruz. Yandaş olan gazetecilerin nasıl kollandıkları, iyi kazançlar sağlamaları için nasıl çabalandığı sır değil.
Yeni tanık olduğum THY kıyağından söz etmek istiyorum bugün.
THY’nin bazı yolcularına tanıdığı bir ayrıcalık var. CIP denilen bir servisle, havaalanlarındaki yoğunluktan kurtuluyorsunuz.
Bu ayrıcalıktan yararlanmak için ya Business veya First Class’ta uçacaksınız ya da çok fazla uçuş yapacaksınız. THY bu nedenle bir kart veriyor ve her uçuşunuz bu karta işleniyor. Belli bir limiti aştığınızda kartınız bu CIP salonlarından da yararlanacak hale getiriliyor.
Ben en azından her hafta bir gün mutlaka uçuyorum, yurt dışı uçuşlarım da var. Ama belli ki istenen puanı dolduramıyorum bunca uçuşa rağmen. Bu nedenle kartım yok. Olsa da CIP’i kullanacağımı düşünmüyorum. Onca yıl VIP konusunda yazdıktan sonra kendime ayrıcalık isteyemem herhalde.
Geçenlerde yine Ankara’ya uçuyorum. Bir tören için çok sayıda gazeteci de aynı uçaktaymış. Her zamanki gibi normal vatandaşlarla uçağa bindim. Derken CIP aracı geldi, içinden adeta bir ordu indi. Tam 19 gazeteci buradan biniyordu uçağa.
Hepsini de tanıyorum, temel özellikleri biri hariç hepsinin AKP yandaşı olması.
Helal olsun. Gün iktidarın gün. Gün iktidara yakın olma günü.
İktidara yakınsanız uçağa bile avantajlı binersiniz.
Ve bir küçük not: Ertesi gün dönüyorum. Bindiğim araçta iki gazeteci daha var. Onlar CIP’ten geçecek. “Birlikte geçelim” dediler. İstanbul’dan yola çıkarken dönüş için biniş kartımı da almıştım. Bu nedenle sakınca görmedim, çünkü sadece geçiş yapacağım, bir işlem yapılmayacak. Ama olur mu, ilkelerine ters düştüğün an, iyi niyetli bile olsan başına iş gelir.
Ne mi oldu? CIP görevlisi THY’ci kadın beni görünce hemen listeye baktı. Adım yok tabii. “Biniş kartım var” dedim ama öyle bir telaşlandı ki eli ayağına dolaştı. Sakinleştirdim, “Merak etmeyin AKP’lilere söylerim, ben yanlışlıkla geldim, buraya girdiğim için başınıza bir şey gelmez” dedim.
Tabii hemen çıkıyordum ki AKP yandaşı gazeteciler “Biz sebep olduk, bugünlük geçsin, kartı da var zaten yoksa uçağı kaçırır ayıp olur” dediler. THY’ci kadın “AKP güvencesi alınca” kerhen “geç” dedi.. Halime ve THY personelinin korkusuna kahkahalar atarak uçağa bindim.
(Can Ataklı - Vatan)
Yorumlar Tüm Yorumlar (51)