AYAKLARINIZI YERDEN KESECEĞİZ

Atatürk’ün mavi gözleriyle gökyüzüne baktığı “İstikbal göklerdedir” sözünü pek severiz. Vizyonuna, uzakgörüşlülüğüne şapka çıkarmak için hatırlatılan bir sözdür. Havacılığın önemini erken fark etmişiz. Teyyare Cemiyeti yani Türk Hava Kurumu’nun kuruluşu 1925 yılı. O tarihte böyle bir kuruma sahip olan 5 ülkeden biriyiz. Sivil Havacılık Kanunu’nu çıkaran ilk ülkeyiz. İyi başlamışız da sonra garip şeyler olmuş. Adına ‘dış güçler’ mi denir, yoksa ‘gizli bir el’ mi, yoksa ‘beceriksizlik’ mi? Kimler ne yaptıysa gökyüzüyle aramıza girmişler.

‘Türk’ün Uzayla İmtihanı’ boşuna bir TV dizisinin adı olmadı. Havacılık maceramız sinema tadındadır. Havacılığın sembol ismi, takma kanatla uçmayı başaran Hazerfen Ahmet Çelebi’dir. İstanbul’u kanatları altına almıştır. Vecihi Hürkuş’un ve Nuri Demirağ’ın yaşamöyküleri ondan aşağı kalmaz. Özellikle de Demirağ’ın hayatı. Kendisi döneminin en zengin işadamı. Uçak fabrikasında 250 uçak üretiyor. Öyle ki Danimarka ve Hollanda’ya uçak ihraç eder hale geliyoruz. 1940’lı yıllarda üretim durduruluyor. Türkiye’ye ‘Marshall Yardımı’ veren ABD, “Sen üretme, biz sana satarız” diyor! Tabii hibe ettiği uçağın parasını fazlasıyla yedek parçadan çıkarıyor. Nuri Demirağ, siyasete atılıp ‘adalet’ mücadelesine girerken kurduğu uçak fabrikası yıllar içinde düdüklü tencere fabrikası, traktör fabrikası ve depo olarak kullanılıyor.

Teyyare Cemiyeti 1935’te THK adını alıyor. Nuri Demirağ’ın kısaca anlattığım hayat hikâyesinde görüldüğü gibi ‘havacılık maceramız’ kısa sürede hayal kırıklığına dönüşüyor. Havacılık sanayiini, askeri-sivil-sportif havacılığı geliştirmek için kurulan THK, bambaşka işlere yöneliyor. THK, neredeyse 20 yıl kurban derisi kavgasının başaktörü oldu. Öğrencilere dağıtılan fitre-zekât zarflarıyla anıldı. THK, sınırlı sayıda kesime hizmet eden imtiyazlı bir kurum olarak bilindi.

THK, şimdi küllerinden yeniden doğma mücadelesi veriyor. Türk Hava Kurumu ile vakfın açtığı Türk Hava Kurumu Üniversitesi, gözünü göklere dikmiş. THK Başkanı emekli Tümgeneral Osman Yıldırım ile THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, iyi bir ambiyans yakalamış; çalışıyorlar. Osman Paşa, “1925’te 5 ülkeden biriydik. Bir gizli el devreye girip üretim durmasaydı şimdi Boeing ve Airbus ile yarışırdık” diyerek üzüntüsünü dile getiriyor. Atatürk’ün hedefleri doğrultusunda çalıştıklarını söyleyen Osman Paşa, yerli otodan önce yerli uçağı uçuracakları sözünü veriyor. Yerli uçak için verilen tarih 2014. Bir diğer hedef ise 2023’te uzay aracı fırlatmak.

THK, paraşüt, yamaç paraşütü, yelken ve kanat model uçak eğitimi veriyor. Uçuş okulunda pilot yetiştiriyor. Pilot deyip geçmemek lazım. Türkiye’de 1000 yabancı pilot çalışıyor. 10-15 bin dolar maaş alıyor. THK Başkanı Yıldırım, 2023 yılında 420 bin pilota, 600 bin kabin memuru ile uçak-bakım elemanına ihtiyaç duyulacağını söylüyor. Yani sektörün önü çok açık. O yüzden olsa gerek, “Dünyada hiçbir sektör bu kadar kazandırmaz. Katma değeri çok yüksek. 1 lira yatırıp 2 lira kazanıyorsunuz” diye ekliyor. İş garantisi ve yüksek maaş arayanlar boşuna pilot olmak istemiyor.

THK Üniversitesi Rektörü Ünsal Hoca, 42 yaşında. En genç rektörlerden. Çarşamba günü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katılımıyla yeni akademik yılın açılışına hazırlanıyor. THK kampüsü bu sene BM Genel Kurulu gibi. 45 ülkeden 78 öğrencileri var. ABD, Çin gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra Barbados Adası’ndan bile gelen öğrenciyi görmek mümkün. Havacılık ve uzay bilimleri eğitimi alacaklar. Ünsal Hoca, bu öğrencilerin mezun olduktan sonra ‘havacılık elçisi’ olarak Türkiye’yi tanıtacaklarını söylüyor. Üniversite daha ikinci yılında yüzde 100 doluluğa ulaşmış. Rektör, öğrencilerine şakayla karışık “Türkiye’nin en havalı üniversitesine geldiniz. İstikbal bizim üniversitede. Ayaklarınızı yerden kesme sözü veriyoruz” sözleriyle moral veriyor.

Ömer ŞAHİN
RADİKAL