"ŞEYTANIN ÇOCUKLARI"

DEGERLİ HAVA-İS ÜYELERİ

Uzun süredir alt yapısını oluşturmaya çalıştığımız değişim hareketinin çekirdek kadrosunu oluşturmak ve yapacağımız mücadelenin zorluğunu anlatmak için epey bir mücadele verdik. Bu sürede birçok arkadaşımızla ve sizlerin temsilcisi olan dernek temsilcileri ile görüştük. Bu görüşmeler sırasında bize gösterilen ilgi ve alakadan mutlu olduk, cesaret aldık ve sizinle beraber bu yola çıkmaya karar verdik.Ancak şunu da itiraf etmek gerekir bir çok arkadaşımızda yılgınlık,küskünlük ve umutsuzluk vardı.Bilhassa uçak bakım başkanlığı , teknik revizyon  atölyelerindeki teknisyen arkadaşlarımızda  ve kurulan TGS sebebi ile ne olduğunu anlayamayan yer işletme personeli   çalışan arkadaşlarımızda bu daha da  çoktu.Kendileriyle görüşmeye  gittiğimizde bildiğimiz sebeplerin yanında yeni duyduğumuz bazı şeyler bizi fazlasıyla üzdü ve tüylerimizi diken diken etti.

Sevgili arkadaşlarım,kardeşlerim bizler eğer örgütsüz ve mücadelesiz böyle umutsuz ve kaderimize razı olmuş vaziyette beklersek yeni yaşayacağımız olaylar bu günlerimizi aratacak hale gelecek,hepiniz bunu benim kadar iyi biliyorsunuz.Bunları nasıl önleyebiliriz ,neler yapabiliriz,nasıl güçleniriz,herkes gelip fikirlerini açık açık söylesin bir noktada birleşelim…HEPİMİZ İÇİN  bir birlik ve bütünlük çalışması içindeyken;ŞEYTANIN ÇOCUKLARI her delege seçimi ve genel kurul öncesi olduğu gibi yine ortaya çıktı.Bizim kim olduğumuzu bilmeden,neler için ortaya çıktığımızı sorgulamadan her zaman ki klasik oyunlarını ortaya koymaya başladılar.bunlara göre  sendikanın karşısında bir liste olursa onlar İŞVERENİN ADAMLARI  ve bu liste de işverenin listesiymiş,dere geçerken at değişmezmiş,mahkeme bunlar seçilmezse aleyhte karar verirmiş,seçilirlerse hesap sorup işverenin yaptıklarının hesaplarını soracaklarmış(20 yıldır hangi hesapları sordularsa kapalı kapılar ardından???).Tabii sendika başkanımız  16/09/2009 tarihinde B kapısında yaptığı konuşmada işaretini verdi genel kurulda ((puştluk yapılacak)) bu söylem sendika başkanının o tarihte yaptığı konuşmada aynen geçti.Şimdi arkadaşlar bu duruma güler misiniz ağlar mısınız?

Arkadaş sen genel kurulda puştluk yapılacağını biliyorsun yani Aralık ayında yapılacak genel kurulu bile şimdiden biliyorsun çıktığın kürsüden işverene ağza alınmayacak hakaretler ediyorsun ama aynı kürsüden aynı anda iş akitleri aynı gün sona eren altı arkadaşın olduğunu bile bilmiyorsun,biliyorum diyorsan niye yayınladığın bildiride ve kürsüde bu arkadaşların adlarını söylemiyorsun.Bunun ne olduğunu ben biliyorum da çık sen söyle.Bu arkadaşlarımız başka şirkette mi çalışıyordu?.Sen bu kadar kahramanca toplantı yapıyordun da daha evvel işten atılan arkadaşlar için niye parmağını bile oynatmadın?Benim Uğur Öksüm’üm,Zeki Sabul’umun,Cem Suyolcuoğlu’mun ne kabahati vardı,bunlar sana göre kime ihanet  etti?

Değerli Arkadaşlarım  şimdi size gelip bazı arkadaşlar şöyle diyebilir; tamam bu güne kadar bir çok arkadaş atıldı,aynı günde altı arkadaş atıldı ama Orhan Veli arkadaşımız bir kuruş para almadı onun için  başkan böyle eylem yapmak zorunda kaldı.Evet doğrudur bu arkadaşımız bir kuruş para almadan işten atıldı.Biz kendisine geçmiş olsun diyoruz,onun için yapılabilecek ne varsa bizde  yapmaya ve yardıma hazırız.Bunu çözümü bu mu ?Sendika aynı zamanda dayanışma değil mi?Sizin bir kişi için eylem yapmanız aynı gün benim bir çok arkadaşım için eylem yapmamanız  beni kırmaz mı,sendikal hareketi bölmez mi ?Madem bu arkadaşımız beş parasız işten atıldı,çıkarsın kürsüye, birimiz hepimiz,hepimiz birimiz için dersin ve ben maaşımın su kadar kısmını ortaya koyuyorum bütün arkadaşlarımızı da bu yönde davranmaya davet ediyorum dersin.Mübarek Ramazan Bayramı arifesinde(sadaka değil dayanışma için) çam sakızı çoban armağanı misali üyenin elinden tutarsın. Yoksa böyle delege seçimi, genel kurul  arifesinde atılan birçok üye varken  bir üye için yaptığın şovla kimseyi inandıramazsın. Bunun adına insanların ekmek paraları üzerinden siyaset yapmak denir ki bu adil olmayan bir durumdur ve kimse sana inanmaz.

Her şeyi bildiğini  bağırıyorsun, UTED, TALTA,TALPA,TASSA ile görüşmüyorsun.Pekala sen şunu insanlara gel açıkla;son on yılda işe giren TEKNİSYENLERİN lisans sorunları dağ gibi büyüdü,revizyondan C/S ler kalkıyor,yine revizyon atölyesinde çalışan kardeşlerimizin uçuşları gitti çalışma şartları değişti,MOTOR ATELYESİ  özelleşti  ve taşınmaya başladı.Buradaki arkadaşlar ne olacağını bilmiyor,TGS kuruluyor yer işletme personeli şaşkın,BT personeli şaşkın,KARGO,GENEL MÜDÜRLÜK ve EĞİTİMDE ÇALIŞANLAR HUZURSUZ,CALL CENTER sizlere ömür,uçucu personel nerdeyse evlerini göremez oldu,herkes birbirine soruyor ne olacağını.Senin bunlardan haberin var mı?Varsa bu saydığımız  konularla ilgili ne yaptınız…çalışan sana destek verdikçe sen insanları kapalı kapılar ardında satıyorsun.  Bu konularda Sen işverene  kapıları kapatıyorsun onlar sana kapılarını kapatıyor…Yoksa  bu sorunları telepati yöntemiyle mi çözeceksiniz?Söyleyin bizde bilelim,bizim en doğal hakkımız değil mi?

 Değerli arkadaşlar;Atılay Ayçin ve ekibi 20 sene önce göreve geldiklerinde bu şirkette özelleştirilmiş bir metrekare yer yoktu(dahası o zamanlar karşılarına çıkanları,seçilirlerse şirketi satmakla suçluyorlardı) .Şimdi çalışanlar işe geldiklerinde işyerinde çalıştıkları bölümün satılıp satılmadığını öğreniyorlar. Ben şimdi şu satırları yazarken,MAVİ TULUMLU BEDEN İŞÇİLERİNİ,hatta bunların birde dernekleri vardı BEDEN İŞÇİLERİ diye,THY ikramı yani USAS,Uçak  yükleme,boşaltma yapan işçileri,battaniyecileri, velhasıl daha nicesini düşünüyoruz da,nerden nereye...Konuşmak için içeriye bile giremeyen bir sendika (unutmamak lazım o kapıdan erken işe getirilen personelinde hesabını soracaklardı ya!!!)ve önümüzde bir sözleşme dönemi.Şimdi ben yukarıda bahsettiğim ve bu dönemde devamlı ortaya çıkan ŞEYTANIN ÇOCUKLARINA soruyorum;20 sene boyunca ancak bir kısmını  yazdığım bu olaylardan sonra biz miyiz işverenin adamı yoksa siz mi?Hangi işveren istemez sizin gibi adamları?Yapmak istediği herşeyi anında yapıyor ve sizden hiçbir  tepki yok.

Ben ve arkadaşlarım sendikanın hep yanında olduk sizlerin menfaatleri doğrultusunda da yanlarında olacağız.Bizim utanılacak ve hesap veremeyeceğimiz hiçbir şeyimiz yok.BİZ ORDUDAN ATILMADIK,BİZ BASINDA BÖLÜCÜ  BİLDİRİSİ DİYE TARTISILAN BİLDİRİNİN ALTINA İMZA KOYMADIK,YARGILANMADIK,BİZ 38 GÜN SÜREN GREVDE, ÇANKAYA'NIN KASASINI BURAYA GETİRECEĞİMİZİ SÖYLEYİP DAHA AZINA SÖZLEŞME İMZALAYIP MASADAN KALKMADIK,BİZ GREV OYLAMASINDAN    EVET ÇIKTIKTAN,KİMSEYE BİR SEY OLMAYACAK DEDİKTEN SONRA İŞTEN ATILANLARIN ARKASINDAN KÖS KÖS BAKMADIK,BİZ GENEL MÜDÜRLÜK ÖNÜNE ÜYELERİ TOPLAYIP SİZE RAĞMEN ASLA BİRŞEY YAPMAM DEYİP PERSONEL EVE GİTTİKTEN SONRA KAMERALAR KARŞISINDA KUZU GİBİ SÖZLEŞME İMZALAMADIK,BİZ HER DELEGE SEÇİMLERİNDE DALAVERE YAPMADIK…

Değerli arkadaşlar;bu hareket DEĞİŞİM HAREKETİ!Havayolu çalışanları adına başlatılan gerçek bir mücadeledir.Bu hareketi destekleyin,bana ve arkadaşlarıma destek verin.Ulaşamadığımız arkadaşlara  ulaşmaya çalışacağız.Bize katılmak isteyen arkadaşlarımıza kapımız her daim açık.Bizle ilgili merak ettiğiniz her şeyi aşağıda vereceğim mail adresine mail atarak öğrenebilirsiniz.Önerilerinizi,fikirlerinizi bize gönderin .Bize katılmak isteyen arkadaşlar,gelin bizimle görüşün.,Hepinize kazasız- belasız-STRESSİZ  günler diliyorum.

MAİL ADRESİMİZ

degisim.hareketi@hotmail.

DEGİSİM HAREKETİ ADINA

HASAN BİÇER