"HAVACILIK SEKTÖRÜ BU KRİZİ KALDIRAMAZ"

Dünyayı etkisi altına almaya başlayan domuz gribi ve havaalanlarındaki geçişini konu alan ‘Sorun Cevaplasın’ virüsle ilgili tüm detayları izleyicilere aktardı.

Atatürk Havalimanı Sağlık Denetleme Baştabibi Dr. Aykut Yener Kavak ve City Windows Travel Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Gök’ü konuk eden ‘Sorun Cevaplasın’ domuz gribini enine boyuna masaya yatırdı.

Domuz gribiyle ilgili bilgiler veren Dr. Aykut Yener Kavak; “Domuz gribi normal gribal enfeksiyonla aynı belirtileri taşıyor. Bunun dışında ishal ve kusmaya da rastlıyoruz. Hastalık domuz eti yemekle değil solunum yoluyla bulaşıyor. En önemli faktör ise insansan insana bulaşması… Bu hastalık ilk olarak Meksika’da görüldü ancak şu an 13 ülkede bu virüsün olduğu biliniyor. Hastalığın öldürücü olduğunu söylemek yanlış olur. Bunu şimdiden kestiremeyiz” dedi.



Konunun turizm boyutunu anlatan Süleyman Gök ise; “Biz Türkiye’ye yılda 22 milyon yolcu taşıyoruz. Bu yolcuların çok az bir bölümü Meksika’dan gelenler oluyor. Ancak her şeye rağmen bu hastalık ciddiye alınmalı. Bu hastalık nedeniyle dünyada 3 trilyon dolar kayıp söz konusu. Havacılık ve turizm sektörünün bu krizi kaldıracak hali kalmadı. 1968 yılında da bu hastalık görüldü ve Hong Kong’da 1 milyon insan hayatını kaybetti. Öncelikle bu konu speküle edilmemeli. Bu anlamda basına büyük iş düşüyor. Hocamın da söylediği gibi hastalığın öldürücü olduğunu söylemek doğru olmaz. Hastalık nedeniyle sefer iptalleri söz konusu değil. Zaten iptal etmek çözüm de değil” dedi.

ATATÜRK HAVALİMANI’NDAKİ ÖNLEMLER

Atatürk Havalimanı’ndaki önlemleri anlatan Kavak; “Pazar günü virüsün yayılması anlamında net bir bilgi sahibi olunca Atatürk Havalimanı’nda kriz masası oluşturduk. Neler yapabiliriz bunları konuştuk. Bakanlığımızdan personel desteği istedik ve Meksika üzerinden gelen uçuşları kontrol altına aldık. TAV zaten bize Meksika üzerinden yolcu taşıyan İspanya uçaklarının yanaşacağı körüklerin bilgisini veriyor. Biz de o körüklerin kapısına arkadaşlarımızı yerleştirerek olası tehlikelere karşı önlem almak üzere bekletiyoruz. Bunun dışında havalimanına termal kamera kurduk. Bu kamerayla yolcuların vücut ısılarını tespit ediyoruz. Eğer yolcu 38 ve üzerinde vücut ısısına sahipse yüzü kamerada yeşil renkte görünüyor. Biz de o yolcuyu karantiya alıyoruz ve tem teşekküllü ambulansla Haseki’ye sevk ediyoruz. Dün böyle bir vakayla karşılaştık. İranlı bir yolcunun ateşinin yüksek olduğunu gördük ve hemen kontrol altına aldık ancak yolcunun domuz gribi olmadığını anladık ve uyarılarda bulunup gönderdik. Şu an için 1 adet termal kameramız var ancak önümüzdeki hafta bu sayıyı üçe çıkaracağız” şeklinde konuştu.



BU VAKAYLA BAŞEDEBİLMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

Domuz gribi virüsüyle savaşabilmek için panik yaşamamak gerektiğini ifade eden Süleyman Gök; “Medyaya büyük iş düşüyor. Basınımız konuyla ilgili kesinlikle detaylara girmemeli. Konu turizm açısından incelendiğinde çok dikkatli olunmalı ve mutlaka uzmanlara danışılmalı. Türkiye çok popüler ve talep gören bir ülke konumunda. Bunlar dikkate alınarak ona göre hareket edilmeli. Zaten havayollarında yada uçakta böyle bir olay yaşanmadığı sürece sorun yok demektir. 2003 yılındaki kuş gribi vakasında yaşadığımız sorunu ve paniği kendimize örnek alarak aynı paniği yaşamamalıyız. Tek bir çözüm yerine tüm ülkeler aynı çözüm yolunu izlemeli. Mesela Fransa Meksika uçuşlarını tamamen iptal etmek istedi ancak bu kabul görmedi. Çünkü çözüm bu değil. Eğer bir ayağı yok ederseniz bundan tüm ayaklar etkilenir. Şirketler zaten zor şartlar altında uçuş gerçekleştiriyorlar. Bunları da yok etmemek gerekiyor” dedi.



HASTALIK ŞÜPHESİNDE NELER YAPILMALI?

Hastalıktan şüphelenilmesi durumunda ilk yapılması gerekenin sağlık kuruluşuna gitmek olduğunu söyleyen Kavak; “Derhal sağlık kuruluşuna gidilmeli, aynı zamanda Bakanlığın sağlık danışma hattı olan 184 nolu numara aranarak hastalıkla ilgili tüm detaylar öğrenilebilir. Belirtileri normal griple aynı olduğu için üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Türkiye’de henüz böyle bir vakaya rastlanmadı ancak mümkün olduğunca dikkatli olmak zorundayız” dedi.

Hastalığın öldürücü olduğunu tam olarak söylemenin mümkün olmadığının bir kez daha altını çizen Kavak; “Ancak vücut direnci yeterince güçlü değilse ve ciğerlerde sorun söz konusu ise o zaman öldürücü olabiliyor. Bu hastalıktan sakınmak için vücut direncini yüksek tutmak ve iyi beslenmek, bol bol sıvı, meyve ve sebze tüketmek gerekiyor” şeklinde konuştu.



ÇALIŞMALAR NE KADAR SÜRECEK?

Bu hastalığın önüne geçilmesi için dünya sağlık örgütleri ileriye dönük çalışmalar yapmalı. Hastalık tam olarak yok edilmediği sürece çalışmalar devam edecek. Bu hastalığın ne kadar insanı etkileyeceğini ise zamanla göreceğiz. Amacımız en aza indirmek ve zararsız atlatmak. Korunmak için, kalabalıktan uzak durmak, öksürüp hapşırıldığında mendil kullanmak ve seyahatlerde dikkatli olmak olarak sıralanabilir.

Son olarak hastalığın geniş çaplı ele alınması ve panikle hareket edilmemesi gerektiğini ifade eden Sülayman Gök, Tükiye Seyahat Acenteleri’nin sitesinde detaylı bilgilerin bulunduğunu ve yurt dışına çıkışlarda çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Programın videosu ilerleyen saatlerde AirportHaber'de olacak...